Kış zatürree zamanıdır

Kış mevsimi zatürree için en riskli zamandır. zatürree, özellikle çocuklar ve yaşlılarda çok tehlikeli olabilen, tedavide geç kalındığı zaman tehlikeli sonuçlara yol açabilen bir enfeksiyon hastalığıdır.

Bu hastalıkta akciğerlerin hava değişimi yapan kesecikleri iltihabi bir sıvı ile dolmakta, akciğerin fonksiyonları bozulmaktadır.

zatürreenin en önemli belirtileri yüksek ateş, titreme, sarı-yeşil veya paslı balgam çıkarmaktır. Balgamın kanlı çıkması da mümkündür. Balgama nefes darlığı, kuru ve hırıltılı bir öksürük, yan ağrısı da eşlik edebilir. Çoğu hastada ateş, üşüme ve titremelerle yükselir ve bol terleme ile düşer. Yorgunluk, halsizlik, iştah kaybı, dudak çevresinde uçukların çıkması, çarpıntı, sık sık nefes alıp verme, boğaz ağrısı, baş dönmesi ve daha pek çok belirti, hastalığa eşlik eder.

KİMLER RİSK ALTINDA

Zatürree herkeste, her zaman kolay kolay ortaya çıkmaz. Çoğu kez hazırlayıcı faktörler de vardır. Bu, bazen bağışıklık sisteminin aşırı zayıflaması, bazen de solunum yolları mekanik savunma barajının bozulmasıdır. Örneğin, kemoterapi yapılan hastalarda veya başka bir ağır hastalık nedeniyle bağışıklık gücü azalanlarda zatürreeye yakalanma olasılığı artmaktadır. Diğer taraftan şeker hastalarında, kortizon tedavisi görenlerde, kronik böbrek veya karaciğer yetmezliği olanlarda ileri derecede yaşlı ve düşkünlerde hastalığa yakalanma ihtimali artmaktadır. Aşırı yorgunluk, alkol, soğuğa maruz kalma, beslenme bozuklukları, ağır gribal enfeksiyonlar da hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırır.

Daha seyrek olarak akciğer hava yollarına yerleşen tümöral kitleler akciğer havalanmasını ve temizlenmesini bozarak zatürreeye neden olabilmektedir. Bir zatürreenin herhangi bir akciğer kanserinin ilk belirtisi olma ihtimalini de bundandır. Dişeti iltihabı olanlarda, kronik sinüziti, tonsilliti bulananlarda da zatürreeye yakalanma olasılığı artmaktadır.

KORUNMAK İÇİN AŞI VAR

İyi haber zatürreeden korunmayı sağlayan ’Pnömokok’ aşılarının kullanıma sunulmasıdır. Bu aşı, Pnömokok’un en sık görülen etkenlerinden birine karşı ciddi koruma sağlamaktadır. Aşıyı özellikle ileri yaşta ve düşkün olanların, şeker hastaları ve tıkayıcı solunum yolu hastalığı bulunanların, bağışıklık sistemi bozukluğu saptananların yaptırmaları tavsiye edilmektedir. Aşının genel etkinliği yüzde 60’a yakındır. Koruyucu etkinliği de yüzde 60-70 arasındadır. 5 yıllık bir koruma sağlamaktadır.

Zatürree erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olabilen ve çok farklı mikroplar tarafından meydana getirilebilen önemli bir akciğer hastalığıdır. Öksürük, üşüme titremelerle yükselen ateş, yan ağrısı ve balgam çıkarmak gibi belirtilerin arkasında zatürreenin olabileceği aklınızda olsun. Böyle durumlarda tıbbi yardım almakta geç kalmayın.

Tiroid tembelliği ve kolesterol yüksekliği

Tiroid bezinin az çalışması ve düşük düzeyde hormon salgılaması durumuna "hipotiroidi" denir. Metabolizmanın yavaşladığı bu durum beraberinde yüksek kolesterol yani "hiperkolesterolemi" sorunun da getirir. İyi planlanmış, düzenli takiplerle yapılan hipotiroidi tedavisi yüksek kolesterol düzeyini de düşürmeye yardımcı olur. Eğer daha önceden yüksek kolesterol öykünüz yoksa ve yeni ortaya çıkmış bir hiperkolesterolemi sorununuz varsa doktorunuz tiroid bezi fonksiyonlarınızı da incelemek isteyecektir.

Kilo alamıyorum

Öncelikle bir doktor denetiminden geçmeli, metabolizma hızını ölçtürmeli, tam kan ve hormon değerlerinize baktırmalısınız. Böylelikle metabolik bir rahatsızlığınız olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Bunların yanı sıra sorunuzda belirtmediğiniz, cinsiyet, boy uzunluğu ve meslek değerlendirmede esas teşkil eden önemli faktörlerdendir. Oldukça az olan elimizdeki veriler ışığında şu öneriler yararlı olacaktır.

n Günlük öğün sayısını artırın.

n Öğün içeriğini artırın. (Yağlı ve bol kalorili gıdalar ile değil)

n Sabah kahvaltısını ihmal etmeyin.

n Yoğun çalışma temposunu bahane ederek öğünü geçiştirmeyin.

n Ne nedenle olursa olsun öğün atlamayın.

n Buna neden olacak öğün öncesi atıştırma veya aşırı sıvı tüketimi gibi alışkanlıklar var ise bunlardan kaçının.

Uçuğa çay poşeti iyi geliyor

Yeni çıkmakta olan bir uçuk için elinizin altında kullanabileceğiniz herhangi bir antiviral krem yoksa sıcak sudan çıkardığınız bir çay poşetini soğutarak o bölgenin üzerine tatbik etmeniz yararlı olacaktır. Yeşil veya siyah çay olması fark etmiyor. Çayın içinde bulunan kateşinler bağışıklık fonksiyonunu geliştirdiği için yararlı olabiliyor.

Migren ağrınızı etkileyebilecek faktörlerden korunun

Migren ağrınızın başlaması için mutlaka tetikleyici bir faktörün bulunması gerekmez. Ancak, siz bireysel olarak ağrı sıklığınızı ve şiddetini azaltabilecek etkenleri saptayabilirseniz, bunlardan kaçınmanız mümkün olabilir. Bu etkenleri şöyle sıralayabiliriz:

n Kafein: Aşırı kullanımı ya da düzenli kullanılan miktarın kesilmesi

n Belli yiyecek ve içecekler: Peynir çeşitleri, şarap, monosodyum glutamat içeren yiyecekler

n Stresli dönemler sırasında ya da sonrasında ağrı sıklığı artabilir.

n Hormon düzeyleri: Adet dönemleri, doğum kontrol hapları gibi hormon içeren ilaçların kullanımı ağrı sıklığını etkiler.

n Yetersiz uyku ya da bölünmüş uykular

n Seyahat ya da hava değişimleri.

n Ağrı kesicilerin aşırı kullanımı.

Fasulye deyip geçmeyin

Birçok ülkede farklı yaş gruplarında yapılan çalışmalar fasulyenin her türlüsünün kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Fasulyelerin neredeyse tamamının folik asit, niasin, tiamin, riboflavin gibi B vitaminlerinden zengin olduğu biliniyor. Diğer taraftan fasulyelerde bulunan bitkisel proteinler osteoporozdan da korunma sağlıyor. Fasulye, düzenli olarak kalsiyum tüketenlerde ’polifenol’ adını alan antioksidanların kazanımı da artırır. Özellikle siyah veya kırmızı koyu renkli fasulyedeki polifenol düzeyinin daha yüksek olduğu biliniyor.

Kuru fasulye siyah fasulye veya barbunyanın birer lif-posa şampiyonu oldukları da biliniyor. Bu yiyeceklerin tümü folik asit yönünden de zengindir. Ayrıca kalsiyum ve magnezyum içerikleri de yüksektir. Birçok çalışma yüksek lifli yapısı nedeniyle fasulyenin özelikle insülin direnci olanlarda şeker hastalarında ve hipoglisemi olanlarda faydalı bir yiyecek olduğunu gösteriyor. Fasulye tok tuttuğu ve glisemik yükü düşük olduğu için kilo yönetimini de kolaylaştırıyor. Özellikle kalınbağırsak, prostat ve meme kanserine karşı ciddi bir koruma sağladığı da artık yerleşmiş, klasikleşmiş bir bilgi olarak kabul ediliyor.
Yazarın Tüm Yazıları