Ruhunun ekosunu duymak isteyenler

Soğuk ve yağmurlu bir Cuma gününe uyandı İstanbul.

Haberin Devamı

Yağan yağmura ve kapalı havaya uyuyordu sanki Türkiye’de ve Dünya’da olup bitenler.

 

‘ABD Başkanı Barack Obama’nın; aşırı risk alarak küresel krizin fitilini ateşleyen Wall Street bankalarına karşı başlattığı mücadelenin giderek kızıştığını, Obama’nın yaptığı açıklamalar üzerine piyasaların sallandığını, banka hisselerinin düştüğünü, petrol fiyatlarının da etkilendiğini’ anons ediyordu haber kanalındaki spiker.

 

Ergenekon davası süredursun, bunun yanı sıra Türkiye’nin gündemine adeta balyoz gibi inen ‘Balyoz’ davasındaki gelişmeler…

 

İstanbul Valisi Muammer Güler; kar alarmı veriyor ve şöyle diyordu açıklamasında. ‘Gereken önlemler alındı, çalışmalar devam ediyor. Kar kalınlığı 20 cm’yi bulacak ve kar tutacak.’

 

Kar tutacak!

 

Tutan sadece kar mı?

 

Değil tabii.

 

Araba tutar.

 

Deniz tutar.

 

Kan tutar.

 

Ya tutulanlar?

 

Ülkemizde her gün yaşanan, duyduğumuz, gördüğümüz olaylar karşısında ‘Bu kadar da olmaz’ derken bir yandan da bu yaşananların şaşkınlığında tuttuğumuz nefesler…

 

İnsanlık kir tutuyor.

 

Gönüller pas…

 

Neler tutulmuyor peki?

 

Verilip de yerine getirilmeyen sözler.

 

Elimizden kayıp giden değerler…

 

Zaman kavramını oluşturan saatler, saniyeler…

 

Ağızdan çıkan sözler…

 

Bakıldığında ışığı fark edilemeyen gözler…

 

Büyüklüğü ve derinliği anlaşılamayan sevgiler…

 

Yaydan çıkan oklar…

 

Başka?

 

İçinde vicdan barındıramayanlar, tutamayanlar.

 

Önce kendilerine sonra karşısındakilere sevgiyi kutsayamayanlar…

 

Hayatını yakalamayanlar…

 

Yağan yağmur damlaları…

 

Yanaktan süzülen gözyaşları…

 

***

 

Yağmur yağıyor, hava kapalı.

 

Buna inat battaniyeyi başıma çekmek yerine gönül gözüm aralı.

 

Hava kapalı ama kalbim hayata, umuda, sevgiye açık.

 

Dışarıda ne kadar yağmur yağarsa yağsın içerde ruhum; kelimelerin, cümlelerin, yazıların, şarkıların, filmlerin, kitapların yağdırdığı yağmurlarda şemsiyesiz kalmaya çok istekli. Dünden razı…

 

Bu düşünceyle ‘Mutluluk yağmurları yağacak birazdan buraya’ diyorum kendime.

 

Sanki bilmiş gibi.

 

Bu kadar olur!

 

Müneccim miyim ne?

 

Gelen kargoları açıyorum.

 

Elime geçen ilk CD Leona Lewis’in Echo’su oluyor.

 

‘İşte bu’ diyorum.

 

Ve Cd’nin ilk şarkısı ‘Happy’

 

Demedim mi, sanki hissettim mutluluğu.

 

‘Happy’i ‘I Got You, Brave, My Hands, Love Letter, Broken, Alive, Don’t Let Me Down’ ve diğerleri takip ediyor.

 

Ve dışarıdaki hüzünlü havaya inat ‘Outta My Heads kıpır kıpır bir şarkı. Dinlerken bir anda kendinizi döne döne dans ederken bulursanız şaşırmayın.

 

Yüksek tempoya sahip olan ‘Outta My Headsi dinlerken ve müziğe kendinizi kaptırırken Leona Lewis’in farklı tarzlarda da nasıl başarıyla üstesinden geldiğini de fark ediyorsunuz.

 

2006 yılında bir yetenek yarışmasına katılan, ilk albümü “Spirit” ile dünyada 6 milyonluk bir satışla büyük bir başarı yakalayan Leona Lewis, ‘Echo’ adını verdiği yeni albümünde başta ‘Happy’ olmak üzere tüm listeleri altüst eden hit şarkılarında piyanonun da etkisiyle ve muazzam sesiyle dinleyenleri büyülüyor.

‘I Got You’ ve ‘Outta My Head’ şarkılarında Max Martin’le, ‘Broken’ ve ‘Alive’ şarkılarında John Shanks ile yeni albümünde de çalışan Leona Lewis; Xenomania, Julian Bennetta ve Justin Timberlake gibi müzik dünyasından önemli isimlerle de bu albümde bir araya gelmiş.

Sony Müzik etiketiyle çıkan bu albümde ayrıca Leona Lewis’e, One Republic’in eşlik ettiği ‘Lost and Found’ da dinlenmeye değer şarkılardan…

Lewis’in muazzam sesini, piyanonun büyüsüyle harmanlanan melodileri ve sözleri dinlerken etkisi altına gireceğiniz, 13 şarkının yer aldığı bu albüm; sizi kimi nağmelerde coşturup kimi sözlerde hüzünlendirirken, ruhunuzun şiirsel yanını ortaya çıkaracak.

Veee kar yağmaya başladı. Hem de lapa lapa…

Dışarıdaki havaya, yağmura, kara, soğuğa, rüzgara inat kalbinize; hüznün şiirsel tadını yaşatıp sonra da duygularınızı yatağına sığmayan nehirler gibi coşturmak, dahası ruhunuzun ekosunu duymak, duyurmak istiyorsanız Leona Lewis’in ‘Echo’su…

                                                                 MELİKE BİRGÖLGE

 

 

Yazarın Tüm Yazıları