Üçlüyüz güçlüyüz

Çok önemli bir fırsat yakalanmıştı; Türk Havayolları ligin adını koyandı. Bu yıl Final Four’u İstanbul’a koyduracak kadar finansman gücünü, baskısını lig yönetimine koyabiliyordu. Buradan uyardık; "Amandır wild card /direk giriş olanağı var.THY ile baskıyı kurun bundan Cimbom yararlansın" diye haykırdık. Tamamen olaya Fransız kaldıkları gibi Eurolegue’e terfi eleme maçlarının Lietuvos Rytas’ın evi Vilnius/Litvanya’ya konuşuna seyirci kaldılar. Güç sendeyken kullanmazsan kullanırlar. Bizden iki takım varken Litvanya’nın tek takımla olmasına seyirci, ekol basketbolu vb. gerekçelerle müsaade etmeyecekleri çok açıktı.

Yanlışlarımızda güzel

Koç Mahmuti’nin büyük iddiasıyla başladı sezona: Mahmuti "Ben çakılı kalın pivot oyuncusu olmadan da,beş dışarıda oynayarak başarılı olurum" sevdasına tutuldu. Oysa ki diğer pozisyonlar için hatırı sayılır önemde oyuncular transfer edilmişti. Avrupa’nın birinci kupasına katılım kapısına işte bu "değişik basketbol" anlayışıyla dayandı Cimbom. Önce PAOK, arkasından Asvel’i devirerek ev sahibi karşısına çıkan Galatasaray, Euroleague’e ülkemizden katılacak üçüncü takım olma kararlılığını bütün maça yaymayı bildi.

Pivot kesin gerekli

Kadro oluşumunda kalın pivotsuzluk seçiminin sıkıntısını yaşayan Galatasaray, ilk çeyrekte dokuz sayı geride götürdüğü maçın ilk yarısında, Rytas’ı ikinci çeyrekte olağan üstü gayretle yedi sayıda tutarak, 30-28 ile soyunma odasına gitmeyi başardı. Ribauntları boy değil iman gücüyle aldığımız üçüncü çeyrete araya koyduğumuz dokuz farkı hara güre geçen maçın sonuna kadar korumayı başararak maçı almayı bildi Cimbom. Bundan sonra esas güçlük başlıyor. Mahmuti inadını kırarsa iyi bir pivot transferiyle bu takım çok iş yapar.