Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Zeytinyağı ve sağlık (2) Faydalı kolesterol

Daha önce de belirttiğim gibi kolesterol, hücre yapısına girmek ve hormon üretmek gibi birçok vücut işlevinde rol alan bir maddedir. Ancak kolesterolün yüksek olması halinde, damar çeperlerine çökerek damar sertliği oluşumuna da rol açtığı bilinmektedir.

Yakın bir zamana kadar, sadece kolesterolün düşürülmesinin yeterli olacağı düşünülüyordu. Ancak son yıllarda vücuttaki yağ metabolizmasının ayrıntılarının belirlenmesi ile bu kavramda bazı değişmeler oldu. Yağlar kanda, lipoprotein denilen özel bazı proteinlere bağlı olarak dolaşmaktadır. Lipoproteinlerin farklı türleri, yağ metabolizmasında değişik görevler üstlenir. Bunlardan HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein), kolesterolü, kimyasal işlevini yaptıktan sonra, karaciğere taşımakla görevlidir. Halk arasında faydalı kolesterol olarak da adlandırılan bu lipoprotein yüksek düzeylerde olduğu taktirde, daha çok miktardaki kolesterolü dokulardan uzaklaştırarak damar sertliğinden koruyucu bir etki ortaya çıkar.

Yüksek yoğunluklu lipoprotein, ya da diğer söyleniş şekliyle faydalı kolesterol ne kadar yüksek oranda olursa, o oranda koruyucu etki yaratıyor. Bunun yükselmesinde, sporun ve jimnastiğin büyük yararı var. Beslenme ile sağlanmasında en önemli kaynak, monoansatüre (tek doymamış) yağ asitleridir. Zeytinyağı monoansatüre yağlar açısından zengin bir besin maddesidir.

Zeytinyağının kalp-damar sistemini koruyucu etkisi sadece HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein) ile sınırlı değil, yapılan araştırmalar başka mekanizmaların da etkili olduğunu gösteriyor. Bu araştırmalar özellikle Girit ve Korfu adalarında sürdürülüyor. Bu adaların halkı, pratik olarak her türlü yemeklerinde sadece zeytinyağı kullanıyor. Bu adaların seçilmesindeki diğer bir özellik de, kalp damar hastalığının hemen hemen hiç olmayışı. İşte bu araştırmalardan sonra, damar sistemi için koruyucu beslenme listelerinde, zeytinyağı en önemli yerlerden birini aldı.

Safra kesesi ve kanalları da zeytinyağının olumlu etki yarattığı organlardan biri. Sindirim sistemine ait organların bir denge içinde çalışmasını sağlayan, hormon benzeri bir madde olan kolesistokinin salgılanmasında alınan gıdaların cinsi etkili rol oynuyor. Zeytinyağı yenildikten sonra salgılanan kolesistokinin safra kesesi kasılmasını uyarmanın dışında, safra kanalının bağırsaktaki ağzı olan, Oddi büzücü kasının daha uzun süre açık kalmasını sağlıyor. Bu da, safra kesesi tembelliği, safra taşı oluşumu ve sindirim güçlüğü gibi sağlık sorunlarını ortadan kaldırıyor.

Aç karnına için

Safra çalışmasını sağlayan kolesistokinin, bağırsak hareketlerini düzenlemede de etkin rol oynuyor. Özellikle aç karnına içilen zeytinyağının, bağırsak tembelliğine bağlı kabızlığı ortadan kaldırmasında bu mekanizma geçerli olmaktadır.

Öte yandan, özellikle hayvanlarda yapılan çalışmalarda zeytinyağının mide iç zarını koruyucu etkisi olduğu ortaya konulmuştur. Bu da ülser gelişimini engellemede önemli bir avantaj yaratır.

Zeytinyağının yaşlanma sürecini yavaşlattığı da ortaya konulmuştur. Daha önceki yazılarımda belirttiğim, serbest radikal oluşumu hücre yaşlanmasını hızlandıran bir olaydır. Poliansatüre (Çok doymamış) yağlarda, doymamış çift zincir sayısı çok olduğu için bu yağların yakılması sırasında serbest radikal oluşumu daha fazla olmaktadır. Oysa zeytinyağı bu yönden dengeli bir yapıya sahiptir. Ayrıca serbest radikal oluşumuna karşı ve bunun zararlarını azaltıcı etkiye sahip, E vitaminin yapı elemanları olan tokoferoller de zeytinyağında bol miktarda bulunur.

İki gündür zeytinyağının yararlarından söz ettim. Bu denli yararlı olmasına rağmen, zeytinyağının da diğer yağlar gibi yüksek kalori veren bir gıda maddesi olduğunu, özellikle kilo fazlası olanların, yağdan alacakları kaloriyi iyice hesaplamaları gerektiğini de hatırlatmak istiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları