Koz olarak kullanmasına izin vermeyin

Annem, yeni anne olmuş bir akrabamıza “Eğer yemekle ilgili bir sıkıntısı yoksa, işin yüzde 50’si azalmış demektir” diyerek kestirip attığında ona birazcık kızmış ve “Yeni anne olan ve bununla ilgili acemilik çeken birine söylenir mi bu” demiştim.

Üç ay sonra bir aile toplantısında çiçeği burnunda anneyle tekrar karşılaştığımda bana annemin ne kadar haklı olduğunu, zorlukların hepsine alıştığını, yemek yedirmenin ise hâlâ kabus olduğunu söylemişti. Bense bir kez daha “Eskilerin bildiği bir şey var” demekten kendimi alamamıştım.
Hemen bütün annelerin en büyük sorunudur yemeyen çocuk. Elinde tabakla ve binbir oyunla çocuğuna yemek yedirmeye çalışan anne manzaraları bize pek de yabancı değil. Bazı çocuklarda “yemek yememe alışkanlığı” olduğunu söylüyor uzmanlar. Bu çocukların pek çoğu eninde sonunda karnını doyuruyor ama önce anne ve babaya zorluk çıkarma safhasından geçmeleri gerekiyor. Bunun başlıca nedeninin yine biz anne-babalar olduğunu vurgulayan uzmanlar, bazı çocukların yemek yemeyi koz olarak kullandığını da üzerine basa basa söylüyor.
Bizler çocuğa yemek yemesi konusunda ne kadar hassas olduğumuzu o kadar belli ediyoruz ki, çocuk da bizim bu hassasiyetimizi kullanmaya başlayabiliyor. Üstelik öyle elimizde tabakla çocuğun peşinden koşmak ve ne pahasına olursa olsun yemek yedirmek çocuğumuz için yapacağımız en iyi şeylerden değil.
Eğer yeme alışkanlığının sağlıklı olmasını istiyorsak, ona yemeği yeme yerinin masa olduğunu öğretmek zorundayız. Bunun en iyi yolu da çocuğu 1 yaşından itibaren sofraya oturtmak ve onun sizi izlemesi için fırsat tanımak. Çünkü çocuklar izleyerek öğreniyor ve alışkanlıklarının pek çoğunu da bizi izleyerek ediniyor.
Yeme konusunda çocuğu zorlamamak, yemeği önünde fazla bekletmemek, doyduysa kalanını sonra da yiyebileceğini söylemek, sofrayı ve tabağını özenle hazırlayarak iştahını kabartmak, sofrada yemek yerken zorlanmamasını sağlamak için eliyle yemesine izin vermek ve yaratacağı dağınıklığa aldırmadan kendi tabağına yapılacak servisleri yapmasına izin vermek çocukların yemek yemeyi sıkıntı ya da anne babayı sömürecek bir şey olarak algılamasını önleyebiliyor.

ISPANAKLI BİLEZİK BÖREĞİ
4 KİŞİLİK
HAZIRLAMA SÜRESı 20 DAKİKA
PİŞME SÜRESİ 30 DAKİKA

MALZEME LİSTESİ
* 2 adet hazır yufka
* 15-20 yaprak ıspanak
* 1 adet taze yeşil soğan
* ½ su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
* ½ demet maydanoz
* ½ demet dereotu
* 1 çay kaşığı tuz, karabiber, kırmızı toz biber
* 2 adet yumurta
(akı ve sarısı ayrılmış)
* 2-3 yemek kaşığı susam

YAPILIŞI
Yufkaları tezgahın üzerine yayarak her birini 4 eşit parçaya bölün. Böylece 8 parça yufka elde etmiş olacaksınız.
Diğer taraftan, çok ince doğradığınız ıspanak yapraklarını ve incecik kıydığınız yeşil soğanları derin bir kaba koyup karıştırın. Üzerine yine ince doğranmış maydanoz, dereotu ve rendelenmiş kaşar peynirini ekleyip karıştırın. Üzerine tuz, karabiber, kırmızı pul biber ve yumurta aklarını ilave edip karıştırın. Karışımı tıpkı köfte yoğurur gibi bastırarak yoğurup iyice yumuşatın.
Hazırladığınız ıspanaklı harcı, yufkaların geniş kısmına paylaştırdıktan sonra, kenarlarını kıvırmadan tıpkı sigara böreği gibi sıkıca sarın. ıki ucunu birleştirip yuvarlayarak simit şekli verdikten sonra birleşme yerlerini bir kürdanla tutturun. Simit şekli verdiğiniz börekleri derin bir kaba yan yana yerleştirin.
Hazırladığınız böreklerin üzerine 2 su bardağı soğuk su gezdirip 15 dakika kadar bekletin. Suda bekleyen börekler suyu çekip şişecektir. Sudan çıkarıp temiz bir peçetenin üzerinde fazla suyunu çektirdiğiniz börekleri, yağlanmış fırın tepsisine aralıklı olarak dizin.
Üzerlerine, fırçayla çırpılmış yumurta sarısı sürdükten sonra susamı serpiştirin. 175 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırının orta rafında 30 dakika, üzerleri altın sarısı oluncaya kadar pişirin. Fırından çıkardığınız börekleri sıcak ya da ılık olarak servise sunun.
Yazarın Tüm Yazıları