Levrek muhabbeti

BRÜKSEL
DENİZ levreği mi yoksa çiftlik levreği mi? Deniz levreği suyun üstüne yakın yaşarmış ve yiyeceği yukarda bulduğundan üst çenesi uzun olurmuş.

Haberin Devamı

Çiftlik levreği ise tam tersi, kuma yakın yaşadığından alt çenesi uzarmış. Levreksever bir İstanbullu olarak bu yararlı bilgiyi öğrenmem için ta Brüksel’e gelmem ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış için TUSKON tarafından verilen öğle yemeğine katılmam gerekiyormuş.

Sofrada levrek bilgisini aktaran Avrupa Birliği Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkır’a teşekkürler. En ünlü dışişleri bakanlarımızdan İhsan Sabri Çağlayangil’in “ekose etekli levrek” öyküsünü yarım bırakmayıp bir şekilde sürdürmek gerekiyordu. Kaldı ki Talleyrand’dan beri de yemeksiz diplomasi olmaz.

Tabii bunu becerebilmek için de bir tutam monşerlik şarttır.

* * *
Egemen Bağış, Brüksel seferine kendi deyişiyle önceden “hazırlıklı” gelmiş. Bağış ve heyeti üç gün boyunca Brüksel’de Avrupa Birliği yetkilileri ile yoğun temaslarda bulundu. Tahmin edildiği gibi görüştüğü kişiler Bağış’a Anayasa değişikliği paketini sormuşlar. Bağış değişmesi istenilen 26 maddenin her biriyle ilgili ayrıntılı çalışma yaptırmış ve bu metin AB yetkililerine sunulmuş.

Bu arada asıl iyi haber AB ile devam eden müzakerelerde gıda başlığının açılacak olması. Diğerleri içinse heyetin iyimser söylemine rağmen çok kuşkuluyum.
Bağış’ın Brüksel’deki sivil toplum örgütleriyle bir araya geldiği öğle yemeğinin ev sahibi TUSKON’u bildiğimiz kadarıyla Anadolu sermayesi destekliyor. Önceki akşam da bakan İstanbul Belediyesi’nin finansörü olduğu İstanbul Centre’da ağırlanmış.

Yemekte açık adı Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu olan TUSKON’un AB Temsilcisi Serdar Yeşilyurt ile yan yana düştük. Avrupa Parlamentosu’nda yoğun lobiye girişmişler. 100’e yakın parlamenteri Türkiye’ye getirip ağırlayacaklarını anlattı Yeşilyurt.

Ağırlama zor ve incelikli iş. Kültür ve estetik dozu yüksek, kebap-levrek dengesi kurulmuş ve kaba propagandası düşük ziyaretler planlanmak kolay değil.

* * *

Bağış, AB yetkililerine Anayasa değişikliği konusunu nasıl sunduğunu bize de tekrarladı. Özetle, “Dönüp dolaşıp değişmesi istenen her konuda Anayasa’ya takılmaya başladık. Anladık ki Türkiye’nin AB standardına ulaşabilmesi için yeni bir anayasa gereklidir. Muhalefet partileri maalesef daha paketi görmeden reddettiler” diye anlatmış Bağış.

Bu noktada bir süredir dile getirdiğim bir endişem var. Daha önce de yazdım, Anayasa değişiklik paketinin AB uyumu bağlamında savunulması önemli bir risk taşıyor. Türkiye’de AB sürecini destekleyen ancak hükümet karşıtı olan kesimler AB’ye verdikleri desteği geri çekebilirler ya da bir süreliğine askıya alabilirler. Buradan oluşacak boşluğu kim nasıl dolduracak?

AB ile ilişkilerde stratejiniz ne olursa olsun elitleri yabana atmak kısa vadede bile doğru bir taktik olamaz. Alt çenesi kısa deniz levreğinden her yerde ibadullah ehven fiyata bulabilirsiniz, ama üst çenesi uzun deniz levreği her zaman daha kıymetlidir. 

Yazarın Tüm Yazıları