Kirli suyu içilebilir hale getiren Türk tasarımına Avrupa'dan ödül

Herhangi bir teknolojik altyapı gerektirmeyen ve güneş enerjisi kullanılarak arıtılan kirli suyu içme suyuna dönüştüren bir tasarım sayesinde günde 170 litreye kadar temiz su elde edilebilse nasıl olur?

Haberin Devamı

"Çok iyi olur" diyorsanız anlatmaya devam edelim.

Bugün sizlerle Türkiye’den çıkıp sınırlarımızı aşan bir başarı öyküsünü paylaşacağım.

ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Gürsu'nun temiz su kaynaklarına erişim imkânı olmayan kırsal bölgeler için tasarladığı "Parabosol" isimli tasarım, merkezi Avusturya'da bulunan Energy Globe Vakfı tarafından "Türkiye Ulusal Ödülü"ne layık görüldü.

Haberin Devamı

1999'dan itibaren verilmeye başlanan ve dünyanın en prestijli çevre ödüllerinden biri olarak kabul edilen "Energy Globe" ödülleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü öncesinde açıklandı.

177 ülkeden 1500'ünün üzerinde projenin katıldığı yarışmada Gürsu, Parabosol tasarımı ile ödül almış.

Gürsu, AA muhabiri Selma Kasap’a yaptığı açıklamada, kirli suyu arıtarak içme suyuna dönüştüren tasarımının, temiz su kaynaklarına erişimi olmayan kırsal bölgelerde kullanım için geliştirildiğini anlatmış.

Gürsu, şu bilgileri veriyor:

"Güneş enerjisini parabolik bir ayna yardımıyla odaklayarak kirli suyu buharlaştıran sistem, farklı filtrelerden geçirdiği su ve buharı yoğunlaştırarak içilebilir hale getiriyor.

Herhangi bir teknolojik altyapı gerektirmeyen tasarım sayesinde günde 170 litreye kadar temiz su elde edilebiliyor.

Mevcut su kaynaklarının hızla kirlenmesi ve tükenmesiyle birlikte günümüzün önemli çevre krizlerinden biri haline gelen su sorunu, küresel olarak 1 milyardan fazla insanı etkiliyor."

Haberin Devamı

Gürsu'nun verdiği bilgiye göre, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), UNESCO ve Avusturya Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarlığı tarafından desteklenen Energy Globe organizasyonu, küresel çevre problemlerine yönelik sürdürülebilir proje ve uygulamaları yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Su, toprak, hava ve ateş olmak üzere farklı kategorilerde düzenlenen yarışmanın birincileri ülkeler bazında ödül alan projeler arasından seçilecek ve uluslararası ödüller ilerleyen aylar içerisinde belirlenecek.

Geçtiğimiz yıllarda Kofi Annan, Mihail Gorbaçov gibi Nobel Barış Ödülü sahibi liderlerin katılımıyla takdim edilen ödüller için düzenlenen tören her yıl farklı bir ülkenin başkentinde gerçekleştiriliyor.

Haberin Devamı

Yrd. Doç. Dr. Hakan Gürsu, 2007'de Tasarım Oscarı'nı ilk kez Türkiye’ye kazandırmıştı.

Gürsu’nun kurucusu olduğu inovasyon odaklı tasarım merkezi DESIGNNOBIS, kuruluşunun 5. yılında Türkiye’nin 40 öncü girişimci şirketi arasında yer aldı.

Gürsu ve ekibi, aldığı çok sayıda patent ve endüstriyel tasarımla yaratıcı ve yenilikçi ürünler ortaya koyuyor.

* * *

Böyle bilim adamlarımızın olduğunu bilmek herkese mutluluk vermeli.

Sağolun hocam.

Plajda güvenlik ve şarj

sorununa şemsiyeli çözüm

Trabzon’dan AA muhabiri Tuğba Yardımcı’nın haberine göre, 3 üniversite öğrencisinin tasarladığı şemsiye “Herkese lazım” dedirtiyor.

Projeyi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencileri Onur Can Bülbül, Mustafa Efeoğlu ve İlhami Cemre Okur hazırlamış.

Haberin Devamı

Proje hayata geçerse, plaj ya da havuz başında yaşanan, elektronik cihazların şarj edilmesi ve eşyaların güvenliği sorunu ortadan kalkacakmış.

Proje TÜBİTAK 2241-A Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezi Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulunmuş.

Proje danışmanı Yrd. Doç. Dr. Fatih Mehmet Nuroğlu anlatıyor:

“Plajda ve havuzda uzun süre kalınınca elektronik aletlerin şarjları bitiyor.

İnsanlar denize ya da havuza girmek istediklerinde değerli eşyalarının başına bir şey gelmesinden korkuyor.

Bu durum da güvenlik sorununu ortaya çıkarıyor.

Tespit edilen bir diğer sorun ise plaj ve havuzlarda mevsimden kaynaklanan aşırı sıcaklardır.

Haberin Devamı

Proje kapsamında bu sorunlara, güneşten elde edilen elektrik enerjisiyle çözüm üretildi.

Yarı esnek fotovoltaik paneller kullanılarak tasarlanan şemsiye sayesinde üretilen elektrik enerjisi bu sorunların hepsine çözüm üretmek için kullanılacak.

Sistemde akü kullanılarak tüketim fazlası enerji dedepolanacak.”

* * *

Ben bu tasarımın bir an önce gerçekleşmesini bekliyorum.

Hayatımız kolaylaşacak.

"Akıllı beşik" bebeğin

neden ağladığını bildiriyor

Yeni bebek sahibi olmuş anne ve babaların dört gözle bekledikleri haber bu olsa gerek.

Bir ihtiyaç varsa çözümü de geliyor…

* * *

Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Basri Kul, bebek sahibi olduğunda yaşadığı sıkıntılarından yola çıkarak öğrencisi Egemen Polat ile birlikte "akıllı beşik cihazı" tasarlamış.

Kul, ağlama sesine göre bebeğin durumunu belirleyen ve ebeveyni haberdar eden "akıllı beşik cihazı"nın patentini almış.

AA muhabiri Büşra Nur Özcan’ın haberine göre, beşiğe bağlanan cihazla bebeğin sesi sürekli takip ediliyormuş.

Cihaz, beşiğin fonksiyonlarını iyileştirmek, bebeği rahatlatmak ve özellikle bebeklik dönemindeki stres seviyesini düşük tutmak amacıyla tasarlanmış.

Kul, cihazın, bebeğin ağlaması sırasındaki ses değişiminden ve yapısındaki farklılıklardan yola çıkarak 4 temel kriter belirlediğini söylemiş ve eklemiş:

"Cihaz sayesinde bebeğin aç olduğunu, anne şefkatine ihtiyaç duyduğunu, uykusunun geldiğini ya da konforunun yerinde olmadığını tespit edebiliyoruz.

Anne şefkatine ihtiyacı olduğu taktirde önceden cihaza kaydedilmiş pışpışlama ya da ninni şeklindeki anne sesi, bebeğe dinletiliyor.

Mesela, beşiğin içine oyuncağı düşmüş ve bebeğe rahatsızlık veriyordur.

Bunu da yine bebeğin ağlama yapısından tespit edebiliyoruz.

Üzerindeki mikrofon, bebeğin sesini sürekli takip ediyor.

Bebek ağlamaya başladığında önce ağlama yapısını tespit ediyor.

Bu ağlama şekline göre de hangi durumda bulunduğunu hesaplayarak, ekran üzerinden bilgi veriyor.

Ölçülen değerlere göre beşiği sallayabilir, ışık yakıp söndürebilir, ebeveynlere internet üzerinden mail veya mesaj yoluyla 'Bebeğinizin daha çok ilgiye ihtiyacı var' ya da 'Bebeğinizin ateşi 38 dereceyi geçti' diye haber gönderebilir.

İlk 6 aylık dönemde sürekli bebeğin sürekli ilgiye ihtiyacı var.

Çalışan ebeveynler de yorgun oluyor ve gece uyuduktan sonra bebeğinin ateşinin çıktığını fark etmeme ihtimalleri var.

Bu yüzden ana hedef, bu durumlarda bebeği takip edebilmek ve ebeveyni bir şekilde uyarmak."

Bu proje şimdi yatırımcı bekliyormuş.

* * *

Herkesin her zaman iyi haberler alması dileğiyle…

Yazarın Tüm Yazıları