Osama bir Amerikan Çakıcı'sı

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Osama Bin Laden, füze saldırısından birkaç saat önce, ABC televizyonunun Pakistan'daki temsilcisini aradı ve ‘‘Benim Kenya ve Tanzanya'daki bombalama olayları ile hiçbir ilgim yok’’ dedi.

Osama 7 Ağustos'ta meydana gelen olaylardan sonra hedefteki adam ilan edilmiş olmasına rağmen neden 13 gün sessiz kalmıştı?

Saldırının hemen öncesine denk gelen bu açıklama belki bir tesadüftü.

Ama ikinci bir ihtimal daha geliyor akla. Washington'un son derece gizli hazırladığı bu operasyondan Osama'nın önceden haberi olmuş ve kendi kamplarını hedef alacak saldırıyı önlemek için harekete geçmişti.

Neden olmasın?

Osama'nın, Suudi Arabistan'ın en etkili ailelerinden birinin çocuğu olarak 1980 yılında Afganistan'a gitmesi ile başlayıp, burada Rus işgaline karşı Afgan direnişini örgütlemeye soyunduğu süreç CIA'nın bölgedeki en aktif dönemi ile örtüşüyor.

ABD'nin, 1979'daki Rus işgaline karşı mücahit gruplarına 3 milyar dolar akıttığı ve CIA'nin mücahitlerle içli dışlılığı biliniyor.

Bu ilişkiler, karanlık köşelerde tortularını bırakıyor.

Köstebekler işte bu karanlıklara sığınıyor.

* * *

AFGANİSTAN'da İslamiyet örtüsü altında cehennemi bir diktatörlük kuran Taliban'ın lideri Muhammed Ömer'in en güvendiği danışmanı kim biliyor musunuz?

Osama Bin Laden.

Taliban'ın Kabil'i ele geçirme operasyonunun sponsoru da o.

Hafızanızı biraz zorlarsanız, Washington'ın Taliban'a o sıralarda nasıl da sıcak baktığını hatırlayacaksınız. Taliban'ın tanınması bile tartışılmıştı.

Tartışmalar sırasında, Şii İran'a karşı bölgede Sünni Taliban'ın desteklenmesi gerektiğini savunanlar vardı. Taliban, Kabil'e adımını atar atmaz kadınların çalışmalarını yasaklayıp onlara hertürlü hayat hakkını men edince Washington frene bastı.

Ama, Kafkas ve Orta Asya petrolünü Arap Denizi'ne taşıyacak olan güzergahın cazibesi yüzünden Amerikalı petrol şirketlerinin Taliban ile ilişkileri devam etti ve ediyor.

Amerikalı petrolcüler Kabil'e gidiyor, Taliban temsilcileri ABD'ye. Vizelerinde tabii ki Amerikan Dışişleri Bakanlığının mühürü bulunuyor.

Bu ilişkiler sürerken Osama, Afganistan'da elini kolunu sallayarak kamplarında terörist eğitiyor, eylem planları yapıyor.

* * *

OSAMA Bin Laden, New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin bombalanması, Amerikan askerlerine karşı Somali ve Suudi Arabistan'da girişilen saldırılar, Başkan Clinton'ın Manila ziyareti sırasında ortaya çıkartılan suikast planının arkasındaki isim.

Yani, sadece büyükelçilik bombalamalarıyla ilgili olarak adı geçmiyor. Amerikan istihbaratı onu yıllardan beri biliyor.

Neden bugüne kadar Taliban'a baskı yapılmadı? Yoksa yeri ve konumu mega becerikli Amerikan haberalma uyduları tarafından daha yeni mi keşfedildi?

Tabii ki hayır.

Bunun nedenini Amerikan Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın Sudan ve Afganistan'ın bombalanmasından sonra CNN'den Larry King'e söylediği şu sözler açıklıyor:

‘‘20'inci yüzyıl Birinci ve İkinci dünya savaşları ile şekillendi. Sonra Soğuk Savaş dönemi geldi. Artık yeni bir dönem başladı. Terörizme karşı savaş dönemi.''

Osama'nın, sivil asker demeden bundan sonra tüm Amerikan hedeflerine yöneleceğini açıklaması ve Suudi Arabistan'da beklenirken saldırının Tanzanya ve Kenya'da meydana gelmesi ayrıca yeni CIA'nin yeni bir saldırı haberi alması Washington'u harekete geçiriyor.

* * *

OSAMA, aslında bir Amerikan ‘‘Çakıcı’’sıdır.

Soğuk Savaş döneminde, komünizme karşı ‘‘hür dünyanın çıkarlarını savunma’’ gerekçesiyle göz yumulan yasadışı ilişkiler ve karanlık güçler, şimdi ‘‘globalleşme’’ adı altında yol almaya başlayan sistemin başına bela oluyor.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün Milliyet'e yaptığı açıklamada Çakıcı için ‘‘anarşi artığı’’ diyor.

‘‘Solculara’’ karşı ‘‘Ülkücüler’’in kullanılmasıyla başlayan sürecin ‘‘artığı’’ Çakıcı.

Çek-senet tahsilinde palazlanıp, ihale pazarlıklarına uzanınca sistemin başına bela oluyor.

Aynı Osama'nın olduğu gibi.

Sovyetler Birliği'ne karşı Yeşil Kuşak yaratma planının ürünü olan ‘‘Osama’’, bugün ABD çıkarlarını tehdit ediyor.

Soğuk Savaş artıklarıyla hesaplaşma dönemi çok sancılı ve kanlı geçiyor.













Yazarın Tüm Yazıları