Google, yapay zeka ile arama deneyimini geliştiriyor

Bununla birlikte, yapay zekanın gelişimi ile birlikte açık noktaların varlığının da farkında olmamız gerekiyor… Makinelerin karar verme yeteneği kazanması ile karar süreçlerinin insanlardan makinelere şimdiye kadar olduğundan çok daha hızlı geçmesinin sağlayacağı etkinin ölçeğini şu anda tam olarak kavramak çok zor. Yapay zekanın regüle edilmesi ya da yapay zekâ etiği üzerine son dönemlerde öne çıkan tartışmaların temelinde de bunlar yatıyor… 

Yapay zekâ uygulamaları sınırları zorluyor…

Nesnelerin “akıllı” sıfatını hak etmesi için sadece “bağlantılı” olduğu zamanlar geride kalmış durumda. Günümüzde, sistemlerin “akıllı” olması için yapay zeka (AI) destekli olması ve bize giderek daha fazla doğru aksiyon almamızı sağlayacak öngörüler sunması gerekiyor. Birkaç örnek vermek gerekirse, akıllı arabalar, dikkatimizin yolda olup olmadığını tespit etmek ve gerektiğinde sürücüyü uyarmak adına farklı yapay zekâ algoritmaları kullanıyor. Sürücüsüz araçlar da uçtan uca yapay zekadan yararlanarak yolunu tespit ediyor. Akıllı telefonlar, arama kalitesini maksimize etmek, daha iyi fotoğraflar çekmemize yardımcı olmak ve ses tabanlı asistanlar ile bize destek olmak için AI algoritmalarını kullanıyor. Akıllı tuvaletlere yönelik konuşmalara bile başlanmış durumda… Bu sayede dışkı örneklerinin analiz edilmesi ile gastrointestinal sorunlar teşhis edilebilecek… 

AI, artık günlük işleri yürütmek için kullandığımız neredeyse tüm araçlara nüfuz etmiş durumda. İş hayatında da AI’ın en yaygın kullanımı, yönetim, lojistik, muhasebe ve İK kaynaklı iş yükünün hafifletilmesine yönelik robotik süreç otomasyonu sistemleri. Yapay zekanın günümüzde bu denli öne çıkmasında artan veri miktarı, nesnelerin interneti ile birlikte 5G gibi süper hızlı internet altyapılarının gelişmesinin rolü büyük. Tüm bu teknolojiler yapay zekayı geliştirerek; sonucu parçalarının toplamından çok daha etkileyici hale getiriyor. 


Yazıma, teknoloji devi Google CEO’sunun yapay zekaya yönelik düşünceleri ile başlamıştım. Google’ın AI alanındaki çalışmaları sözde kalmıyor. Şirket, geçtiğimiz hafta arama motoru deneyiminde daha doğal ve sezgisel sonuçlar sunmak için önemli yenilikleri tanıttı. Alışkın olduğumuz arama deneyimini kökten değiştirecek uygulamalar tamamen AI’dan besleniyor… Bu yazımda, yapay zeka odağındaki gelişmelerin sürekli olarak sınırları zorlamakta olduğu bu dönemde, Google’daki son gelişmeleri analiz ettim… 

Metin, görsel ve ses bazlı aramalar birleşiyor…

Google’ın MUM (Multitask Unified Model- Birleşik Çoklu Görev Modellemesi) olarak adlandırdığı yeni AI güncellemesi ile artık karmaşık arama sorguları da destekleniyor. Yani, kullanıcılar aramalarını metin, görsel ve ses bazlı tek bir istekte birleştirebilecekler ve AI tüm bunları aynı anda, doğru bir şekilde anlamlandırarak sonuçları çıkaracak. Örneğin; bir ayakkabının fotoğrafını yükleyip, aynı anda "bunlar koşu için uygun mu?" diye sorabileceksiniz ya da incelediğiniz tişörtle aynı desene sahip çorapların aranmasını isteyerek aramayı hassaslaştırabileceksiniz. Diyelim ki bisikletinizde bir parçaya zarar verdiniz. Hemen bir fotoğraf çekip “nasıl düzeltebilirim?” gibi bir arama yaparak; AI’ın hasarlı bileşeni belirleyip, size eğitici videolar önermesini sağlayabileceksiniz. 

“Bilinmesi Gerekenler” özelliği aranan konuyu daha anlaşılır kılacak…

Google’ın öne çıkardığı yeni özelliklerinden biri de, insanların aradıkları konuları anlamalarını kolaylaştırmaya yönelik geliştirilen "Bilinmesi Gerekenler” … Bu özellik aradığımız konuların yanı sıra ilgilenebileceğimiz benzer konuları da keşfetmemize ve öğrenmemize olanak tanıyacak. “Bilinmesi Gerekenler”de kullanılan AI, insanların tipik olarak çeşitli konuları nasıl keşfettiğini anlayarak, ardından arama yapanları, ilk başta bakma olasılıkları en yüksek olan konulara yönlendiriyor. Örneğin, Google’da, "akrilik boyama" ile ilgili bir arama yapıyorsanız; boyamaya nasıl başlayacağınız, farklı akrilik boyama stilleri, akrilik boyama hakkında ipuçları, akrilik boya nasıl temizlenir gibi "bilinmesi gerekenler” öneriliyor. 

Video aramalar da gelişiyor…

Google ayrıca video bazlı arama deneyimini de iyileştirmeyi hedefliyor. Şirket zaten bir videodaki önemli anları belirlemek için AI’dan yararlanıyordu. Şimdi ise bir videoda içerisindeki konuları da belirleyecek bir özellik ile bu deneyimi daha da ileriye götürmeyi hedefliyor. Yani, bu da bir YouTube videosu izlerken videonun ne hakkında olduğunu anlamak ve önerilerde bulunmak için MUM'un kullanılacağı anlamına geliyor. 

Bu geliştirmelerin temelinde Google’ın arama trafiğini arttırmayı amaçlaması geliyor. Araştırmalara göre, Z Kuşağı kullanıcıları, pek çok konuda olduğu gibi çevrimiçi içeriği de eski nesillerden farklı şekilde arıyor. Birden fazla sosyal medya kanalı kullanma eğiliminde olan, mobil öncelikli ve video içeriğini önceliklendiren bu jenerasyonun %85'i içerik bulmak için düzenli olarak YouTube'u kullandığını; %80'inin ise YouTube videolarının onlara başarılı bir şekilde bir şeyler öğrettiğini söylüyor (Think with Google araştırması). Farklı veriler de Z kuşağının video aracılığıyla yeni fikirler ve ürünler hakkında bilgi edinmeyi tercih ettiğini gösteriyor.

Google için bu tür yenilikler oldukça kritik, çünkü mobile geçiş, arama deneyimini çeşitlendiriyor. Günümüzde birçok alışveriş araması artık doğrudan Amazon üzerinden ve mobilde başlıyor. Ayrıca, iPhone kullanıcılarının telefonlarında belirli bir şey yapmaları gerektiğinde, yardım almak için genellikle Siri, Spotlight, App Store veya yerel bir uygulamaya başvurdukları görülüyor… Google’ın ana işi olan arama deneyiminde lider kalması ve çeşitlenen rekabete cevap vermesi adına bu gelişmeler oldukça önemli. En fazla kişisel veriye sahip şirketlerin başında gelen Google’ın bir sonraki adımının, aramalarımızı, dijital asistan servisi Google Asistant ile bileştirerek çok daha kişisel deneyimler sunmak olacağını şimdiden tahin edebiliriz. 

Bir sonraki yazımda, yapay zeka alanında öne çıkan farklı trendlere ve teknolojilere yer vereceğim…