‘İnsanlık hali’nin halli...

HER şeyin müsebbibi o.

Yağmurda tıkanan trafikten tutun da maçlarda içi çiş dolu pet şişelerin sahaya atılmasına kadar.

Saymayayım şimdi memleketimden manzaraları... Kısaca ‘‘AB'ye doğru mehter takımı adımlarıyla yürüyor olmamızın...’’ diyeyim.

Nedir o?

‘‘İnsanlık hali.’’

Hani şu bildiğimiz, sözlüklerde ‘‘Her insanda görülebilen, olağan karşılanması gereken durum’’ diye tarif edilen ‘‘insanlık hali’’...

Gayet masum değil mi?

Size öyle geliyor. Aslında ‘‘trafik canavarı’’na eş. Bu ikisi kadar kötü bir de ‘‘şeytana uyma’’ durumu var ki o da zaten insanlık hallerinden bir hal oluyor.

Neden?

Yani nedir ‘‘insanlık hali’’nin bu durumu?

Nedir beni bu satırları yazmaya sevk eden şey?

Şudur:

Milletçe ‘‘insanlık hali’’nin kapsamını fazla geniş tuttuğumuz kanaatindeyim. Elimizde hemen hemen ‘‘olağan karşılanmaması gereken’’ bir şey kalmadı.

Her şey ‘‘insanlık hali’’ diye geçiştiriliyor. Neredeyse yasalara konacak; ‘‘İnsanlık hali gereğiyse affet gitsin!’’

Kendinize yandaş bulmanıza bile engel. Başınıza bir iş gelmiş, burnunuzdan soluyarak anlatıyorsunuz, biri sırtınızı sıvazlayıp ‘‘Boşver, insanlık hali, olur böyle şeyler’’ diyor.

Yok yav!

Başka memlekette tazminat alırsınız oysa. Burada karşınıza kapı gibi ‘‘insanlık hali’’ engeli çıkıyor.

Bir insan biz miyiz?

Dünyanın başka yerlerinde yaşayanların halleri yok mudur?

Hakikaten bizi dertten derde salan şeyin ‘‘insanlık hali’’ denen kılıf olduğunu düşünüyorum.

Ne kadar ‘‘insanlık hali’’ o kadar geri kalmışlık!

Medeniyetin tek şartı var, o da ‘‘insanlık hali’’ni en aza indirmek!

* * *

Şu anda kendimi emekli huysuz ihtiyarlara benzetiyorum. Onlar da böyle oturdukları yerde bir şey tuttururlar. Misal, ‘‘Bu memleket açık bırakılan musluklar yüzünden batıyor’’ gibi.

Evdekilerin canına okurlar, konudan komşudan imza toplarlar, oraya buraya dilekçeler yazarlar... İşi, iki kişinin Taksim Meydanı'nda sallandırılması gerektiğine kadar götüren vardır. Ben o kadar ileri gideceğimi sanmıyorum ama taktım işte... Sağa sola ‘‘İnsanlık hali'nin halli’’ diye başlayan dilekçeler yazma niyetindeyim. Sizden başladım nitekim.

Hemen belirteyim, hiç de umutsuz değilim. Zira toplumda meselenin halli yönünde büyük bir çaba görmekteyim. Hatta yüzde ellisi halloldu bile. ‘‘İnsanlık hali’’nin ‘‘insanlık’’ kısmı toptan ortadan kalktı gibi bir şey.


MIŞ-MUŞ

Yağmur geliyormuş.

Gökyüzü tadilat nedeniyle bütün malları arka arkaya elden çıkarıyor.

AB ülkeleriyle mukayese edince, mutsuzmuşuz.

Aç ayı oynamaz!

Çapkın erkekler için ses efektli cep telefonu geliştirilmiş.

Yazar-çizer takımından sonra teknoloji de kadın-erkek ilişkilerinin hizmetinde!
Yazarın Tüm Yazıları