Rock kuşağının "bahçevan"ı

Haberin Devamı

O GECE yazmaya başladım bu yazıyı.
Geçen hafta.
Zeki Müren'i 10 yıl önce kaybettiğimiz gece.
Onun görüntü ve sesiyle Belalım'ı izlediğimde...
Hüsnü Şenlendirici'nin klarneti eşliğinde.
"Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin..."
(http://www.youtube.com/'dan o programın videosunu izleyebilirsiniz)

* * *
Maltepe'de minicik bir plakçı vardı.
Yusuf Gül'ün.
Türk Sanat Müziği sanatçısıydı o da.
Orada görmüştüm Zeki Müren'i ilk kez.
Şaşırmıştım biraz, değişikti.
Ardından ailece gidilen, Lunapark Aile Gazinosu'nda.
Sonra Zeki Müren'in mini etekli afişleri kaplamıştı Ankara caddelerini.
"Cinsel kimlik" kavramı değil konuşma diline, literatüre bile girmemişti belki.
Müren'in Cahide Sonku ile rol aldığı "Beklenen Şarkı" filmini de hatırlıyorum TV evlere girdiğinde.
Bize, "çok eski" gelmişti.
En hard rock dönemimizde...
Ama Klasik Türk Müziğini bizlere (de) sevdirebilmişti.
* * *
Zeki Müren TRT'ye çıkabilen ilk ve tek "cross-dresser"dı.
Yani karşı cinsin elbiselerini giyen...
Fönlenmiş saçlar, topuklu ayakkabılar, manikür, vatkalı simli bluzlar, kaşlar alınmış, makyajlı...
Her elbisesine ayrı bir isim verdiğini yazardı gazeteler.
"Manevi oğlu" Mustafa Kalafat, arkadaşımız Levent Seğmen ile yaptığı röportajda söylemişti:
"Öldüğü gece giydiği elbisenin adı 'Son gece' idi..."
* * *
On yıl olmuş öleli.
Ne zaman sardunya görsem, Zeki Müren gelir aklıma.
Müren ile yapılan bir röportajda okumuştum:
"Babaannem küçük, boş havuzun etrafına sardunyaları dizerdi.
Benim ilk sahnem, o sardunyalı havuzlar oldu..."
Adı Mesut, soyadı Bahtiyar...
Ve her Anneler Günü'nde mutlaka gelir kulağıma onun şarkısı.
Mırıldanırım:
"Uyandım uykudan aradım seni
Sağıma soluma bakındım anne
Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık
Üşüdüm üstümü örtsene anne."

Yazarın Tüm Yazıları