Tufan Türenç: Bari şu bir ay aklımızı başımıza toplayalım

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

TÜRKİYE uçağı ne zaman havalanmak için burnunu kaldırırsa Batılılar bunu önlemek için hemen kuyruğa yapışırlar.

Her seferinde böyle olagelmiştir.

Bir türlü Türkiye uçağının havalanmasına izin vermezler.

Ermeni soykırımı iddialarının böyle birbiri ardına parlamentolarda kabul edilmesini bir rastlantı olarak kabul etmek olanağı var mı?

Akıl var, mantık var...

Gerçekten samimi olsalar İtalya ve Fransa Türkiye'yi parlamentoları aracılığıyla ‘‘Soykırımcı ülke’’ olarak dünyaya ilan ederler mi?

Yine Avrupa Parlamentosu gelecekte o parlamentoda bir ortak olarak yer alacak olan bir ülke için ‘‘Soykırımcı’’ diye suçlayıcı bir karar çıkartır mı?

Hele hele Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Helsinki'de tam üyeliği Kıbrıs sorunuyla ilişkilendirmeyeceklerine dair söz vermelerine rağmen bu konuyu ortaklık belgesine son anda sokuştururlar mı?

Bunun iyi niyetle bağdaşır yanı var mı?

Gördüler ki Türkiye'nin koşulları tam üyelik için 12 aday ülkenin en hazır olanından daha uygun.

Ne kadar abartırlarsa abartsınlar, Türkiye'nin demokrasi açısından olan eksiklikleri terör sonrası kısa zamanda giderilebilecek durumda.

O zaman geriye tek şey kalıyor, tam üyelik görüşmelerine başlanmasını engellemek için verdikleri sözleri unutarak Türkiye'nin önüne Kıbrıs engelini çıkarmak.

Yani Avrupa yine Avrupalığını yapıyor ve son dakikada Türkiye'ye her zamanki gibi kazığını atıyor.

* * *

Dışarda hazırlanan tezgáhlar böyle de sanki bizim içerde birbirimize karşı kurduğumuz tuzaklar daha mı az?

Adam kendi çıkarı için ülke ekonomisinin göreceği zararı bile takmıyor.

O cebini doldursun da ülke batarsa batsın umurunda bile değil.

Son günlerdeki ekonomik krizde bu tiynetteki kafaların büyük rolü olduğunu devletin en üst düzeydeki insanları itiraf etti.

Bu kadar büyük sorumsuzluk ancak ve ancak vatan hainliği olarak tanımlanabilir.

Adamın aşırı hırsı yüzünden yapmadığı sahtekárlık kalmamış, devleti, milleti dolandırmış, trilyonları cebe indirmiş ve sonunda yakayı ele vermiş.

‘‘Vay beni yaktılar, öyleyse ben de herkesi yakarım’’ diye aklına her gelene çamur atıyor.

Cepheyi genişleterek kaos yaratmak istiyor.

Aklınca kendi rezilliğinin arada kaynayıp gideceğini umuyor.

Çünkü yıllardan beri alışmış çalıp çırpmaya, rüşvetle yaşamaya, hak etmeden trilyonları cebe indirmeye...

Hep o düzenin sürmesini istiyor. Yakalanıp yanınca da herkesi de batağın içine çekmek istiyor.

O nedenle savcıları ve polisi çok dikkatli olmaları ve bu iğrenç tuzaklara düşmemeleri için sürekli uyarıyoruz.

* * *

Bakın bugün ramazanın ilk günü.

Bu ayın önemi nefsimize her açıdan sahip olup olamayacağımız konusunda bir sınavdan geçmemizdir.

Oruç tutmak sadece yediğimizi sınırlamak için değildir.

Hırsımızı, öfkemizi, içimizdeki kötülük dürtülerini de gemleme öğretisidir.

Ramazan Müslümanlar için ruhlardaki iyilikleri, insan sevgisini bütün güçleriyle yaşama geçirme gayreti gösterilmesi öğütlendiği için en kutsal aydır.

İşte bunun için bari bu ayda birbirimizin kuyusunu kazmayalım, birbirimizin gözünü oymak için uğraşmayalım.

Her şeyin para olmadığını, yaşam için çok daha yüce değerlerin de geçerli olabileceğini görelim.

İnsanları sevelim, öfkemizi değil hoş görümüzü cömertçe harcayalım.

Ramazanı sadece ibadet ayı olarak değil, bir ruh terbiyesi için fırsat olarak kabul edelim.

Yazarın Tüm Yazıları