Türkiye’yi düşman görürdüm

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yarın Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesinde dört Türk gazetecisini Soçi’deki yazlık sarayında kabul ederek görüştü. Davet edilen gazeteciler Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y.Yılmaz, CNN Türk Manşet programının yapımcısı Mehmet Ali Birand ve Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan’dı.

Haberin Devamı

Bu renkli ve ilginç görüşmenin izlenimlerini yarın yazacağım. Bugün Başkan Vladimir Putin’in sorularımıza verdiği cevapları yayınlıyorum. Putin önce Mehmet Ali Birand’ın sorularını yanıtladı. Sonra rezidansın balkonunda bir saati aşan bir söyleşi yaptık. Aşağıdaki mülakat bu ikisinin karmasından oluşuyor.

Sizden sır vermenizi istemiyorum ama gençliğinizde hem KGB’de hem çeşitli devlet kuruluşlarında çalıştınız. O dönemlerde Türkiye sizin için neydi? Kaygıyla bakılan, düşman sayılan bir ülke miydi?

Benim için Türkiye güneyimizdeki NATO üyesi bir ülkeydi. Yani, bizim düşmanımız olarak görülüyordu.

Biz de böyle büyüdük. Stalin, boğazları ve Ardahan’ı bizden almak istiyor deniyordu. Peki günümüzde artık bunlar bitti mi? Rusya ve Türkiye’nin paylaşamayacağı bir şey kalmadı mı? Şimdi nereye gidiyoruz?

İşbirliği ve refaha doğru gidiyoruz. Çünkü ancak güçlerimizi birliştirdiğimiz takdirde vatandaşlarımızın yararına çalışmış oluruz. Örnek vermem gerekirse ‘Mavi Akım’ı gösterebilirim. Birçok çevre bu projeye hayal demişti. 1992 yılında, iki ülke arasındaki ticaret tahmini rakamlarla 1 milyar dolardı. 2003 yılına gelindiğinde ise bu rakam 6.8 milyar dolara çıktı. Neredeyse 6 misli bir artış var. Bu yılın ilk altı ayında ise ticaret hacmimizin artış miktarı yüzde 60. Bu inanılmaz bir rakam. Benim bildiğim, geçen yıl 1.3 milyon Rus tatil için Türkiye’yi seçti.

MEST OLDUM

Siz hiç Antalya’ya gittiniz mi?

Evet. Hatta birkaç sefer. Ve size samimi olarak söyleyeyim, mest oldum. Bu ziyaretlerim sayesinde ülkeniz hakkındaki düşüncelerim kökünden değişti. Yukarıda bahsettiğim NATO ülkesi düşman Türkiye kalıpları bir anda kafamdan silindi gitti. Ziyaretlerim sırasındaki Türk halkının bize gösterdiği ilgi, Türkiye hakkındaki düşüncelerimin temeline yerleşti.

Ne zaman gittiniz ve ne kadar kaldınız?

Yanlış hatırlamıyorsam 92-93 başlarıydı. Üç sefer gittim. İkişer üçer hafta kaldım. O tarihlerde Saint Petersburg’da bir görevdeydim.

ONLAR İNSANDI

Yani Antalya mı Türkiye hakkındaki görüşünüzü değiştirdi?

Antalya veya başka bir yer olması önemli değil. Biz küçük bir tekne kiralayıp, kıyılarınız boyunca tura çıktık. Teknenin iki Türk personeli vardı. Aramızda anlayış ve dostluk öyle süratli kuruldu ki; böyle insanların düşman olamayacağını anladım. Bu iki adam ne politikacıydı ne de bir işadamıydı. Çıkarları olmayan, sadece işini yapan insanlardı.

Halkımın refahı ‘süper güç’lükten daha önemli

Şimdiki rüyanız ne? Rusya’yı yine eski ihtişamına mı getirmek istiyorsunuz, yoksa Rus insanını daha da zenginleştirmek mi istiyorsunuz?

Rusya’yı daha zenginleştirmek.

Yani eski ihtişam, süper güç olmak değil, sokaktaki insan daha önemli diyorsunuz?

Evet aynen böyle düşünüyorum. Buna canı gönülden inanıyorum. Haritada artık SSCB diye bir ülke yok. Günümüz dünyasında öncelikler de değişti. Rusya’yı ülkesi sayan vatandaşlarımızın daha zengin olmasını sağlayabilirsem, güçlü bir devlete de sahip oluruz.

Sizin tüm gençliğiniz komünist ideolojiyle geçti ve günün birinde her şey aniden değişti. Komünist ideoloji göçtü. Sorun nereden kaynaklandı? Şarkı mı kötüydü, yoksa şarkıcı mı hata yaptı?

Benim hayatımım önemli bir bölümü komünizmi savunmakla değil, devleti savunmakla geçti. Sovyetler Birliği’nin son on yılında komünizm ideoloji olmaktan çıkmış ve devlet idari yapısına dönüşmüştü. Bu ülkede kariyer yapmak isteyen herhangi birisinin, muhakkak partiyle bağlantı kurması gerekirdi. İşin köküne bakacak olursak, komünizm, ideoloji olarak kötü bir fikir değil. Birçok dinde bile olduğu gibi kardeşlik, birlik ve beraberlik öneriyordu.

ŞARKI GÜZELDİ AMA

Şarkı iyi miydi o zaman?

Şarkı iyi değil, güzeldi.

Ama kemancı beceremedi.

Şarkı ve kemancıyı tartışmak bence yersiz. Mesele başka bir noktada düğümleniyor. Bu fikrin hayata geçirilmesi, perspektifi olmayan bir uğraştı. Saint Simon gibi filozofların kitaplarda yarattığı düşünce gibi bir şeydi.

1917 mi 1990 mı önemli bilmiyorum

Sizin için 1917 tarihi mi önemli yoksa 1990 tarihi mi?

O zamanları yorumlamak bugün çok zor. 1917 yılı Rusya’nın izolasyon döneminin başlangıcı oldu. Ekonomide her şeyin merkeze bağlanması belli bir dönemin gereksinimiydi. O zamanlar için bunu anlaşılır bulabiliriz. Ama o yıllarda aynı zamanda devletin ekonomik işlere aşırı şekilde karışması olumsuz sonuçlara yol açtı. SSCB’yi yok etmeden durum değişebilir miydi? Bu gerek siyasi gerek ekonomik alanda mümkündü. Ama şimdi bu konuda ben bir tahminde bulunmak istemiyorum. Şimdiki duruma bakmak istiyorum. 1990’lı yıllarda kararı alacak kişi ben olsaydım, hangisini seçeceğim konusunda kararsız kalırdım.

5 saniyeliğine Putin’in yerinde

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Karadeniz kıyısındaki Soçi kentinin yeni açılan basın merkezinde... Putin’in basın sözcüsü Gromov, ‘Buyurun beyler... 5 saniyeliğine başkanımızın kürsüsü sizindir’ deyince, kürsü 5 saniyeliğine Ertuğrul Özkök’ün oluyor. Putin, Schröder, Chirac ve diğer dünya liderleriyle görüşmelerinden sonra bu mekanda basın toplantıları düzenliyor.

Schröder ve Rus evladına mutluluklar

Almanya Başbakanı Schröder’in bir Rus kız çocuğunu evlat edindiğini biliyoruz. Buraya evlatlık kızını getiriyor mu?

Hayır zannetmiyorum. Schröder’in gezisi çalışma ziyareti çünkü.

Bir Alman’ın Rus kızını evlat edinmesi konusunda ne hissediyorsunuz? Bunu şu nedenle soruyorum; çünkü Almanya’nın eski başbakanının oğlu da bir Türk kızıyla evlendi.

Bu olaya bir siyasi anlam vermeye çalışmıyorum. Schröder çok yakın bir dostum. Çok güzel bir kızı evlat edindi diye bakıyorum olaya. Schröder ailesini yakından tanıyorum. Çocuğu art niyet gözetmeden evlat edindiler. Çocuk da bu durumdan mutlu. Sadece onlara mutluluk dilemek düşüyor bize. Nasıl yaptıklarını da biliyorum. Rusya’daki tüm kanuni işlemleri yerine getirerek bu evlat edinme işlemi gerçekleşti. Schröder’in eşi bizzat St. Petersburg’a gelerek evlatlık davasına katıldı.

ABD, Irak’ta iyileşme sağladı

Amerika, Irak’ta bataklığa batıyor mu? Yani Sovyetler Birliği’nin Afganistan’da düştüğü durumla ABD arasında bir benzerlik var mı?

Benzetme yapmak pek akıl kárı bir iş değil. Bir kere Irak Savaşı’na başından beri karşı olduğumuzu ve yarar sağlamayacağını savunduk. Bugünkü gelişmeler bizim doğruyu söylediğimizi kanıtlıyor. Ancak bunun yanında Irak işgalinden sonra ABD yönetimi ile Başkan Bush’un ülkede belirli iyileşmeler sağladığını da tespit ediyoruz. Yeni çağdaş Irak yönetiminin oluşması sağlandı. Bu aşamada bizim de amacımız bu gidişata destek vermek, Irak’taki iç güvenliği sağlamak. Ülkede normalleşmenin yeni egemen Irak hükümetiyle bir an önce sağlanmasını ümit ediyoruz.

Fondaki yeşillik muz ağacı, çünkü burası Rusya’nın Alanya’sı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye ziyareti arifesinde Türk medyasıyla iki saate yakın sohbetinden sonra, Soçi kenti rezidansı ‘Boçarov Ruçey’ bahçesine çıkarak, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile bu hatırayı çektiriyor. Fondaki yeşillik muz ağacı. Süs değil. Türkiye’nin çok daha kuzeyinde ve Karadeniz kıyısında olmasına rağmen, Akdeniz’in ılıman iklimine benzediği için Soçi’de palmiye, muz ve mandalin bile yetişiyor.

Kremlin’e geleceğimi hayal bile edemezdim

Soçi’de tatil mi yapıyorsunuz?

Tatil yapıyorum demek biraz abartı olur. Çalışma ortamını değiştiriyorum desem daha iyi olacak.

Ne yapıyorsunuz mesela? Biliyorum ki çok iyi yüzücüsünüz.

Benim yüzücülüğümü profesyonel olarak tabir etmek doğru olmaz. Ben sadece zevk için yüzüyorum ve işimle tatili bir arada yürütmeye çalışıyorum. Spor ve yüzme günde bir buçuk saatimi alıyor.

Gençken her insanın bir hayali vardır. Siz günün birinde Rusya’nın başkanı, Kremlin’in en tepesindeki adam olabileceğinizi düşündünüz mü?

Bunu hayal etmeyi bir tarafa bırakın, düşüncesi bile aklıma gelmedi. Çünkü gençliğimde siyaseti hiçbir zaman çekici bulmadım. Siyaseti hep çok laf konuşulan ve az iş yapılan bir uğraş olarak gördüm. Çoğu zaman bu konuşulan çok laflar, gerçek hayata geçirilmesi zor şeyler oluyordu. Bunun için siyaset beni çekmiyor ve siyaseti hiç düşünmüyordum.

ÇIKARCILARA DİKKAT

Etrafınız çok kalabalık olmasına rağmen, hiç yalnızlık çekiyor musunuz?

Size şunu söyleyeyim, bir ülkenin devlet başkanı, o ülke küçük veya büyük olmasına bakmaksızın, sırtında büyük bir yük taşır. Bu makamdan sayısız çıkar sağlamak isteyen çevreler var. Bu nedenle şahsi ve insani ilişkilerimi benim işgal ettiğim makamdan yarar beklemeyen çevrelerle kurmayı tercih ediyorum. Genelde okul yıllarından kalan arkadaşlarımla birlikte olmayı tercih ediyorum.

Erdoğan güvenilir insan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyor musunuz? Şahsi ilişki kurabilir misiniz?

Şahsi ilişkileri sevmem önemli değil. Önemli olan güven ortamının oluşması. Güven ortamı işlerin halledilmesine yardımcı oluyor. Sizin başbakanınızı, sözünü tutan bir insan olarak tanıyorum. Ne kadar zor olursa olsun verdiği sözü tuttuğunu gördüm.

Size bir söz mü verdi?

Bana özel bir konu hakkında söz vermedi, ancak belirli konularda ne kadar zor olursa olsun, tavrını kendisi ve ülkesi için zor konular olsa bile değiştirmediğini gördüm. Ben bu davranışına şaşırdım doğrusu. Erdoğan’ın bu özelliği, şahsi konulardan ziyade devletlerarası ilişkilerde de çok önemlidir.

AB, TÜRKİYE’NİN PLANLI GELECEĞİ

Türkiye’nin AB’ye katılması Rusya’yı memnun mu eder, yoksa bozulur mu? Türkiye’de, hatta askeri çevrelerde bile Rusya ile yakınlaşmamızı savunanlar var.

Bunu söyleyenler akıllı adamlar. Konuya daha ciddi yaklaşacak olursak, AB yolu Türkiye’ye planlı gelecek imajı veriyor. İstikrarlı olmak istiyor. Çıkar ilişkileri olarak olaya bakacak olursak, Rusya ve Türkiye’nin şu anda ulaştıkları ve ulaşacak oldukları ekonomik ilişki boyutunun zarar görmemesi temennimizdir.

Çeçen politikanızdan memnunuz

Eskiden Rusya, Türkiye’yi Çeçen konusunda suçlardı. Göz yumulduğunu söylerdi. Onlara yumuşak davranıyorsunuz denir, karşılığında PKK kozu kullanılırdı. Sonra bu sesler yok oldu. Karşılıklı mekanizmalar oluşturuldu. Bu mekanizmalar iyi işliyor mu? Türkiye’nin tavrından memnun musunuz?

SSCB parçalanma sürecinde birçok bölgede olduğu gibi Çeçenistan’da da bölücü hareketler ortaya çıktı. Rusya’nın da yaptığı bazı hatalar Çecenistan’daki bölücü hareketi tırmandırdı. Bugün durum normalleşmeye gidiyor. Türkiye’nin Çeçen konusunda şu anki tutumundan memnunuz ve daha iyi sonuçlara ulaşacağımıza eminim.

Biliyorsunuz Ruslar ev almaya başladı Antalya ve civarından. Biz Hürriyet Gazetesi olarak ilk ev alan Rus’u manşet yaptık.

O da bir güven göstergesi.

Haberin Devamı

Soçi hatırası

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk gazetecileri kabul ederek, 2 saat görüştü. Samimi sohbetten sonra bahçede bir de ‘Soçi hatırası’ çektirildi. Soldan sağa: Cenk Başlamış (Milliyet Moskova Temsilcisi), Mehmet Yılmaz (Milliyet Genel Yayın Yönetmeni), Mehmet Ali Birand (CNN Türk Program Yapımcısı), Vladimir Putin (Rusya Devlet Başkanı), Ertuğrul Özkök (Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni), Ergun Babahan (Sabah Genel Yayın Yönetmeni), Nerdun Hacıoğlu (Hürriyet Moskova Temsilcisi).

Yazarın Tüm Yazıları