Üsküdar’dan aşağı Salacak’ta aç şişeyi

Sonda söyleyeceğimi, baştan peşin söyleyeyim.

Sokakta aleni bir şekilde içki içmek dünyanın bütün medeni şehirlerinde yasaktır.

Yine peşin söyleyeyim, sokakta alenen içki içmenin batılı metropollerde yasak olması, köşe yazarı Deniz Som’un öncülüğünde, Salacak’ta "İçki içmek yasaktır" tabelasının altında yapılan içki içme eylemini haksız kılmaz.

Bir kere Üsküdür Belediye Başkanı kendini savunmak için eksik bilgi veriyor. Dünya metropollerinde sokakta içki içmek değil, sokakta aleni olarak içki içmek yasak.

Başka bir deyişle batılı metropollerde kola şişesinin içinde ya da kesekağıdına sarılı şişeden içki içmek yasak değil.

İyi ama 500 kişilik vatandaş grubu, Salacak’ta yaptıkları protesto eyleminde içkiyi alenen içmişler diye itiraz etmek de olmaz. Protesto amaçlı bir eylemi gizli kapaklı yapacak halleri yok herhalde.

İçki içme yasağı koyan ve bunu tabela ile duyuran bir zihniyeti Türk filmlerindeki gibi karamel ile renklendirilmiş su dolu viski bardaklarıyla protesto edecek değillerdi ya... Tabii ki içki kadehi kaldırarak protesto edecekler...

Protestonun amacı zaten içki yasağı değil. İçki yasağının ardındaki zihniyet.

Bu zihniyeti anlamak için yasakların ardındaki amaca bakmak gerek.

Batılı metropollerde sokakta aleni içki içmek yasak ama elindeki kutu biradan yudumlayarak yürüyen ya da bankta oturan adama kimsenin çıkıp karıştığı, ceza kesmeye kalkıştığı da yok.

Yasağın amacı kimsenin içki içme özgürlüğünü kısıtlamak değil. Medeni şehir yaşantısını lekeleyecek görüntü kirliliğini önlemek...

Bu nedenle de kimse elindeki kutudan birasını yudumlayan adama karışmıyor ama polisi, zabıtası kaldırımda, parkta çilingir sofrasının etrafına kurulmaya kalkışan oldu mu tepesine biniyor.

Üsküdar Belediyesi’nin kararında ise amacın üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğu tabelaya yazılandan belli.

Eğer amaç medeni şehir yaşantısını korumak olsa o tabelada, illa bir şey yazmak şartsa "İçki içmek yasaktır" değil, "Piknik yapmak yasaktır" yazardı.

Zabıta da kaldırımın, parkın ortasına sofra kurmaya kalkan magandaya ister içki içsin, ister zemzem suyu müdahale ederdi.

Üstelik medeni ülkeleri örnek göstermekte gerçekten samimilerse, sokakta içki içmekten önce kapalı alanlarda sigara içmeyi yasaklasınlar. Örnek diye gösterdikleri metropollerde asıl bu medeni yasak var çünkü.

Nişantaşı ve Kanyon farkı

Medeniyeti örnek alıyorum diye sokakta içki içmeyi yasaklayan Üsküdar Belediyesi ile sokakları Atatürk posterleriyle donatmayı belediye hizmeti sanan Beşiktaş Belediyesi medeniyet adına gerçek bir adım atmak istiyorlarsa 1 Ocak 2007’den itibaren kapalı mekanlarda sigara içmeyi toptan yasaklayacak Şişli Belediyesi’ni örnek alsınlar.

Ancak Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e de bir uyarım var.

Hani 2007’deki topyekün yasağa kadar, sigara yasağını hazırlık olması amacıyla 2006 başından itibaren, masaların yüzde 20’siyle sınırlı tutmuştu ya..

Nişantaşı’ndaki mekanlar da Sarıgül’ün bu kararına büyük destek vermiş ve sigara içilmeyen masaları mekanlarının en güzel yerlerine koymuşlardı...

Sarıgül’ün anlayışlı kararı Kanyon’daki restoranların bir kısmının umrunda değil.

Geçen pazar günü 2 yaşındaki bebeğimizle birlikte eşim ve ben Kanyon’daki Midpoint ve Kitchenette isimli restoranlardan kendimizi dışarı zor attık.

Midpoint sadece iki masasını, Kitchenette ise başına tünenerek yemek yenilen umumi masasını ayırmış sigara içilmez diye. Zaten sigara içilmez masalara oturunca bile her ikisinde de kesif, pis, zehirli bir duman soluyorsunuz.

Kaçtık, Konyalı’ya sığındık. Sadece soluduğumuz hava değil, müşterilerin klası da değişti.

Sigara dumanından kaçış için Num Num da iyi bir alternatif. Sigaranın tamamen yasak olduğu Wagamama ve Le Pain Quotidien’i de unutmamak gerek tabii.

Sayın Sarıgül’e de Kanyon’daki restoranlara bir göz attırmasını tavsiye ederim.

MTV İbo da yayınlasın!&?

Müzik kanalı MTV’nin Türkiye patronu Esra Oflaz, MTV’nin kriterleri var, Sezen Aksu ve Ajda Pekkan’ın klipleri MTV’de yayınlanamaz dedi ya, bazılarının hoşuna gitmemiş.

Sezen Aksu’yu ve Ajda Pekkan’ı gençler de dinliyor, MTV haddini bilsin gibilerinden saçmalıyorlar.

Sezen Aksu’yu ben de seviyorum ve bazı şarkılarına bayılıyorum.

Gençlerden de seveni mutlaka boldur. İtirazım yok.

İyi ama Orhan Gencebay’ın da bir sürü genç hayranı var. Gençler Müslüm Gürses de dinliyor, İbrahim Tatlıses de, Hülya Avşar da...

Eee? N’apalım yani? Genç hayranları bol diye MTV bunların kliplerini de mi döndürecek?

Sezen Aksu gençlerin de beğendiği çok iyi bir icracı olabilir. Ama MTV çizgisine uymadığı da aşikar. MTV’nin çizgisi de Sezen Aksu’ya uymuyor.

Uyumsuz çifti nikaha zorlamaya kalkmanın alemi yok. Sezen Aksu da öyle düşünüyormuş zaten.
Yazarın Tüm Yazıları