Politik doğruculukta gelinen son nokta

Tatil köylerinde animatör merkezli karı-koca kavgaları Türk klasiklerindendir.

Haberin Devamı

Kadın animatör lambada yaparken kocaya fazla yaklaştı diye karısı arıza çıkarır. Çuvalla yürüme müsabakasında erkek animatörün kadını kalçasından tutması kocası için namus meselesi sayılır. Bunlara alışığız da...
Antalya’da lüks bir sitenin yönetiminin ailelerin rahatsız olduğu gerekçesiyle bekar erkeklerin ortak havuzu kullanmasına yasak getirmesi abesle iştigal değil mi? Otellerde animatörlük yapan bir grup yabancı gençten yola çıkarak getirilen yasağa göre bekar gençler yanlarında kız arkadaşları olmadan havuza giremeyecek. Allahtan jandarma gençlerin havuzu kullanma hakkı olduğunu söyleyip işlem yapmadı. Ama öyle ya da böyle “Havuza damsız girilmez” lafı politik doğruculukta gelinen son nokta.
Aslında bu yasağın arkasındaki erkekler şöyle demeye getiriyorlar: “Ben yakışıklı, karımın-kızımın gönlünün aktığı animatör bir herif istemiyorum site havuzumda. En iyisi sen de yanında bir kadın getir, ben de ona bakayım.”
Bundan ilham alarak ben de birkaç yasak istiyorum.
Bakın bakalım...
? Mesela diyorum ki: Otobüse damsız binilmez
Kadınlara istenmeyen taciz durumları, örneğin fortçuluk böylece önlenebilir.
? Ya da emrediyorum: Plaja damsız girilmez
Böylelikle erkeklerin kumda kazı çalışmaları gibi çirkin görüntülerden kaçınılır. ?aka bir yana... Eğer erkekleri kaç yaşında olursa olsun arsız, yaramaz, terbiyesiz çocuk sayıyorsak... Adam gibi davranmaları için onları ille bir kadına zimmetlemek gerekiyorsa... Onları doğuran, yetiştiren kadınları niye dövüyorsunuz? Bu ne yaman çelişki...

Haberin Devamı

Antalya’daki lüks sitede “havuza bekar girilmez” yasağı ilham verdi. Ben de türlü çeşit yasak koydum erkek milletine, bakalım beğenecek misiniz?

Türkler, Rus ve Kazaklar kaynaşıyor

? Türkiye’ye yerleşen Almanlar ve Yngilizler daha çok kendi toplulukları içinde, kendi milletlerinden insanlarla bir arada yaşamayı tercih ederken Türkler, Ruslar ve Kazaklar karışıyor, bir arada yaşıyor. Ruslar ve Kazaklar Türkçeyi kolay öğreniyor. Merkezdeki binalar eski. Ve yabancılar pek beğenmiyor. Türkler iş güç nedeniyle merkezde oturuyor. Ruslar da yeşili nedeniyle seçtikleri liman bölgesinde yerli halka komşuluk ediyor.
? Biliyorsunuz, yabancıya mülk satışı bir ara durdu. Emlakçılar Odası Başkanı ?eref Sağlam’a göre yeniden başladığında duyuru ve reklam çalışmaları yetersiz kaldı ve şimdilerde eskisi gibi yoğun satışlar yok. Eskiden her emlak ofisi yılda ortalama 8-10 mülk satarken şimdi aynı rakam bire kadar indi, hiç satılmadığı da oluyor.
? ?eref Sağlam “?u millet daha çok şuralarda yaşıyor” gibi genellemeler yapmanın yanlış olduğunu söylüyor. Ancak konuştuğum Antalyalı emlakçılar ve Turizm Yl Müdürlüğü’ndeki yetkililerden aldığım bilgilere göre, Antalya’da Yngilizler daha çok Kaş, Kalkan ve Belek’e yerleşiyor.
? Yngilizler en çok Belek’i beğeniyor. Orada kendi küçük toplumlarını kurmuş durumdalar. Kışın golf oynuyorlar, sabahtan akşama Yngiltere ligi maçlarını seyredenler var. Yazın ise kimi işi ticarete döküyor evlerini eşine, dostuna, akrabalarına kiralıyor ama “Evimde kardeşim kalıyor” diyerek vergi vermekten de kaçıyorlar. Belek’e rağbet eden diğer bir millet ise Kanadalılar.
? Alanya’da 11 bin yabancı ailenin yaşadığı rivayet ediliyor. Hatta burada küçük bir Almanya kurmuş vaziyetteler. Remax’tan konuştuğum Didem Uygun Alanya’da birçok emlakçının bile Alman olduğunu, mülk almak isteyen Almanların Alman emlakçılarla muhatap olmayı tercih ettiğini söylüyor.

Yazarın Tüm Yazıları