Mevzular arası trekking

Hadise ve Sinan Akçıl arasındaki “beste gerilimi” devam ededursun, ikilinin benzer tavırda çekilmiş pozlarına takıldım ben.

Haberin Devamı

ÇEKSENE ELiNi...

Bakınız yan yana koyunca o tavır daha net anlaşılıyor: Eli hafifçe ağza doğru götürüp oradan afili ve seksi bir bakış fırlatma hali.
ikisi arasında fark var elbet. Hadise elini ağzına doğru götürürken dudaklarını aralamayı tercih etmiş. Sinan ise daha efendi takılmış, dudaklarını kapatmış.
Aslında düşünüyorum da, elini ağzına götürüp seksi poz vermeye çalışmak ayrı bir sanat. Kadınlar bunu bir şekilde beceriyor. Ama erkekler de tam olmuyor. Hatta yakışmıyor.
Mesela Murat Boz’un fi tarihinde bir kadın dergisine verdiği şu poz. Eller ağızda, ama öyle mekanik durmuş ki...


YAR BiZE BiR MEDIUM YA DA GHOST WHISPERER

Kitleler -medyanın da gazıyla- Defne Joy’un ölümüyle ilgili, sadece ve sadece “evli kadının bekar adamın evinde işi ne?” batağına saplandığı için, bir türlü bu olaydaki bazı noktalar açıklığa kavuşamadı, kavuşmuyor.
Meşhur iki yabancı dizi var ya. Biri Medium. Diğeri de Ghost Whisperer. Ortak özellikleri, öbür dünyaya göç etmiş ruhlarla iletişime geçebilen iki kadın karakteri barındırıyor olmaları...
Yeni ölmüş ruhlar onlarla iletişime geçiyor ve yardım istiyorlar; “O gece şöyle öldüm, ama kimse bunu bilmiyor, bu olayı aydınlat” diye. Keşke böyle bir şey olsa ve Defne Joy öbür tarafta rahat etse diyor insan...

Haberin Devamı


GECE HAYATI VE SEKS..

Cengiz Semercioğlu, Ayşe Arman’a verdiğim röportajda söylediğim, “Gece çıkmalarının tek hedefi: Seks” cümleme takılmış ve “sadece eğlence için çıkanlar da var” diye itiraz etmiş.
Ama (ama) Cengiz, o cümlenin bir de sonrası var. şöyle yumurtlamışım ben: “Amaç ortak: Herkes seks için çıkıyor! Biriyle tanışmak, flört etmek, önceki gece gördüğün kişiyi tekrar görebilmek, eski sevgiliyi kıskandırmak, yeni sevgiliyle boy göstermek ya da o gece yalnız yatmamak; hepsi ve hepsi toplamda seks işte...” Seks burada bütün o duyguların, motivasyonun toplamı yani. Direkt eylemin kendisinden bahsetmiyorum.
Üstelik sadece eğlenmek için çıkan da o motivasyonla dışarı çıkar!
Ya da eşiyle bir mekana giden de... Çünkü güzel bir yemek yiyip iyi bir müzik eşliğinde gerçekten eğlendikten sonra eve gidince kaçınılmaz son kendiliğinden şehvetle finallenir: Sevişmek böyle gecelerin sonunda çiftlere iyi gelir. Her zamankinden daha çok...
O yüzden Cengizcim, itirazın kabul edilmedi :)

 

Haberin Devamı

Şehir Atlası


ANKARA MODASI VE ŞiMDiKi ANKARA


Aşk Tesadüfleri Sever, filmi dolayısıyla Ankara yeniden moda oldu.
Ve gördüğüm o ki, Ankara uzun zamandır hiç bu kadar iç geçirten, özlem duyulan muhabbetlerin içinde yer almamıştı.
Bu sebeple pazartesi günü “Benim için Ankara”yı çıtlatmıştım.
şimdi sıra yeni Ankara’da... Bugün neler yaşanıyor Ankara’da, Ankara gençliği nerelere gidiyor? Ben değil, Ankaralı okurum Utku aktaracak bu kez. Çünkü durumu özetleyen çok güzel bir mail atmış. işte Ankara’nın sosyal hayatındaki son perde:
“şu anda alışveriş merkezleri arasında kıyasıya bir rekabet yaşanıyor.
Ankara’nın temel taşı Ankamall. Eskişehir yolu tarafında ise zirvedeki merkez Armada. O bölgede Cepa açılmış ve rakip olmuştu. Bunu Gordion ve Kentpark takip etti ve Armada’nın tahtı sallandı.
Çankaya bölgesinin zirvedeki ismi Panora. Ankara’nın istinye Park kıvamındaki alışveriş merkezi. Daha yapılırken açılmasını beklediğim birkaç mağaza bu seneyle birlikte oradaki yerini aldı (Hugo Boss, Burberry, Ralph Lauren). Panora’nın en büyük artısı ise lokasyonu ve giriş kısmında bulunan 10 mekanlık teras kısmı. Aslında hemen hemen her Ankaralı’nın beklediği ise bir alışveriş sokağı.
Buna en müsait olan yer tabii ki Tunalı. Beymen’in gelmesinden sonra az da olsa tekrar hareketlenen, Papermoon ile renklenen Tunalı bölgesinde Vakko da çok katlı mağazası ile yerini aldı....
Küçük istanbul diye tabir edilen, 34-06 çekişmesinin en çok yaşandığı Filistin Caddesi’ndeki son durum ise şöyle: Home Store buradaki yerini kapattı ve istanbul bir adım geriye düştü.
Ama yine de zirveye oynayan iki mekan da istanbullu; The House Cafe ve Kitchenette. Özellikle Kitchenette’de hafta sonları yer bulmak imkansız. The House Cafe ise istanbul’daki kimliğinden çok farklı bir biçimde lounge tarzında hizmet veriyor.”

Yazarın Tüm Yazıları