Pakize Suda: Yurttan Alkışlar Korosu


Pakize SUDA
Haberin Devamı

- Ne işle meşgulsünüz?

- Televizyon seyircisiyim.

Hepimiz televizyon seyircisiyiz, lakin bunlarınki başka.

Bir kere üzerlerinde pijamaları yok.

Ellerinde kumanda aleti de.

En önemlisi, karşılarında televizyon da yok.

Programı gidip mahallinde seyrederek geliyorlar. Gerektiğinde müdahale de ediyorlar.

Siz ekran karşısında, ‘‘Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok’’ misali kendi kendinize sinir olup dururken, onlar her sinir olduklarında mikrofonu kapıp verip veriştirme imkánına sahipler.

* * *

Kimlerden söz ettiğimi anladınız.

Onlara ne isim takmak lazım bilmiyorum. Programlarda kendilerine, ‘‘Stüdyodaki sevgili seyirciler’’ şeklinde hitap ediliyor.

Mesela, ‘‘Katılımcılar’’ denebilir.

En iyisi, ‘‘Yurttan Alkışlar Korosu’’ galiba.

* * *

Onlar için kurabiyeli kabul günleri tarihe karıştı. Artık kurabiyeler şirketten. Servis arabası da var; kapıdan alıp kapıya bırakıyor.

Bir günde birkaç kanal gezen var. Bazen program sarktığında bu yüzden sorun çıkıyor.

‘‘Hadi kardeşim! Buradan Ateş Hattı'na yetişicez.’’

Koro mensupları çeşit çeşit.

Seçici olanlar var,

‘‘Fatih Altaylı'nınki pek ağır, Gülbence'de şarkıcı var, hem ikramı da çok.’’

Umut bağlayanlar var,

‘‘Bana bak kız! Aydın Havası'nda da kendini gösteremezsen bir daha stüdyo mtüdyo yok sana.’’

Eve korka korka dönenler var.

‘‘Benimki, ‘Git ama sakın çıkıp oynama' dediydi, seyrettiyse mahvoldum.’’

* * *

Üç komşuya kendini göstermenin cazibesi de yok artık. Bir kere bütün Türkiye’ye görünen insanı Haticanım'la Aynur Hanım keser mi?

‘‘Neclanım teyze, annem bugün Ayşe Özgün'e gidicek, senin kırmızı ceketini ödünç istiyor, ‘Ayşanım'dan geri kalmiim' diyo.’’

‘‘Annene söyle ben de İbrahim Tatlıses'e gidicem, kırmızı ceket bana lazım.’’

* * *

Anlatımımdan belli olduğu üzere bu işe daha çok kadınlar itibar ediyor.

Bir de hiç yabana atılmayacak bir grup var ki, o da öğrenciler.

Okulu kırmanın dayanılmaz cazibesini hepimiz biliriz. Hatta benim aklımda okul günlerinden kalan tek hoşluk budur diyebilirim.

Onların diğer seyircilerden farklı olarak, alkışın yanısıra, ‘‘Oooo’’, ‘‘İiii’’, ‘‘Vaaav’’ şeklinde sesler çıkarmalarının sebebi bu. ‘‘Yaşasın! Dersi ektik’’ cümlesinin kısaltılmışı o sesler.

* * *

Netice olarak,

Ben sizin yerinizde olsam, evde oturacağıma girerim Yurttan Alkışlar Korosu’na.

Hem ağırlanırım...

Hem ünlü insanları yakından görme mutluluğuna erişirim...

Hem de bütün Türkiye'yi fikirlerimden yararlandırmanın hazzını yaşarım.

Bir de kameraman sizi gözüne kestirip zum yaparsa...

Bundan iyisi Şam'da kayısı.

MIŞ-MUŞ

Ecevit, ‘‘İstifa edersem bunalım doğar’’ demiş.

Sayın Özkan, rica etsek Ecevit'e bunalımın çoktan doğduğunu, hatta yetişkin hale geldiğini söyleyebilir misiniz?

Milletvekilleri aşkı tartışmış.

Başınız sağ olsun arkadaşlar, aşkı da kaybettik.

Kastelli de mağdur olmuş.

Bu sıkıntılı günlerde böyle bir müjdeye ihtiyacımız vardı.

Çiller, ‘‘Ankette birinci partiyiz’’ demiş.

Aranızda sandıktan birdenbire çıkmasına yüreği dayanmayacak olanlar varsa yavaş yavaş kendilerini alıştırsınlar.

Bahçeli'ye göre yaşanan krizin suçlusu ‘‘dedikodu’’ymuş.

Sahte suçlular yaratmakta üstümüze yoktur. ‘‘Trafik Canavarı’’ndan sonra şimdi de bu.

Ecevit, Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanlığı'na Amerika'dan Kemal Derviş'i getirtmiş.

İthal kriz aşısı geldi!

Yazarın Tüm Yazıları