Merkez Bankası faizde yön gösteremedi

Bankacılar özellikle ileriye dönük, faizlerde nasıl davranılacağına ilişkin bu notta bazı ipuçları arıyorlardı. Ama not yayımlandıktan sonra böyle bir ipucu bulamadıklarını açıkca söylüyorlar.

Merkez Bankası yönetiminin mevcut çelişkili ortam nedeniyle kafasının karışık olduğu görülüyor. Bu karışıklık da bizce hazırlanan nota aynen yansımış.

Belki de "ne yapsın, hem dışarısı hem de içerisi net değil" diyeceksiniz. Aslında haklısınız da ama yine de Merkez Bankası’nın hangi koşulda nasıl davranılacağı konusunda biraz daha ipucu vermesi yani piyasalara yol gösterici rolünü daha iyi oynaması gerekmez mi?

Kararı ve yayımlanan notu değerlendiren bankacıların tümü, Eylül ayı faiz kararı için net bir şey bulamadıkları konusunda hemfikirler. Buna karşılık bazı bankacılar, bu nottan yola çıkarak Merkez Bankası’nın söylediği tek somut şeyin, "bu yıl içinde faiz indirimi olmayacağı" olduğunu, geri kalan her seçeneğin açık olduğu görüşünde.

Bazı bankacılar ise Merkez Bankası yönetiminin her şeyden önce "temkinli"yiz demesine rağmen çok temkinli olmadığının son kararında ortaya çıktığını kaydedip,"Belli olmaz, bu yönetim bir-kaç ay sonra faiz bile indirebilir" yorumunu yapıyorlar.

Bankacıların genel görüşü, önümüzdeki dönemde çok önemli sıkıntılar başgöstermediği takdirde Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun, Eylül toplantısında da faizleri değiştirmeyeceği yönünde. Ancak bugün açıklanacak enflasyon rakamları, bizce, bu karar için kritik rol oynayacak. Merkez Bankası enflasyonun aşağı doğru artık gelmesini bekliyor ama bu henüz belli değil. Ayrıca beklentilerdeki iyileşmenin yeniden tersine dönmesi halinde de Merkez Bankası yönetiminin Eylül’de faizleri yine aynı bırakması, bizce zorlaşacaktır.

Merkez Bankası notunda önümüzdeki toplantıya kadar kısa vadeli faiz oranlarının yüzde 17.50-21.50 aralığında , alt noktaya yakın seyretmesinin beklendiği, ancak piyasalarda aşırı dalgalanmalar halinde kısa vadeli faizlerin 21.50’ye kadar çıkmasına izin verileceği yazılıyor. İşte Ağustos ayı enflasyon rakamları ve beklentiler, bizce bu seyri belirleyecek.

AB VE IMF ÇAPASINA ATIF

Merkez Bankası, faizleri artırmamasına gerekçe olan unsurlar içinde, uluslar arası likidite koşullarındaki nispeten olumlu seyir ile petrol ve emtia fiyatlarındaki durumu sayıyor. Ancak ABD ekonomisinden gelen çelişkili haberlerin küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin sürebileceği anlamına geldiği kaydedilerek, açıklamada, şu görüşe yer veriliyor:

"Kurul, orta vadeli enflasyon görünümünde bir önceki aya kıyasla kısmi bir iyileşme olduğu saptamasını yapmıştır. Ancak petrol ve diğer emtia fiyatlarından kaynaklanan risklerin sürmesi, bekleyişlerin orta vadeli hedeflerle henüz uyumlu olmaması ve uluslar arası likidite koşullarına ilişkin belirsizliklerin tam olarak ortadan kalkmamış olması, para politikasında temkinli olma gereğini de beraberinde getirmektedir"

Temkinli olmanın gereği, Ağustos’ta faizleri artırmamak mıydı? Bu konuda emin değiliz...

Emin olduğumuz bir şey var ki; Merkez Bankası’nın mevcut yönetimi, Hükümetle iyi olma, onların politikalarını destekleme kaygısını sonuna kadar duyuyor. Zaten bu nedenle hala piyasalara güven verebilmiş değil ve ne kadar "temkinliyiz" dese de, en ufak bir fırsatı bulduğunda faizleri indirme yoluna bile gidebilecektir. Özellikle yaklaşan seçimler öncesi bu tavır popülizm adına tehlikeli bir tavırdır ve korkulan olursa Merkez Bankası güveni yitirir.

Bu arada Merkez Bankası, adını tam olarak koymasa da, AB ve IMF çapasına daha sıkı sarılması gerektiğini, bu takdirde uluslar arası konjonktürdeki değişimlerin en az dalgalanmayla atlatılmasına katkıda bulunacağını söylemeden edememiş.Açıkca söylemek yerine "AB’ye uyum ve yakınmasa sürecinin devam etmesi ve ekonomik programa ilişkin yapısal tedbirlerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor" diyebilmiş.

Merkez Bankası’nın temkinliliğini ve özellikle de kararlılığını test etme dönemi yaklaşıyor.