Uyaran kişi bir kadınsa

DIŞ politika konularının en büyük uzmanlarından biri olan Cengiz Çandar, geçen salı günkü yazısına şöyle giriyordu:

‘Hafta boyu Kerkük konulu yazılarımdan, anlaşılan, gına getirmiş biri ‘Bırak’ dedi, ‘Kerkük’ün Türkmen mi, Kürt mü, Irak şehri mi olduğunu; kendi yaşadığın şehirden söz et. İstanbul bir hırsızlık şehri oldu. İstanbul’u yazsana.’

Çandar,
bu cümleyle başlayan yazısının tamamını İstanbul’daki hırsızlık ve kapkaç olaylarına ayırmış.

* * *

Merak ettim.

Acaba Çandar’a bu sözleri söyleyen ‘Birisi’ kimdi?

Çünkü onu en azından 30 yıldır tanırım.

Hayatı siyaset ve dış politikadır.

İlgi odağı hırsızlık konusuna kaymışsa, bilin ki gittiği yerlerde bu konu çok konuşuluyor demektir.

Yanılmamışım.

Kendisine bu sözleri söyleyen kişi, bizzat eşi Tuba Çandar’mış.

Beni de aradı.

Aynı şeyi başka gazetecilere de söylemiş.

‘Benim günlük hayatımdaki en büyük sorun bu’ diyor.

Çünkü sokakta iki defa kapkaç saldırısına maruz kalmış.

Oturduğu sokakta soyulmadık neredeyse tek ev kalmamış.

Hırsızlar aynı evi ikinci, üçüncü defa ziyaret etmeye başlamışlar.

* * *

Hürriyet
’in son günlerde manşetinde yer alan hırsızlık haberleri oybirliği ile oluşuyor.

Üstelik sadece yazı işlerinin değil, çalışan öteki arkadaşlarımızın da oybirliği ile.

Şimdi Ankara da harekete geçiyor.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar yardıma hazır olduğunu açıkladı.

CHP, olayı Meclis’e taşıdı.

Ve hükümet de dün bizzat Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün ağzından, işe el koyduğunu açıklıyor.

* * *

Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde ‘güvenlik’, insanların en önemli taleplerinden biridir.

Kenan Evren, bazı marjinal kişilerin ve yeminli düşmanlarının bütün kampanyalarına rağmen, bugün halkın gözünde hálá aynı saygın yerini koruyorsa bunu iki şeye borçlu.

Biri ülkeye getirdiği güvenlik ortamına, diğeri yolsuzluk olaylarına hiç bulaşmayıp adını temiz tutmasına.

İşte o nedenle, medyada bayağı sağlam köşeleri tutmuş birçok kişi istediği kadar çabalasın, onun ismini halkın gözünde yıpratamayacaktır.

Ben diyorum ki, 12 Eylül öncesinde insanlar sokaktaki terörden ne kadar bezmişse, bugün büyük şehirlerdeki insanlar da hırsızlık ve kapkaçtan o kadar bezmiş durumda.

* * *

Hırsızların ve kapkaççıların üzerine daha etkili gidilmediği, caydırıcı yöntemler bulunmadığı takdirde, evlerde, sokaklarda çok daha vahim olaylar yaşayacağız.

Giderek cüretini artıran hırsız, ceza alma duygusu giderek kaybolmuş bir kapkaççı çok daha pervasız hale gelecektir.

* * *

1970’li yıllarda ABD’de Charles Bronson’u ve Clint Eastwood’u meşhur eden filmler işte bu duygularla başladı.

Polisine ve adaletine güvenini kaybetmiş bir toplum, bu iki kurumun işlevini kendi yüklenmeye başladığı zaman nelerle karşılaşabileceğimizi tahmin edemeyiz.

O nedenle Ankara hırsızlık olayına el koymakla çok doğru bir hareket yapmaktadır.

Siyasetçiler iyi bilirler ki, kadınlar en etkili erken uyarı sistemidir.

Oradan bir feryat yükseliyorsa mutlaka kulak vermek gerekir.
Yazarın Tüm Yazıları