Rahmi Koç’un timsah dişi kolyesi...Güler Sabancı’nın Sağtürk’le dansı...

Onları hiç böyle görmemiştik gerçekten, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) 20 bin çocuğun eğitimi için düzenlediği gecede Türkiye’nin önde gelen isimlerini bambaşka bir halde sahnede izledik.

Lütfi Kırdar’daki en sıradışı gecelerden biriydi.
Biletlerini alıp gelen izleyiciler, protokol sırasını dolduran birbirinden ünlü isimlerle herkes eğlendi; işadamları, işkadınları, müzisyenler, sinema - tiyatro oyuncuları ve yazarların performanslarını alkışladı...
Bir defa hiç kendi dalları olmayan bir alanda sahneye çıkma medeni cesaretini gösteren herkese kocaman tebrikler.
Ay ben iş kadınıyım millet ne der, komik duruma düşer miyim, beni herkes tanıyor rezil olur muyum demeden, hiç kasmadan sahneye attılar kendilerini...
Sadece bu ülkenin eğitime muhtaç çocukları, bu ülkenin geleceği için...
TEGV’in “Bir çocuk değişir, Türkiye değişir” sloganını çok seviyorum.
Pek çok şeyi anlatıyor.
Belki o değişen çocuklar içinden Türkiye’nin başbakanları, ekonomistleri, işadamları çıkacak ve Türkiye’yi değiştirecek...
İş dünyasının, medyanın, sanat hayatının bu slogana inanmış insanları vardı o gece Lütfi Kırdar’da.
Kimi zaman sahnede detone oldular, kimi zaman ritm kaçırdılar, kimi zaman dans ederken yanlış figür yaptılar.
Tüm içtenlikleriyle...
Zaten kimse onlardan profesyonel olmalarını, kusursuz performans sergilemelerini beklemiyordu, bu doğal haleriyle iyiydiler.
Arzuhan Yalçındağ, Sertab Erener’le Arkadaş şarkısında düet yaptı...
Bu şarkı için iki gün prova yapmış, evde kendi kendine çalışmış, bazen çocuklarının karşısına geçip söylemiş, hatta şarkıyı söyleyip teybe bile kaydetmiş Arzuhan Hanım, hatalarını görmek için...
Sertab gibi kıymetli bir sese ayak uydurarak çalışmasının karşılığını gördü zaten.
Güneri Cıvaoğlu’nun partneri de Sertab Erener’di...
Güneri abi gülücükler dağıtarak, seyirciye tempo tutturarak, “bir şarkı daha istemeyin, bilmiyorum” diyerek rahatlığını gösterdi.
Gecenin gerçek yıldızları ise Güler Sabancı ve Rahmi Koç’tu.
Güler Hanım mizansen bile kurmuş, masasının başında yoğun çalışırken Tan Sağtürk gelip dans etmek istiyor.
Her seferinde reddedilen Tan, sonunda masanın üzerineki kağıtları fırlatarak dansa kaldırıyor Güler Sabancı’yı...
Güler Sabancı’yı öyle izlemek çok eğlenceliydi.
Rahmi Koç ise kafasında şapka, havai gömleği ve boynunda gerçek bir timsah dişi bulunan kolyesiyle çıktı sahneye.
Perküsyon dersleri aldığı şarkıcı Carlos Garcia’ya kongo çalarak eşlik etti hemen arkasında Kenan Doğulu perküsyon çalıyordu.
Sahnenin diğer tarafında Fatih Erkoç flütüyle eşlik ediyordu bu dev gösteriye.
Rahmi Bey’in performansı dakikalarca alkışlandı.
Sonuna kalmadığım için Ethem Sancak’ı izleyemedim bir tek o gece...
Dünyanın parasını harcasanız biraraya getiremeyeceğiniz bir geceydi.
Türkiye’nin çocukları için Türkiye’nin en ünlü isimleri çekinmeden yaptı bunu, hepsine büyük bir alkış.

Yardım gecesine neden Lütfi Kırdar yardım etmedi?

Gecenin yıldızları işadamları ve iş kadınlarıydı ama sanatçıların büyük emeğini atlamak ayıp olur.
Kenan Doğulu, Yavuz Bingöl, Cem Davran, Fahir Atakoğlu, Zara, Erkan Oğur tek kuruş para talep etmeden çıktılar bu yardım gecesine...
Ancak neden bu özveriyi hep sanatçılar yapıyor?
Sahnede Okan Bayülgen, “Buradan toplanan paranın çoğu burada kalacak, dışarıdaki fotoğraflardan satın alında çocukların eğitimine daha çok para gitsin” diyerek hafif bir sitem etti.
Ne demek istediğini merak edince öğrendim, Lütfi Kırdar yetkilileri böyle bir yardım gecesi için tek kuruş indirim yapmamış.
Aynı şeyin GSM’le gönderdiğimiz yardım paralarında da olduğunu biliyor muydunuz?
Diyelim 5 lira bir lkampanyaya gönderiyorsunuz onun ciddi bir kısmını GSM şirketleri alıyor.
Neden siz yardım kampanyasından pay alıyorsunuz dendiğinde ise “Bizim kendi sosyal projelerimiz var, yardım etmemiz gerektiği zaman ediyoruz” yanıtını veriyorlar.
Haklılık payı var.
Her yardım kampanyasına GSM şirketlerinin, konser salonlarının ücret almadan katılması beklenemez.
Ama bazı kampanyalara ayrıcalık da bekliyor insan...
İş sanatçılara gelince para almadan çıkmam deiklerinde dünyayı başlarına yıkıyoruz ama...
Yazarın Tüm Yazıları