Gökçek ilanihaye kalmamalı

SAYIN Başbakan, siyasiler için anlamlı bir söz söyledi: "Bir belediye başkanı olan arkadaşımız ilanihaye (sonsuza kadar) belediye başkanlığında kalacak diye bir şey yok." Aynen katılıyor ve tebrik ediyorum. Kendisinden ricamız artık Ankara halkını Gökçek’ten kurtarmasıdır.

15 yıl bir yönetici için çok fazla bir süre, yapacaklarını bitirmiş olması ve bayrağı yeni isimlere devretmesi lazım gelir, koltuğa yapışıp kalmak yakışık almaz.

Bu sabah (dün) Ayrancı’daki evimden çıkar çıkmaz onlarca araç jet hızıyla geçiyordu bizim sokaktan, karşıdan karşıya geçemedim resmen... Ulaşım tamamen karayoluna göre planlandığı için ve yolu çok dar olan yerlere bile gökdelen tarzı çok yüksek katlı imar izni verdiği için, metrolar bitirilmediği için ve vergilerimiz tamamen alt-üst geçitlere aktarıldığı için bu rezaleti hergün yaşıyoruz. Egzos dumanı, motor gürültüsü, kazalar bizi boğuyor artık ve her yer motorlu taşıt doldu taştı artık nefes alamıyoruz.

Böyle belediyecilik olmaz sayın Başbakan... Suyumuz çok kalitesiz, ne içmede ne yemek yapmada kullanamıyoruz, doğalgaz belediyenin borçları yüzünden çok pahalı ısınamıyoruz, havamız kalitesiz kömür dağıtımı yüzünden çok kirli nefes alamıyoruz, kalitesiz dolmuşlar-otobüsler her yeri doldurdu, metromuz ise yok doğru dürüst. Daha geriye ne kaldı?

Lütfen belediye yönetimini layıkı ile yapabilecek, temiz ve en önemlisi şaibesiz bir aday gösteriniz. Artık Ankara’da Gökçek dönemi bitmiştir, bitmelidir, sizden bunu gereğini yapmanızı bekliyoruz.

Erkan TEPE

Son tel

HALKIN
sabrı dağcı ipi gibidir. Bir tel kopar taşımaya devam eder. Bir tel daha kopar yine taşımaya devam eder. Bir tel daha yine taşır. Eğer dağcı bilinçsizce "Bir şey olmuyor" diye düşünür.

Ama bir tel vardır ki, o da kopunca dağcı uçuruma yuvarlanır. Örneğin; Melih Gökçek o son tel midir bilmiyorum. Ama AKP’de ’o’ tele hızla yaklaşıldığını hissediyorum.

Pazar gününü bekleyip göreceğiz...

Hasan UĞURTÜRK

Ankara halkına çağrı

AKP’
nin yarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayını açıklaması bekleniyor. AKP, ya yine Gökçek diyecek, ya da bir başka ismi aday olarak gösterecek.

Siyasetçiler, köşe yazarları, yorumcular; herkes bu konuda bir şeyler söylemekte.

Fakat Ankara’nın yoksullarının da, Dikmen Vadisi halkının da bir sözü var.

AKP’nin neo-liberal belediyecilik anlayışına ve onun en önde gideni olan tüccar belediyeci Melih Gökçek’e karşı, bugün 12.00’de Kızılay Güvenpark’da bulunan Büyükşehir Belediyesi önündeyiz.

Evlerimizi yıkan, bizi sokağa atan, yaşadığımız kenti sermayeye satan Gökçek’e karşı, bizim de sözümüz var.

Yoksul, emekçi halka düşman; sermayeye dost, tüccar belediyecilik anlayışından hesabı Ankara halkı soracak. Katılımınızı bekleriz.

Dikmen Vadisi Halkı

Kılıç, o makamda 10 dakika bile oturmamalıdır

CHP Manisa Milletvekili Av. Şahin Mengü, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı istifaya çağırırken özetle şunları söylüyor:

"BEN, Anayasa Mahkemesi Başkanının tarafsızlığını yitirdiğini, aslında etik olarak kendisinin 1990 yılında Anayasa Mahkemesi’ne üye olarak seçilmesine ilişkin yasanın sonradan iptal edilmesi nedeniyle, zaten o görevde bulunmaması gerektiğini baştan beri söylüyorum.

Şimdi yeni bir unsur ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi Başkanı gerçek dışı açıklamalarda bulunuyor. Artık Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın, o makamda 10 dakika dahi oturmaması lazım.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek verir mahiyette bir açıklama yapıyor. Mahkeme başkanının böyle bir görevi var mı? Hükümete destek vermek destek almak Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın görevleri arasında mıdır?

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşuna ilişkin görev ve yetkilerine ilişkin yasayı bu açıdan incelemedim ama Anayasa Mahkemesi’nin yetkileri içerisinde varsa, Anayasa Mahkemesi Üyeleri ’güvensizlik oyu’ vererek bu zatı süratle bu görevden düşürmeleri gerekir."

Çankaya’ya 155 bin seçmen gelmiş 112 bini de gitmiş



ÇANKAYA
’daki seçmen sayısı hayli ilginç bir profil sergiliyor.

Çankaya gibi yerleşik nüfusa sahip bir ilçeye 2007 seçimlerinden sonra 155 bin seçmen taşınmış; 120 bin seçmen ise Çankaya’dan taşınmış görünüyor. Gelenin mevcut seçmen sayısına oranı %25; gidenin oranıysa %20.

Ölüler seçmen gözüküyor. Halen Çankaya’da oturduğunu belgeleyenlerin kaydı Van’da, Adıyaman’da çıkıyor. Bütün bu veriler, Çankaya’daki hareketlilik ile, "Çankaya’yı istiyorum" ısrarı arasındaki bağlantıya dikkatleri çekmemize neden oluyor.

Anlaşılıyor ki, beyana dayalı esas, malum örgütlü çevrelerce kötüye kullanılmış bulunuyor. Bu nedenle Çankayalıları, kayıtlarını kontrole ve Çankaya’nın ışığını Ankara’ya yayma sürecinde sorumluluk üstlenmeye çağırıyorum. Oyumuza sahip çıkalım, Ankara’yı kurtaralım.

Yüksel Işık-

CHP Çankaya Belediye

Başkan aday adayı


ÇANKAYA’daki seçmen sayısı hayli ilginç bir profil sergiliyor. Çankaya gibi yerleşik nüfusa sahip bir ilçeye 2007 seçimlerinden sonra 155 bin seçmen taşınmış; 120 bin seçmen ise Çankaya’dan taşınmış görünüyor. Gelenin mevcut seçmen sayısına oranı %25; gidenin oranıysa %20.

Ölüler seçmen gözüküyor. Halen Çankaya’da oturduğunu belgeleyenlerin kaydı Van’da, Adıyaman’da çıkıyor. Bütün bu veriler, Çankaya’daki hareketlilik ile, "Çankaya’yı istiyorum" ısrarı arasındaki bağlantıya dikkatleri çekmemize neden oluyor.

Anlaşılıyor ki, beyana dayalı esas, malum örgütlü çevrelerce kötüye kullanılmış bulunuyor. Bu nedenle Çankayalıları, kayıtlarını kontrole ve Çankaya’nın ışığını Ankara’ya yayma sürecinde sorumluluk üstlenmeye çağırıyorum. Oyumuza sahip çıkalım, Ankara’yı kurtaralım.

Yüksel Işık-

CHP Çankaya Belediye

Başkan aday adayı


Ne zaman düşecek

ANKARA’nın merkezi Meşrutiyet caddesinin sonunda yolun ortası bir haftadır çökmüş vaziyette. Bu konu ilgili merci olan Büyükşehir Belediyesi’ne, Karayolları’na, ve Ankara Valiliği’ne defalarca dilekçe ile bildirmemize rağmen sonuç alınamadık.

Yolun şu anki durumu ise bir felaket.

Yolun arnavut kaldırımı şeklinde yapılmış olması sanırım tamirine gerek duyulmamasına neden oluyor. Yolun üzerinde 2 rogar kapağı büyüklüğünde büyük bir çukur açılmış durumda, bizler pencereden bakarken acaba bir araba ne zaman içine düşecek diye korku ile izlemekteyiz. Türkiye’de insanların canının kıymetinin olmadığını bir kez daha anlamış bulunuyorum.

Seyhan GÜRÜN
Yazarın Tüm Yazıları