Yanlış iletişim girişimi baltalıyor

UMARIM sonu benzemez.

Ama demokratik açılımdaki ani ve kazık fren...

Haberin Devamı

Geçmişteki benzer örnekleri hatırlatıyor bana.

Tabii ki en uygun düşen örnek belli. Başbakan 4 yıl önce de “Kürt sorunu” dedi, sonra unuttu gitti.

Ancak bence daha iyi örnek, Kıbrıs ve Annan Planı.

Hükümet tüm kredisini bu planın arkasına koydu.

KKTC’de tarihi birleşme referandumunu kazandı. Rumlar plana hayır oyu verdi ama AB üyesi oldu. Hükümet Kıbrıs’ta yeni adım atamaz hale geldi.

Acaba bugün de aynı tuzağa mı düşülüyor? Hükümetin demokratik açılımdaki sınırları ortada: PKK’ya genel af, Anayasa değişikliği yok. Ama bizler haftalarca sanki varmış gibi tartıştık.

Makul açılıma iknası/desteği mümkün olanlar kaybedildi.

Savaşın devamında sakınca görmeyenlerin ekmeğine yağ sürüldü. Bence yanlış iletişim bir kez daha iyi niyetli girişimi baltalamak üzere.

Haberin Devamı

(Meraklısı için dipnot: Aynı analizi dilerseniz Ermeni yaklaşımı için de kullanabilirsiniz. Türkiye’nin Karabağ sorunu çözülmeden Ermeni sınırını açma niyeti yok. Ama derdini kendi kamuoyuna bile anlatamıyor. Ermeniler uzlaşmazsa, Türkiye attığı ileri adımın bırakın meyvesini toplamayı, dayağını yediğiyle kalacak. Yine yanlış iletişim örneği.)

7 yıl önce Ankara’da

İZMİR’de beş günde üç kişiyi havalı tüfekle yaralayan iki yeniyetme kafadarın hikâyesini okuyunca Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’ı özledim ve aradım. İyi ki aramışım. Ankara Emniyeti’ni yıllarca başarıyla yöneten Ercüment Bey yine çarpıcı bir tüyo verdi. “Hatırlıyor musunuz?” dedi, “Bir ara Ankara’da da sniper dehşeti diye manşetler atılıyordu.”

“Bir ara” diye sözünü ettiği 2002 yılı sonbaharıydı. O tarihte ABD’de dokuz kişiyi öldüren keskin nişancının hikâyesi ekranlarda, manşetlerdeydi. Herhalde o nişancıyı örnek alan 30 yaşlarındaki bir saldırgan bir hafta içinde 7’si genç kız, biri erkek toplam 8 kişiyi havalı tabancayla yaraladı. Aradan yedi yıl geçti. Filmlerden havaya giren iki genç İzmir’de sonucu çok daha vahim olabilecek silahlı maceraya soyundu.

İki defa ucuz atlattık gibi gözüküyor ama ya bir dahaki sefere?

Kümes hesabı

NE yazık ki yandaş medyayı okuyanlar yanıltılıyor, ama dünya medyası Doğan Grubu’na kesilen sözde vergi cezasının gerçek maksadının farkında. Her gün yabancı medyada eleştiri çıkıyor, yabancı politikacılar kınama kuyruğunda.  Ama Maliye, “Cezanın en büyüğü size kesilmedi, bilin ha” üslubuyla tehdit peşinde. Haydi kanunsuzluğu, siyasetten bağımsızlığa nefreti anladık da... Üstatlar bu gazabı neden hiç vergi ödemeyene göstermez anlamak mümkün değil. Malum kümes hesabı... Vergisini ödeyen tavuklara horozluk edenler, kümese hiç girmeyen yabankazlarına hiç karışmazlar.

Yazarın Tüm Yazıları