Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Öğretmenevine bakan yanıtı

Başkent Öğretmenevi'nin öğretmenlerden çok siyasetçilerin yakınlarının işgali altında olduğunu yazıp, Milli Eğitim Bakanı'ndan yanıt beklediğimi söylemiştim.

Sağolsun, DSP'li bakanlar kendi konularında son derece hassaslar. Hemen bilgi ve yanıt veriyorlar. Milli Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu da, Başkent Öğretmenevi ile ilgili bilgileri hemen faksladı ve görüşmek istediği bildirdi.

Ancak Hürriyet'in telefonları, Çarkıfelek'e katılmak isteyenlerden ötürü bloke olduğu için, ne yazık ki görüşemedik.

Bakan Bostancıoğlu, Başkent Öğretmenevi'nde 1998 yılı içinde toplam 152 bin 330 geceleme yapıldığını, bunlardan 119 bin 33'ünün öğretmen, 19 bin 567'sinin kamu görevlisi, geri kalan 13 bin 730'unun da öğretmen yakını kamu dışı kişi olduğunu bildirmiş.

Yani geceleyenlerin yüzde 78'i öğretmen, yüzde 13'ü kamu görevlisi ve yüzde dokuzu da diğerleri.

Bakan Metin Bostancıoğlu yanıtında ‘‘Öncelikle öğretmenlerin rezervasyonları yapılmakta, boş kalırsa diğer talepler karşılanmaktadır’’ demiş.

Sayın Bakan'ın söyledikleri doğrudur mutlaka ama özellikle bayram, yılbaşı ve diğer tatillerde öğretmenler Başkent Öğretmenevi'nde yer bulamıyorlar.

En azından bu özel günlerde dışarıdan gelen taleplere hayır denilip, öğretmenevi sadece öğretmenlere ayrılsa olmaz mı?

İstatistikler ve gerçekler

MİLLİ Eğitim Bakanı, Başkent Öğretmenevi ile ilgili istatistiklere bakıyor ama bir de istatistiklerde yer almayan gerçekler var.

İşte Şırnak'tan bir öğretmenin söyledikleri:

‘‘Şırnak'ta görev yapan bir öğretmenim. 2 çocuğum var. Çocuklarım ilköğretimde okuyor.

Son bayram tatilinde çocuklarımı alıp Ankara'ya gitmeyi düşündüm.

Çünkü biri 10 diğeri 8 yaşına gelen çocuklarım şimdiye dek ne bir sinema, ne bir tiyatro gördüler.

Bizim tatilimiz de bu olsun diyerek Ankara'ya gitmeyi planladık.

Çocukları gezdirecek, sinema, tiyatro neymiş gösterecektim.

Hatta bir iki de müze gezdirecektim.

Ankara'daki diğer öğretmenevleri kapalı olduğu için mecburen Başkent Öğretmenevi'ni aradım.

Yer olmadığını söylediler.

Ben yine de kalkıp Ankara'ya gittim. Bir umut öğretmenevinin kapısına dayandım.

Yer yoktu ama kalanların çoğu öğretmen değildi.

Biz öğretmenlerin nasıl olduğunu biliriz. Oradakiler öğretmen değildi.

Görevlilerle kavga ettim. Oradakilerin öğretmen olmadığını söyledim.

Öğrtemen olduklarında ısrar edince kimlik kontrolü yapmalarını istedim.

Güldüler. Ve tabii yapmadılar.

Çünkü yapsalardı rezil olacaklardı.

Yemek yiyebilirsiniz, çay içebilirsiniz ama kalamazsınız dediler ve ben ısrar edince de dışarı attılar.

Fatih Bey, bizim maaşlarımızdan yapılan kesintilerle yapılan yerden bizi attılar.’’

Öğretmen okurumun söyledikleri böyle Sayın Bakanım.

Size o istatistikleri verenler, buna ne diyecekler?

Swiss Air müşterileri adam

THY'nin, Frequent Flyer'dan Qualiflyer'a geçişte, Frequent Flyer kart sahiplerine haksızlık ettiğini, birikmiş millerini çöpe attığını yazmıştım.

THY ise bunun Qualiflyer'a geçen bütün havayollarının yaptığı bir uygulama olduğu yanıtını vermişti.

Önceki gün Swiss Air müşterisi olan bir okurum aradı.

‘‘Hayır’’ dedi, ‘‘THY müşterilerine haksızlık ediyor. Biz Swiss Air müşterileri de aynı THY müşterileri gibi Qualiflyer'a geçtik. Ancak Swiss Air tek bir milimizi bile heba etmedi. Qualiflyer'a birikmiş millerimizle birlikte geçtik.’’

Kim bilir, belki de Swiss Air THY'yi kandırmıştır.

THY'nin durumdan haberi olsun.

Hangisini biliyorsunuz?

BİR okurum Tarkan'ın şu anda Türkiye'ye büyük bir hizmet yaptığını ve bu nedenle askerliğinin bir süre ertelenmesinin Türkiye'ye bir şey kaybettirmediğini belirttiğim yazıma kızmış.

‘‘Ülkeleri yurtdışında büyükelçiler temsil eder. Kültürel temsili ise kültür ataşeleri, tanıtım sorumluları yapar. Tarkan dönsün, askerliğini yapsın’’ diyerek faks çekmiş.

Şimdi ben o okuruma sormak istiyorum:

‘‘İyi güzel de, söyleyin bakalım İngiltere'nin Ankara'daki büyükelçisi kim?’’

Büyük ihtimalle bilmiyorsunuz.

Peki şöyle sorayım:

‘‘Beatles hangi ülkeden, Rod Stewart hangi ülkeden, Anthony Hopkins hangi ülkeden, Peter Sellers hangi ülkeden, William Shakespeare hangi ülkeden?’’

Bunların yanıtlarını biliyorsunuz herhalde.

Eeeee?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Barışçı olmak için barışın ölmesini beklemediğimiz zaman.



Yazarın Tüm Yazıları