İzmir’in geleceği için önemli bir temel

Haberin Devamı

Yeni Fuar Alanı’nın temeli geçtiğimiz hafta içinde atıldı. 337 bin metrekare alan üzerine inşa edilecek kompleks tamamlandığında 110 bin metrekareyi aşan kapalı teşhir alanları ile Türkiye’nin en büyük fuar merkezi olacak. İzmir’e ekonomik katkı açısından büyük bir ivme kazandıracak bu yapının; 40-50 bin metrekarelik kapalı alanının bir yıl gibi kısa bir süre içinde hizmete girmesi öngörülüyor. Uluslararası İzmir Fuarı ‘İEF’ ile Türkiye’de ilk fuarcılık hareketinin başladığı yer olarak görülen İzmir; sonunda tam anlamıyla çağdaş fuarcılığın yapılacağı bir yerleşim alanına da kavuşacak.
Böylece şehrimizin oksijen deposu Kültürpark’ın da yükü hafifletilmiş olacak. Kültürpark içinde  bulunan fuar alanı ise revizyon ile yeniden yapılandırılarak; kongre turizmine hizmet eder bir konuma getirilecek.
Yeni Fuar Kompleksi, çevresine de yeni bir vizyon ve yapılaşma getirecek bir proje. Bugüne kadar ağırlıklı olarak şehir merkezinde bulunan konaklama tesisleri açısından yeni yapılaşmadaki ağırlık da bu bölgeye kaydıracaktır.
Tabii bunu birbirine ile bağlı birkaç proje olarak görmek lazım. Ocak 2014’de işletmeye alınacak Adnan Menderes Havalimanı yeni Dış Hatlar Terminali ile bölgenin konaklama ihtiyacı artacaktır. Kaldı ki Ulaştırma Bakanlığı tarafından yeni aktarma merkezi konumuna getirilecek havalimanı İzmir’e yeni dinamikler kazandırırken, yeni Fuar Alanı Kompleksi’de bu dinamiklerden daha büyük bir sinerjinin doğmasına neden olacaktır.
Gaziemir, yepyeni bir kimliğe kavuşurken; AVM’ler, oteller, restoranlar, kafeler bu ilçenin görüntüsünü değiştirecektir.
Bu gelişmeler ışığında bölgeden şehre ulaşım için gerekli alternatif yolların da hızlı bir şekilde planlanması ve yapılması gerekmektedir. Yoksa tıpkı İstanbul’da Olimpiyat Stadı’nda yaşadığımız yolsuz ve ulaşımsız stat örneğini burada da yaşamak zorunda kalırız. Yakınından bir otoyol geçmesi, buraya ulaşıldı anlamına gelmiyor. Toplu taşımada İZBAN’dan fuar alanına kadar ulaşacak monoray, yan yollar ve park alanlarının inşaatlarına da bir ana önce başlamak şart.
İzmir yıllar önce olduğu gibi fuarların bereketini fazlası ile yaşayan bir konuma gelirken Ege Bölgesi’de bu ticari kazançtan kendi payını alacaktır. Çünkü tıpki EXPO’larda olduğu gibi, bu denli önemli bir fuar kompleksi içinde yapılan dev fuarlar sadece şehrin değil, tüm bölgenin gelişmesine, ticaretine ve tanınırlığına katkıda bulunacaktır.
İzmir geleceği için, ekonomisi için çok önemli bir temele imza attı...

Haberin Devamı

İnciraltı’na kurşun, kent ekonomisine bomba

Haberin Devamı

Tam herşey düzlüğe çıktı, anlaşma yapıldı, ortak akılda karar kılındı ve yeni plan ortaya kondu derken, İnciraltı için bir darbe de Şehir Plancıları Odası’ndan geldi. Yaptıkları itiraz kabul edilerek yürütmeyi durdurma kararı ile başta EXPO 2020 olmak üzere bölgedeki tüm gelişmelere bir “BOMBA” konuldu. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi öncelikle bölgenin tarımsal niteliğinin korunmasını talep ediyor. Bence bu konuda Ziraat Mühendisleri Odası ile bir işbirliğine gitseler iyi olacak. Zira bölgenin tarıma uygun olmadığını ve çıkan suyun ağaçları zehirlemesi nedeni ile buradaki bahçelerin 22 km uzaktan su getirerek tarımı sürdürdüklerini öğrenmeleri gerekirdi. Amacı şehri iyi planlamak olan bir odanın, planlamamak ve gelişmeyi durdurmak adına hareket etmesi biraz garip görülüyor. Şehir Plancıları Odası açıklamasında; “Bölgenin doğal karakterine uygun, yok etmeyi değil, korumayı ilke edinmiş ve açık alan özelliğini ön plana çıkaran, bilimsel veriler ışığında bir planlama çalışması yapılması gerekirken, yıllardır kanun ve yönetmelikleri hiçe sayarak sadece siyasi ve ekonomik çıkar gruplarının faydalandığı bu süreçte İnciraltı sakinleri ve İzmir kenti ise zarar görmektedir” deniliyor..
Öncelikle bu araziler kendilerinin tapulu malı değil, ayrıca burası bir devlet veya belediye arazisi hiç değil. Planlama yapılmadan kullanımının bir kaos olarak görülmesi kesin olmakla birlikte yıllarca buradaki hak sahiplerinin arazilerinin üzerinde ipotek koymak, haklarını gaspetmek kimseye reva görülmemeli. Kaldı ki planlama aşamasında gerek belediyeler, gerekse ilgili kurumlar yıllarını harcadı. Tüm detaylar birer birer masaya yatırıldı ve ortaya mevcut plan çıkarıldı.
Söz konusu odanın bugüne kadar İnciraltı için yaptığı ve ortaya koyduğu alternatif bir plan var mı? Birşeye itiraz edilecek ise öncelikle böyle bir çalışmanın yazılı değil fiziki olarak ortaya konması gerekmez mi? Yoksa burada sözkonusu olan rant kavgası aslında bir harç kavgası mı?
Öyle veya böyle İzmir ekonomik açıdan çok önemli bir gelişmeye temel attığı hafta, maalesef şehrin geleceği açısından da, EXPO 2020 adaylığı yolunda da çok büyük bir bomba patlatıldı..

Yazarın Tüm Yazıları