Sayılar konuşunca

HANS Rosling İsveçli bir halk sağlığı profesörü. Dünyayı dolaşmış, kalkınma istatistikleri konusunda ilginç buluşlar yapmış. İstatistik algısını değiştiren gapminder.org adlı bir web sitesi açmış.

Bu siteyi tıkladığınızda dünyayı farklı bir gözle görmeye başlayabilirsiniz. Hareketli istatistiklerde ülkeleri havada uçuştukları izlenimini veren balonlar temsil ediyor. Balonlar yarışıyor.

Örneğin Türkiye ile Kore kişi başına gelir ve yaşam süresine göre iki ayrı balon halinde 50 yıl öncesinden beş aşağı beş yukarı eşit koşullarda harekete geçiyorlar. Kore balonu yaşam süresi uzayıp sağlık koşullarının düzeldiği noktadan sonra alıp başını gidiyor. Türkiye balonu ise ona yetişemiyor, aşağıda kalıyor. Sağlıklı ekonomi için sağlıklı insan gerekiyor.

Türkiye’nin halk sağlığında geride kalışının önemli sebeplerinden biri kadınların eğitimsiz bırakılmışlığı olabilir mi? Bu olasılık üzerinde de durulması gerektiğini anlıyorsunuz. Türkiye’nin, tüm kadınlarını okuryazar yaparak kalkınmada virajı alıp hızla tırmanışa geçmesi an meselesi olabilir.

* * *

Doğru okumak kaydıyla sayılar gerçeği söyler. Dünyanın en büyük istatistik kongresi İstanbul’da yapılıyor, istatistiğin dáhileri en yeni projeleri ve ilerlemeleri konuşmaya gelmişler, kimin umurunda. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’nin bu toplantısına yüzlerce uzman, inovasyona yatırım yapmanın önemini kavramış yüzlerce uluslararası şirket yöneticisi katılıyor. Örneğin IBM’in başkan yardımcısı Nick Donofrio inovasyon olmadan dünyada gelir artışı ve gelişme de olamayacağını savunanlardan biriydi. IBM 800 işletmenin CEO’suyla görüşme yapmış ve ortak görüşün bu olduğu ortaya çıkmış.

Ancak inovasyon için yaratıcı beyinlere ihtiyaç var. Türkiye’de bu alanda en az 3 bin kişilik açık varmış. Umarız bazı AB ülkeleri gibi yakında Hintli beyin gücüne ihtiyaç duymayız.

* * *

Ekonomik kalkınma, eğitim, iyi yönetişim, sağlık, kültür, çevre ve insan hakları bugünün dünyasında gelişme için gerekli görülen kriterler. Hans Rosling farklı bir yaklaşımla bu kriterleri önce gelişmenin ’araçları’ olarak ele almış. "Araç" olarak bakınca içlerinden en önemlisi 3 puan alan ekonomik kalkınma. Eğitim ve ülkeyi yönetme becerisinin ikişer puanı, sağlık, kültür, çevre ve insan haklarının ise birer puanı var. Ancak bunları araç olarak görmek yetmiyor, aynı zamanda da "hedef" olarak değer sıralamasına koymak gerekiyor. O zaman kültür ve insan hakları gelişme hedefleri olarak üçer puanla en öne geçiyor. Bu ikisini ikişer puanla eğitim, sağlık ve çevre izliyor, ekonomik kalkınma sıfır puana düşüyor, çünkü bu sonuncusu amaç değil, araç.

Türkiye geleceğini planlamayı, hedeflerini unuttu, seçime kilitlendik, üstelik bu seçimi üç vakte kadar bir yenisinin daha izleyebileceği konuşuluyor. Hepimize kolay gelsin.
Yazarın Tüm Yazıları