Hemşireyi ‘temizlikçi’ gösteriyor bilim yarışında iyi gidiyor

GEÇEN perşembe günü Elazığ’dayken CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu aradı: ‘Lütfen Malatya’ya da birkaç saatini ayır.

Mutlaka İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu’na uğra. Üniversitenin kadro sorununu bir de sen dile getiriver. Üniversite kadrosuzluktan kıvranıyor. Hemşireleri ‘temizlikçi’ gösterip, sözleşmeli çalıştırıyorlar.’

Aslanoğlu
, kızının rahatsızlığından duyduğu üzüntüyü içine gömmüş, İnönü Üniversitesi’nin kadro sorununun çözümü için çare arıyordu.

Aslanoğlu, TBMM’de bekleyen kadro tasarısının yasalaşması için Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın kapısını çok aşındırmış, konuyu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da bizzat yansıtmıştı.

Ancak, Prof. Hilmioğlu’nun ‘keskin Atatürkçü çizgisi’ birilerine dokunmuş, İnönü Üniversitesi’ne 400’ü idari, 300’ü akademik, toplam 700 kadroyu öngören tasarı, bir türlü yasalaşamamıştı.

Aslanoğlu, ‘İçimden Sayın Başbakan ile Maliye Bakanı’na haykırmak geliyor. Sesimizi duysunlar, bu güzelim bilim yuvasını, 20 bine yakın öğrenciyi gerekli kadrodan yoksun bırakmasınlar’ diyor.

Prof. Fatih Hilmioğlu’na, üniversitenin ‘Bahar Şenlikleri’ nedeniyle cıvıl cıvıl olduğu bir ortamda uğruyorum... Prof. Hilmioğlu, yasayı beklerken, kadro ihtiyacının 700’den 2 bin 500’e yükseldiğini belirtiyor: ‘Turgut Özal Tıp Merkezi’ne 150 yataklı ek bölüm yaptık. İhtiyacımız olan kadroyu alamayınca hizmete sokamadık. 150 yatak 1.5 yıldır boş duruyor. Şu anda hemşireden hastabakıcıya 1100 kişiyi sözleşmeli çalıştırıyoruz. Kadro ihtiyacımız bugün 1000’i akademik, 1500’ü idari personel olmak üzere 2 bin 500’e çıktı.’

Prof. Hilmioğlu, üniversitelerin kadro taleplerinin her yıl gündeme gelmediğini, kadro izninin 10-15 yıl kullanıldığını da hatırlatıyor: ‘Bugün yasa çıksın, yarın 2 bin 500 kişiyi doldur olmuyor zaten.’

İnönü Üniversitesi’nde Bakanlar Kurulu’ndan daha önce izni çıkan Eczacılık Fakültesi ile Güzel Sanatlar Fakültesi öğretime açılmış, Diş Hekimliği Fakültesi ise cihaz-kaynak sorunu olduğu için devreye girememiş.

Üniversite Senatosu, Hukuk, İletişim, Su Ürünleri, Ziraat, Sağlık Bilimleri fakülteleri ile Eğitim Bilimleri Enstitüsü kurulması kararı almış. Önce YÖK’e başvurulacak, sonra Bakanlar Kurulu kararı beklenecek.

Prof. Hilmioğlu, kadro ve kaynak sıkıntısına karşın, ‘Bilimsel Yayın Ligi’nde 76 üniversite arasında 10’uncu olduklarını savunup, kendi araştırmalarına göre ‘ilk 10’u ‘öğretim üyesi başına bilimsel yayın sayısı’na göre şöyle sıralıyor:

Gebze Yük. Tek. Enstitüsü: 1.17

Koç Üniversitesi: 0.92

Başkent Üniversitesi: 0.89

ODTÜ: 0.86

Bilkent Üniversitesi: 0.80

Hacettepe Üniversitesi: 0.74

İzmir Yük. Teknik Enstitüsü: 0.73

Fatih Üniversitesi: 0.70

Erciyes Üniversitesi: 0.68

İnönü Üniversitesi: 0.65

Hilmioğlu, ‘bilimsel yayın’ konusunda Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Ankara Üniversitesi gibi köklü eğitim kurumlarını geride bıraktıklarını savunuyor.

İnönü Üniversitesi’nin başarı çizgisi bir yanda...

‘Rektörü sevmem, kadroyu vermem’ anlayışı diğer yanda...

200 milyon dolar harcanan Turgut Özal Tıp Merkezi’ne, 20 bine yakın öğrenciye yazık değil mi?

Final maçında Ekonomik Sosyal Konsey zirvesi

TURKCELL
’in davetiyle Liverpool’un Milan’ı penaltılarda devirip, Avrupa Şampiyonu olduğu final maçındayız...

Baştan sona tüm organizasyon, ‘başarısız olursak’ korkularını boşa çıkarıyor. UEFA tarihine geçecek bir atmosferde, yine aynı nitelikte bir maç izliyoruz.

Bulunduğum tribünde Türk-İş Başkanı Salih Kılıç’ı görüyorum. Bakıyorum yanında Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kutadgobilik ile Kamu-Sen Başkanı Resul Akay da var.

Maç penaltılara kalınca, soluğu yanlarında alıp, Tuğrul Kutadgobilik’e soruyorum: ‘Kim, kimi ağırlıyor?..’

Yanıt diplomatik: ‘Herkes birbirinin misafiri...’

Dün sabah ilk işim Kutadgobilik’i aramak oluyor. Üsteleyince maç buluşmasının nedenini anlatıyor: ‘Ekonomik ve Sosyal Konsey’in (ESK) üyeleri olarak bizi Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin davet etti. Kendisi, ‘Birlikte güzel çalışmalar yapıyoruz, final maçında konuğumuz olun’ dedi. Biz de mutlu olduk.’

Kutadgobilik
, bir de bilgi veriyor: ‘ESK’nın tüm sivil üyeleri olarak 8 kuruluş ortaklaşa ESK’nın yeni yapısına ilişkin bir taslak hazırladık. Üstelik aramızda tam bir görüşbirliği sağlandı. Bu pek kolay görünen bir olay değil...’

Kutadgobilik
, sözünü şöyle bağlıyor: ‘Görüyorsun ESK’da gayet uyumlu çalışıyoruz, maçı da birlikte izliyoruz.’

Allah ‘uyum’larını bozmasın...
Yazarın Tüm Yazıları