Güzelliğin üç temel bakımı bir arada

İçinde yaşadığımız modern zamanlar, aslında bize kendimize ayıracak vakit bırakmıyor.

Oysa kendine değer veren bir kadının cildine ve vücuduna özen göstermesi şart. Bu noktada da yardımımıza yine teknoloji yetişiyor. Cilt gençleştirme, selülit tedavisi ve bölgesel incelmeyi tek bir bünyede gerçekleştiren yeni bir sistem, hayatımıza kolaylık katmak üzere hizmetimizde...

Bakıldığında aslında birbirinden farklı uygulamaları gerektiren cilt, selülit ve bölgesel incelme sorunuyla nasıl oluyor da tek bir yöntemle başa çıkılabiliyor diye soruyorsunuz, değil mi? Biz de tüm bu problemleri bir defada çözebilen Thermo C uygulamasını, işin uzmanına sorduk. Medikal Estetik Hekimi Neslihan İbrahimoğlu, sorumuzu cevapladı...

n Thermo C ne tür bakımlar için uygulanan bir sistem?

- Thermo C, birkaç teknolojiyi aynı anda kullanarak, gerek yüz gerekse vücut için gerekli bir dizi bakım işlemlerini aynı anda ve tek bünyede yapabilmek üzere geliştirilmiş bir teknoloji... Yüz bölgesinde, kollajen yapılandırılması ve cildin gerginleştirilmesi için kullanılıyor. Vücutta ise istenmeyen yağlardan kurtulma, doku toparlanması, selülit, bölgesel incelme, vücudun şekillendirilmesi ve cildin gerginleştirilmesi bakımlarında uygulanıyor.

n Bu yöntemde kullanılan teknolojiler nedir?

- Biz dört ayrı teknolojiyi bir arada kullanıyoruz; radyofrekans, LED (super intense), kriyoterapi ve vakum (pneumo) terapi. Bu yöntem, özellikle kombine tedaviler üretmesi sebebiyle benzerlerinden ayrılıyor. Aynı anda bipolar radyofrekans kullanılırken, kriyoterapi özelliği sayesinde cilt yüzeyi korunarak radyofrekans ile oluşan ısı kontrol altında tutuluyor. Aşırı ısınma engellendiğinden daha rahat ve sonuç alıcı uygulamaların yapılmasını sağlıyor. Bir yandan vakum terapi uygulanırken, diğer yandan kullandığımız LED terapi ile doğrudan fibroblast ve kollajen uyarımı sağlanabiliyor.

n Selülit ve bedensel incelme uygulamalarında kaç seans ideal?

- Haftada 2 seanstan, ortalama 8-10 seans, selülit tedavilerinde ve bedensel incelme uygulamalarında yeterli oluyor. Seanslar 30-40 dakika sürüyor.

n Peki ya yüz bakımı uygulamalarının seansı ve süresi...

- Yüz bakımlarında haftada bir veya iki haftada bir seans uygulanması ve 6-8 seans uygulanması yeterli oluyor. Seans süresi yine ortalama 30-40 dakika...

BUNLARA DiKKAT

n Uygulama esnasında acı söz konusu değil. Tam aksine uygulamanın son derece rahatlatıcı ve gevşetici bir özelliği var. Isı etkisi sayesinde kişilerin uygulama esnasında gevşeyip uyuyakaldıklarını bile söyleyebilirim.

n Uygulamanın yan etkileri arasında nadiren, uygulama sonrası bazen 1-2 saat kadar süren hafif bir ısı ve kızarıklık görülebiliyor.

n Uygulama sonrasında kişi günlük hayatına aynen devam edebiliyor. Ama tedavi günü ve ertesi günü günde en az 2 litre su içmesi öneriliyor.

n Uygulamanın belirli yaş aralığı yok. Burada önemli olan faktör, cilt elastikiyetini ileri seviyede kaybetmeden bu tür tedavileri yaptırmak...

Egzotik bitkilerin gücü

Tropik bitkiler sadece görünümleriyle değil büyülü güzellik ekileriyle de ilgi çekiyor. Öyle ki, son dönemde vitrinlerde gördüğümüz çoğu kozmetik ürününün bileşiminde onlar var.

Pembe renkli hibiskus, sarı orkide, mavi lotus... Egzotik çiçekler sadece göze ve buruna hitap etmekle kalmıyor, aynı zamanda cilde tropik bölgelerin profesyonel bakım uzmanları olarak da hizmet ediyor. Kremlerde, serumlarda, vücut losyonlarında ve gerginleştirici cilt bakım jellerinde var olan bu içerikler, cildi şımartırken nemlendiriyor, kırışıklıkları azaltıyor, hatta vücuttaki selülit dalgalarına bile etki ediyor.

Bunlar arasınde etkileriyle öne çıkan bitkilerden en önemlisi orkide... Çin’de sonsuz gençliğin sembolü olan bu çiçek, uzun ömrü ve dış etkenlere karşı dayanma gücü ile uzun zamandır biliniyor. Penceresinin kenarında orkide bakmış olanlar, onun neredeyse altı ay boyunca suya gereksinim duymadan çiçek açtığını biliyordur örneğin... İşte bu yaşam enerjisi, orkide ekstresini kremlerin içeriğinde kullanılabilecek en değerli maddelerden biri haline getirmeye yetiyor. İçeriğindeki zengin flavonoid, anti-oksidatif etkisiyle serbest radikalleri etkisiz hale getiriyor. Ayrıca nem tutma özelliğiyle tahrişlerde ve cilt kızarıklıklarında tavsiye ediliyor.

Aynı zamanda orkidenin kökleri de güzellik laboratuvarlarında aranan özelliklere sahip... Bu köklerin hücreleri, yaşam boyunca fazla bir değişikliğe uğramıyor. Son tekniklerle, orkide köklerindeki moleküller şimdilerde kremlerin en önemli bileşenlerinden biri haline gelmiş durumda. Yani cilt hücrelerini genç kalmak üzere programlıyorlar.

SANSASYONEL BİR BULUŞ

Kozmetik araştırmacılarının en çok etkilendikleri bir başka tür de Asya’da nadir bulunan ve bataklıklarda yetişen yeşil bir bitki... Halk arasında "aslan pençesi" olarak bilinen Centella Asiatica, Hint tıbbında tedavi gücü "mucizevi" bir bitki olarak kabul görüyor. Hatta yaralı aslanların üzerinde yuvarlanarak, bitkinin antiseptik özellikleriyle yaralarını iyileştirdikleri bile gözlemlenmiş.

Centella Asiatica, bilim adamlarının ilgisini çeken özel bir molekül içeriyor; Madecassoside... İşte bu molekülün sansasyonel bir özelliği keşfedildi. Ciltteki yeni kollajen liflerinin üretiminde etkili bu molekül, aynı zamanda vücudun ürettiği ve liflere zarar veren kötü enzimleri durduruyor. Bu özellik, Centella Asiatica ekstrelerini anti-aging ürünlerinin ideal bir bileşeni haline getiriyor. Tüm bunların dışında gerginleştirici etkisiyle de istenmeyen portakal kabuğu görüntüsüyle savaşıyor ve vücudun elastikiyet kaybını önlüyor.

Baştan çıkaran

KIRMIZI

Son birkaç sezondur podyumları etkisi altına alan solgun görünümlü cilt, gözlerde belirgin koyu far ve kusursuz biçimlendirilmiş dudaklara sahip olmak aslında sanıldığı kadar zor değil. İddialı ve bir o kadar da seksi bir görünüme büründüğünüz bu makyajla aynı zamanda çevrenizdekilere de sinyal gönderdiğinizi söylüyor makyaj artistleri...

Biraz geyşa bir miktar da soğuk ve uzak Grace Kelly şıklığının anahtarı olan bu görünüm, 2008 yazında Chanel’den Yves Saint Laurent’e kadar pek çok ünlü tasarımcının da tercihi. Bu makyajın parlak siyah, beyaz, bej ve lacivert tonlarıyla mükemmel bir uyum sergilediğini de hatırlatalım.

Gece makyajı versiyonunda ise gözleri kaligrafik bir şekilde boyayabilirsiniz. Kalın eye-liner ve yoğun bir maskarayla gözleri odak noktası yaparken, dudakları kırmızı tonlarının seksapeline teslim edin.

nÜRÜN MARKETn

Pürüzsüz görünümde son nokta

Cildindeki kusurları kapatmak için fondöten, kapatıcı veya pudrayı üst üste sürenlere, Max Factor yeni bir çözüm öneriyor. Yeni fondöteni Miracle Touch, hem saklamak istediklerinizi kapatabilme, hem de cildinize doğal bir doku kazandırma özelliğine sahip. Ürün, sıradan fondötenlere göre daha pürüzsüz bir görünüm sağlıyor.
Yazarın Tüm Yazıları