Yanlış anlamışlar hemen düzeltelim

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Anlaşılan milleti yanlış anlamışlar. Hemen düzeltmek gerek...

Yakın Cumhuriyet tarihindeki en kitlesel ve inatçı protesto gösterileri, Susurluk kazasıyla hatırlanan ‘‘hukuk devleti’’ özlemiyle düzenlendi.

Her yaş ve politik görüşten vatandaş, Refahyol iktidarının bu ülkeyi ‘‘polis devleti’’ haline getirmesi tehlikesine karşı ayağa kalktı.

O yüzden on binlerce insanın ANAP'ı iktidara, Mesut Yılmaz'ı başbakanlığa taşımak için sokağa döküldüğünü sananlar fena yanılır.

***

Oysa bakıyoruz parlamento dışı muhalefetin gücüyle iktidara gelen Anasol-D hükümeti Susurluk'ta bir arpa boyu yol gidemiyor, Akın Birdal suikastında bocalıyor.

Ama maşallahı var, tüm bu dosyalardan sorumlu İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu her gün ayrı bir partizanlık örneği sergiliyor.

Mersin Milletvekili'nin lafına uyup torpile geçit vermeyen Emniyet Müdürü'nü görevden alıyor. Konya Milletvekili'ni karşılamayan kaymakamı sürüyor. Eşini Mersin Valisi'ne devlet töreniyle karşılatıyor...

Son olarak komiser yardımcılığı sınavında torpil kontenjanı istiyor. Devletin sınavına şaibe karıştırmayan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı'nı izne çıkarıp, görevden almaya soyunuyor.

***

Bu kadar kısa sürede bu denli çarpıcı icraatın yaratıcısı sıfatıyla anılmak, aynı koltuğun eski sahiplerinden Yıldırım Akbulut'a bile kısmet olmadı. O yüzden Murat Başesgioğlu tebrike şayandır!

Ancak anlaşılan Sayın Bakan, iki önemli yanlış anlamanın kurbanıdır:

1) İçişleri Bakanı partinin değil Meclis'in emrindedir.

2) İçişleri Bakanı polisin patronu değildir.

Çünkü polisin patronu -tıpkı gazetecilerin olduğu gibi- kamudur. Düşünün ki herhangi bir aklıevvel içişleri bakanı bir polise adam öldürme emri verse ve polis bu emri dinlese, yasa karşısında suçlu duruma düşer.

Polis, ancak millet adına egemenlik hakkını tasarruf eden TBMM'nin koyduğu yasalara uyulmasını sağlamaya memurdur.

Bakan keyfine göre iş yapamaz, yağcılığın sonu yağlı iptir.

***

Aslında Murat Başesgioğlu'nun icraatı, on beşinci kuruluş yıldönümünü kutlayan ANAP'ın polisle ilgili ilk sabıka kaydı değildir.

Türk polisini mafyanın kucağına iten, Susurluk sürecini hazırlayan yine Turgut Özal dönemindeki Anavatan Partisi'dir.

O yüzden devlet ciddiyeti ile tanınan Başbakan Mesut Yılmaz'ın, İçişleri Bakanı'nın haklı toplumsal tepkilere yol açan kararlarını düzeltmesini beklemek hakkımızdır. Zaten aksi halde Başbakan da kendisini iktidara taşıyan dinamikleri yanlış anlamış demektir.













Yazarın Tüm Yazıları