Kesin çözüm için öneriler

MEMLEKETTE yönetim mekanizmaları yine kitlendi. Ekonomi yine krizde.

Ve Bülent Ecevit de hálá Başbakan.

Geçen yıl da durum aynıydı. Meselenin tek çözümü bir ara rejim hükümeti kurulmasıydı, ama teknokratlar hükümeti önerim ne yazık ki hayata geçirilemedi.

Ancak ben sorumlu bir vatandaş ve yarı-sorumlu bir araştırmacı gazeteci olarak memleket meseleleri üzerine fikir üretmekten bir türlü caymıyorum.

Bir fikrim kabul görmedi diye küsmedim aziz vatandaşlarıma.

Dolayısıyla bugün memleketteki bütün tıkanıklıkları bir anda çözeceğine inandığım bir dizi öneriyle karşınızdayım.

Küçüklüğünden beri bu vatanı seven ve hatta bir defasında Yurttaşlık Bilgisi dersinden beş üzerinden dört aldığında babasından dayak yiyebilecek kadar vatansever bir aile tarafından yetiştirilmiş olan bu köşenin yazarına kulak verin.

Onun önerilerinin Babıáli'nin loş ve boş koridorlarında ve bazen de dolu olduğu halde bile boşmuş izlenimi veren koridorlarında lüzumsuz bir şekilde yankılanarak, aynen seslenene geri dönüp bir işe yaramamasına izin vermeyin.

Özetle söylemek ve boş başladığından dolayı sonuca bağlanması her geçen dakika mümkün olmaktan hızla uzaklaşmakta olan bu paragrafı da bir şekilde noktalamak için diyeceğim o ki, önerilerime sahip çıkın be...

* * *

Aşağıda, Türkiye'de şu anda yaşanmakta olan yönetim krizinin bir an önce bitmesi için ‘‘kesin çözüm önerilerimin’’ bir listesini bulacaksınız.

Başbakan Ecevit'in Pakistan'a resmi gezi için gitmesine karşı çıkmayın. Pakistan'a gitmeye karar verdiği takdirde, ‘‘Ayıp olur, oralara kadar girmişken bir de Hindistan'ı ziyaret etmezsen kabalık yapmış olursun’’ diye onu ikna edin. Bu yetmiyorsa, bir de iyi bir kökten sosyal demokrat olarak Keşmir bölgesinde üç gün kadar kalıp, araştırma ve incelemelerde bulunmasını sağlayın. Keşmir'de bölge barışına katkıda bulunması için mutlaka, ‘‘Huriye ga Huriye ga, sangam kenedi, bir tarafta arkadaşım bir tarafta sen, iki ateş arasında kalmışam BEN!’’ şarkısını öğle saatlerinde açık havada söylemesinin diplomatik açıdan gerekli olduğuna kendisini inandırın.

Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na talimat verin, Türkiye'ye siyah saç boyası ithalatını yasaklasın. Türkiye'de halen var olan bütün siyah saç boyaları da bir an önce toplatılıp imha edilsin. Bu önerimin iki olası sonucu olabilir: Ya Ecevit boyasız haliyle halk karşısına çıkamayacağı için bir daha hiç görünmemek üzere inzivaya çekilecektir, ya da heyecan içinde saç boyası aramak için eşiyle alışverişe çıkıp oradan oraya koşuşturacaktır ki bu ikisi de aslında bizim açımızdan kesin sonuç anlamına gelecektir.

Tuğrul Şavkay Başbakanlığa özel danışman olarak atansın. Onun önerileri doğrultusunda Başbakanlık'ta yemek pişmeye başladığı zaman, Ecevit'in kuru bisküvi ve çay ile beslenmeye alışmış olan vücudu mutlaka kısa zamanda şoka girecek ve olan olacaktır.

TBMM'ye bir tane daha başı örtülü bayan milletvekili sokulsun. Hatırlarsanız, ilkinde Başbakan bu meseleye haddinden fazla sinirlenmiş ve bağırma girişiminde bulunmuştu. O gün harcadığı enerji nedeniyle de zaten bir daha kendisini tam toparlayamadı. Bu olay bir daha tekrar ettiği takdirde Başbakan ya sinir gösteremeyecek kadar halsiz olacak, ya da sinir gösterecektir ki her iki halde de onun başbakanlığı sona ermiş olacaktır.

Ecevit'i bir ‘‘genel yayın yönetmenleri günü’’ düzenlemeye ikna edin. Ülkenin geleceği için bunun önemli olduğuna onu inandırın. Memleketteki tüm genel yayın yönetmenlerini evine davet eden, onları toplu halde karşısında gören bir insanın sıhhati tamamen yerinde olsa bile en fazla bir saat sonra koma vaziyette hastaneye kaldırılması büyük ihtimalken, Ecevit söz konusu olduğunda sonucun kesin olarak alınacağından kimsenin şüphesi olmasın.

Hasan Cemal, Başbakan Ecevit'e ziyarette bulunsun ve memleket meseleleri ve onlarla ilgili çözüm önerilerini Başbakan'a detaylı bir şekilde anlatsın. Mantıken 15 dakika sürmesi gereken bu konuşma sekiz saatten az süremeyeceğinden ve aslında önerilerinin de heyecan verici olması imkánsız olacağından, Başbakan Ecevit'in ya doğal yatay geçiş yoluyla ya da intihar ederek bu görüşmeye kesin bir son getireceği de kesindir.

Ecevitler bir adet çocuk evlat edinsinler. Ben, şimdi açıklamayı uygun görmediğim bazı nedenlerden dolayı 45 yaş üstü erkeklerin babalık yapmaya karar vermeleri durumunda yaşadıkları her yılın en azından bir beş yıllık ömür tüketimi anlamına geleceğini biliyorum. Bu konuda bilimsel delillerim var elimde, bilmem anlatabiliyor muyum?

Biz memleket için ailece kendimizi göreve hazır tutmaktayız. Dolayısıyla Rahşan Ecevit, bir dahaki sefere çarşıya çıktığında Rana da ona eşlik etsin. Rana ile çarşı dolaşmaya başlayan herhangi bir insanın, had safhada sağlıklı olsa bile belirli bir süre sonra yaşama veda etmemesi mümkün değildir. Bülent Bey de o çarşıda yaşanan trajik olaydan sonra yalnızlığa dayanamayıp, son bir şiir yazarak Başbakanlık'tan kesin çıkışını yapacaktır.

Başbakan Ecevit, günde iki kez Ertuğrul Özkök ile telefonda konuşsun. (Tamam kabul ediyorum, bu tamamen sübjektif bir öneri. Yani, dünyadaki her insanın onunla telefonla konuşurken mutlaka benim gibi sinirleneceğini ve bağışıklık sisteminin geçici de olsa tamamen çökeceğini düşünmem yanlış olabilir tabii ki. Ama ben yine de, genel yayın yönetmenimin insanları sinirlendirme potansiyeline güveniyorum. Üstelik o iyi bir vatanseverdir de ve vatan için gerektiğinden fazla sinir bozucu olması gerekiyorsa onu da yapar yani.)

Serdar Turgut'un köşe yazıları derlemesinden oluşan ‘‘Maymunu Tokatlamaktan Teknokratlar Hükümetine-Bir Yazarın Acıklı Yaşam Macerası’’ adlı kitabı Ecevit ailesine hediye edin. Eh o kitabı okuma girişimi de kesin çözüm getirmiyorsa, o zaman yapacak bir şey de kalmadı demektir.
Yazarın Tüm Yazıları