Muhtar Kent ile Carlos Ghosn kadınlara neden inanıyor

Hükümet olarak kadın-erkek eşitliğinin hayata geçirilmesinin öncelikli hedef olduğunu vurguladı.

“Kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasal konumlarını güçlendirmek için tüm tarafların yoğun çalışmalarına ihtiyaç var. Bu konuda siyasi kararlılığımız, azmimizdir tamdır” dedi.

Kavaf’ın söyledikleri kulağa pek hoş geliyor. Geliyor gelmesine ama ortalıkta bir hareket yok.

Davos’ta bu yıl yine “Cinsiyet Uçurumu Raporu”nda Türkiye’nin 134 ülke arasında 129. sırada olmasını sorgulayan insanlara rastladım.

Örneğin KAGİDER’in davetlisi olarak geçen ilkbahar aylarında İstanbul’da dinlediğimiz Hillary Clinton’ın kadın işlerinde sorumlu elçisi Melanne Verveer.

Verveer ayaküstü sohbette “Türkiye’nin böylesine alt sıralarda olmasına aklım ermiyor” diyor.

YÖNETİME KADIN KOTASI

Dünya Ekonomik Forumu’nun “Cinsiyet Uçurumu Konseyi-Global Gündem”in üyesi Laura Liswood da aynı şaşkınlığını ifade edenlerden.

Liswood’a göre, Türkiye’yi sıralamada aşağıya çeken şeylerin başında ekonomik ve siyasi hayata düşük katılım ile eğitim geliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında KAGİDER’de konuşmacı olan Bakan Kavaf, DEF’in “Cinsiyet Uçurumu Raporu’nun araştırılacağını söylemişti.

Bu konuda Ankara’dan bir ses gelmedi bugüne kadar.

Dolayısıyla hükümetin kadınları güçlendirmek politikalarıyla ilgili “kararlılık” ve “azmine” inanmak güçleşiyor.

Kavaf yine önceki günkü konuşmasında toplumsal cinsiyet eşitliği meselesinin küresel bir mesele olduğunu söylemiş.

Haklı olmasına haklı. Ancak dünya “cinsiyet uçurumunu” bertaraf etmek için büyük çabalar harcıyor.

Siyasette “kadın kotası” uygulamış olan Fransa geçenlerde büyük şirketlerin yönetim kurullarında yüzde 40 kadın kotası öneren tasarıyı parlamentodan geçirmedi mi?

LİSTEDE TÜRKİYE YOK

2016’dan itibaren kota uygulamasını senatoda oylayacak olan Fransa’yı büyük bir olasılıkla Belçika, İngiltere, Almanya ve İsveç izleyecek.

Norveç ve İspanya kadın yöneticilerin önünü açmak için kota uygulamayan iki ülke.

Norveç’te örneğin 2008 verilerine göre yönetim kurullarındaki kadın oranı yüzde 40.2. Japonya’da ise ise yüzde 1.4. AB ortalaması (15 ülke) yüzde 9.7.

International Herald Tribune Gazetesi’nin geçen hafta yayınlamış olduğu kadın yöneticilerle ilgili listede 20 ülke arasında Türkiye’ye rastlamadım.

Belki yönetim kurullarında kadın oranıyla ilgili bir çalışma hiç yapılmamıştır.

Yönetim kurullarını bir yana bırakalım kadının ekonomik hayata katılımı için bizde somut çalışmalar var mı?

Büyük şirketlerin kadın çalışanların sayısını arttırmak için aldıkları önlemler var mı?

MUHTAR KENT’İN KADIN KONSEYİ

Davos’ta geçen cumartesi izlediğim “Cinsiyet Gündemi: Kotayı uygulamak” başlıklı panelde dünyadaki uygulamalardan örnekler dinledik.

Hem de dünyanın önde gelen iki CEO’sunun ağzından. Biri Coca-Cola CEO’su Muhtar Kent, diğeri Renault-Nissan CEO’su Carlos Ghosn.

Muhtar Kent, yaklaşık iki yıl önce Coca-Cola’nın bünyesinde bir “Kadın Liderler Konseyi” kurmuş.

Başkanı da kendisi. Konsey’in amacı üst düzey kadın yöneticilerin sayısını arttırmak.

Coca-Cola’da sayıları 400 olan üst düzey yöneticinin arasında Konsey kurulmadan önce kadınların oran
yüzde 11.

Konsey kurulduktan sonra oran yüzde 28’e ulaşmış ve Muhtar Kent’in hedefi yüzde 50.�

JAPONYA GİBİ MAÇO ÜLKEDE

Muhtar Kent bu hedefe ulaşmak için kadın yöneticilere çalışma saatlerinde esneklik, daha az seyahat gibi kolaylıklar getirmiş.

Kent, kadın yöneticilerin iş hayatına katkılarını inanıyor. Bir kere alışveriş yapanların yüzde 80’i kadın olduğuna göre, kadın yöneticilerin alacakları karar önemli.

Ayrıca bir şey daha keşfetmiş Muhtar Kent. Kadının çevreyle ilişkisini.

“Sürdürülebilir çevre için daha çok kadınla çalışmamız gerek. Zira çevreyle kadın arasında önemli bir ilinti var” diyor.

Carlos Ghosn’a gelirsek, Renult-Nissan’ın CEO’su Japonya gibi maço bir ülkede imkânsızı başarmış resmen.

LEHMAN SISTERS OLSAYDI

Nissan’ndaki kadın sayısını Japonya’daki otomotiv sektöründeki kadın sayısının beş katına çıkartmayı başarmış.

Ghosn, “Stratejik bir karar aldık, hedef koyduk ve uyguladık. Ama önce şirkete kadının çalışma hayatında neden önemli olduğunu anlattık” diyor.

Türkiye’de birçok alanda öncü olan özel sektör, Muhtar Kent ve Carlos Ghosn’un izinden gitmeli.

CEO’larımız kadın çalışanların sayısını artırmak için cesur kararlara imza atmalı.

Türkiye nüfusun yarısını ekonomik hayata dahil etmek için çareler üretmeli.

Panelde ortaya atılan şu soruyla bitireyim.

“Lehman Brothers, Lehman Sisters olsaydı acaba dünya küresel ekonomik kriz fırtınasına tutulur muydu?”