Yaşar Nuri Öztürk: Yekta Güngör'ü okuyorum!

Yaşar Nuri ÖZTÜRK
Haberin Devamı

YEKTA Güngör Özden... Şu ünlü Anayasa Mahkemesi Başkanı... Milletvekillerinin iradelerine kişisel kaprisler uğruna ambargo konmaya çalışıldığı bugünlerde onu okuyorum.

Önce uzaktan bakıyorum Yekta Güngör'e: Bir hukuk devletinde en yüksek hukuk kurumunun başkanı olma noktasına geldiğine göre çaplı, düzeyli ve etkin bir hukuk adamı Yekta Güngör...

Biraz daha yaklaşıyorum: Önümüzdeki altı kitabı'ndan üçü şiir... Diğer üçü, oldukça hacimli hukuk kitapları: ‘‘İnsan Hakları-Laiklik-Demokrasi’’, ‘‘Hukukun Üstünlüğüne Saygı’’ ve ‘‘Atatürk Sizsiniz’’

Şimdi iyice yakından, kitapların içinden bakıyorum: Çağdaş, insan ve yurt sevgisiyle dolu bir hukuk adamının gök gürültüsü gibi ürperten bir üslupla yazıya geçirdiği onlarca hukuksal, sosyal konu... Sarsıcı, alıp götürücü, coşkuyla doldurucu bir anlatım... Her konuda, omurga noktaya evrensel hukukun ‘‘olmazsa olmaz’’ ilkeleri oturtulmuş.

Tüm bunlardan daha başka bir şey var Yekta Güngör'de insanı saran: Yazdığı sayfalara oturmuş bulunan ve sizin kalp atışlarınızı kendi titreyişlerine uyarlayan bir güçlü ve sıcak yürek... Öz Anadolu hamurundan yoğrulmuş bu yürek Kuvayi Milliye ateşiyle alevli, insan gerçeğine sevdalı bir Atatürk Cumhuriyeti çocuğunun yüreği... Saf, ama gafil değil, dürüst ama katı değil, imanlı ama yobaz değil, sevecen ama şaklaban değil. Vakur, azimli, amaçlı, dirayetli, ileri bakan, hep yürüyen ve durmadan yürümeye çağıran bir yürek bu.

23 Nisan çocuklarının sonsuza uzanan avuçlarına ümit ve erdem akıtan bir yurtseverin yurtlaşmış yüreği bu... 23 Nisan çocukları onun kitaplarını, üstüne iyice abanarak okuduklarında içleri tatlı bir hevesle dolacak ve Yekta Güngör'ün serüvenini merak edecekler. Ve görecekler ki o serüven, Türk insanının ve Türk yurdunun yarınları için durmak ve ürkmek bilmeden yürüyen ve değer üreten bir büyük benliğin şiirsel bir duaya dönüştürülmüş yaşamıdır... Erdem, uğraş, savaşım, ışık ve sevgi dolu bir yaşam... İzbelere, karanlığa, ikiyüzlülüğe, dönekliğe, aymazlığa, gaflete ödün vermemiş bir yaşam...

Hukuk bilgi ve deneyimlerini bizimle paylaştığı üç kitabı, Türkiye'yi yarınlara taşıyacak genç kuşakların, bana göre temel ders kitapları arasına girecek önem ve değerdedir. Bıkmadan, usanmadan saatlerce okuyabiliyorsunuz. Çünkü Yekta Güngör'ün yazdıkları, kütüphane küfü, akademik kabızlık gibi bıktırıcılardan arınmış canlı gerçekler... Yekta Güngör, koluna girip birlikte yürüdüğü insanı anlatıyor. İnişleri ve çıkışlarıyla, toplum ve birey olarak...

O, bir aydın sıfatıyla açık ve tevilsiz konuşuyor; evirip çevirmiyor, kıvırtıp gevelemiyor. Aydın olmanın tüm sorumluluğuyla gerçeği olduğu gibi gösteriyor... Tatlı su aydınlığı, öyle sanıyorum, onun en tiksindiği şeylerin başında gelmektedir.

Yekta Güngör'ün şiirlerini sonra anlatacağım. Bugün üzerinde durduğum düz yazıları için bir şey daha söylemek istiyorum: Yazımın başında andığım üç kitabı, insan haklarını, hukuku, cumhuriyeti sevip sayanların, Türkiye'nin mutlu ve güzel yarınları için çaba gösterenlerin mutlaka ve dikkatle okumaları gereken bilgi, perspektif ve ışık sunan kitaplardır.

Selam, sevgi ve saygı Yekta Güngör'e!

Yazarın Tüm Yazıları