Uzun listeler yapmak yerine üç isteğe odaklanmak

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Aliağa Menderes Banliyö hattının açılış konuşmasında Başbakan Erdoğan’dan İzmir ile ilgili üç istekte bulundu.

Haberin Devamı

Bu istekleri herkes bir kenara not etmeli...
Çünkü Kocaoğlu, uzun bir istekler listesi yerine kentin vizyonunu değiştirecek üç projeyi hükümetin önüne koydu.
Bu üç proje kim iktidar olursa olsun, İzmir için doğal olarak Ege Bölgesi için çok ama çok önem ifade ediyor.

* * *

Aziz Kocaoğlu, pazar günü sıraladı.
1 - İzmir’in geleceğinde kilit rol oynayan sektör, çeşitlendirilerek 12 aya yayılmış hizmet ve turizm sektörü. Bu hedefe ulaşmada en büyük itici güç EXPO olacak. O yüzden İzmir’in 2020 EXPO adaylığının desteklenmesini istiyoruz.
2 – İzmir’in bölgesel teşvik kapsamındaki mağduriyeti mutlaka giderilmeli. İzmir 1. Bölge’de yer alırken, hemen yakınındaki komşu illerin teşvik haritasında 2. ve 3. Bölge’de bulunması, kente yeni yatırımların gelmesini engelliyor. İzmir’deki fabrikaların bir kısmı o bölgelere taşınıyor.
3 - Tarih boyunca hep “bir liman kenti” olarak anılan İzmir, Alsancak Limanı’ndaki gerekli yenileme yatırımlarının yapılamaması ve liman güzergahında yeterli derinliğin bulunmaması nedeniyle, önemini ve etkinliğini giderek kaybetmeye başladı. Artık büyük tonajlı gemiler, İzmir yerine, yakın coğrafyadaki alternatif limanları tercih eder oldu.

Haberin Devamı

* * *

Egeliler, hükümetlerden bir şey isterken bugüne kadar hep çekindiler. Israrcı olmadılar, Ankara’ya gidip kapılarda beklemediler.
Ama İzmir’e gelen Başbakanlara öyle dosyalar verdiler ki...
Yüzlerce maddelik istekler, beklentiler...
Başkan Kocaoğlu, sadece İzmir için değil, Çanakkale’den Fethiye’ye hatta Antalya’ya kadar büyük bir coğrafyayı etkileyecek üç istekte bulundu.
1 – EXPO’yu sadece İzmir’in projesi olarak görmemek lazım. EXPO 2020 hem bir devlet projesi, hem de 2023’te Cumhuriyet’in 100’üncü yılını kutlayacak Türkiye için bir prestij projesi... EXPO’yla bütün Ege’nin turizmi canlanacak, ekonomisine büyük katkı getirecek. Bu kesin...
2 – Her ne kadar Manisa’yla İzmir birleşmişse de Manisa’da çalışanların büyük kısmı İzmir’den gitse de birbirine bu kadar yakın şehirlerin birine ayrıcalık tanınması, diğerine “sen zaten gelişmiş bir şehirsin” muamelesi göstermek gerçekten de büyük bir moral bozukluğuna neden oluyor. En azından turizm ve hizmet sektörüne özel bir teşvik, süreli de olsa İzmir’e canlılık katar.
3 – Danıştay’ın “29 ay sonra gelen evet” kararını herkes eleştiriyor. Ama 1950’lerin ortasında başlayan 2011’in Mart’ında hala tamamlanmamış bir Alsancak Limanı için artık beklenmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak gerekir. İzmir demek liman demektir. O yüzden Alsancak dışında Çandarlı’nın, Nemrut Körfezi’nin de limanlarla dolması gelecek için çok önemli gözüküyor.

* * *

Haberin Devamı

Herkes ama herkes; bu üç konuya odaklanmalı...

Bizim Ayçe çok kızmış

Kızdırmayın Ayçe Dikmen’i...
Ağızlardan düşmeyen “İzmir’den sadece güzel mi çıkar?” takılmalarına bir cevap vermiş.
Ve sıralamış:
“Biraz tarihe baksalar seçilme hakkını ilk kullanan ve 1935 yılında Atatürk´ün meclisine bileğinin hakkıyla giren ilk kadın milletvekillerinden Benal Nevzat Arıman’ı, Türkiye’nin ilk kadın Danıştay Başkanı Firüzan İkincioğulları’nı, ilk kadın Emniyet Müdürü Şerife Feriha Sanerk’i, 1933’de Aydın, Çine-Demirdere Köyü’nde ilk kadın muhtar olan Gül Esin Hanım’ı görecekler. Hatta Türkiye’nin ilk Kadın Ortodontisti Dr. Ayşe Mayda, ilk kadın Üroloğu Hatice Arıkan, üç büyükşehir arasında ilk kadın Baro Başkanı Avukat Sema Pekdaş gibi, daha birçok ilki var İzmirli kadınların...”
Ayçe çok haklı...
İşte o yüzden diyorum ki...
Kontenjan, pozitif ayrımcılık, tamam da...
İzmirli kadınlar biraz daha siyasetin içinde olmalı.
Aktif politikanın tam ortasında bulunmalı.
Ancak o zaman siyasetin üslubu da yapılışı da kalitesi de artacak.
Bunu başlatan da ancak İzmirli kadınlar olur.

Yazarın Tüm Yazıları