Giden bir şey yok Vadeli İşlemler hala İzmir’de

DURUN bakalım...

Haberin Devamı

Öyle söylendiği gibi kesinleşen bir şey yok...
VOB’un bir yere gittiği yok.
Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası, hala İzmir’de...
Ama çabalar var, kapalı kapılar ardında pazarlıklar varmış gibi yapanlar var.
Yani yarım ağızla konuşup; içeride başka, dışarıda başka konuşanlar var.
Verdiği sözleri unutanlar var.
Çaktırmadan kulis yapanlar var.
“Efendim siz daha iyi bilirsiniz, ama İstanbul bir finans merkezi olacaksa VOB’un da mutlaka orada olması gerekir” diyenler var.
Dünyanın en hızlı büyüyen borsasının başarısını görmezden gelen var.
“Biz daha iyi yaparız” diyenler var.
“Bizim için nerede olduğu hiç fark etmez” deyip, yanıp tutuşanlar var.
Var da var...
Ama en başından beri söylüyorum, bu meselede VOB’un yöneticilerini, İzmir Ticaret Borsası’nın üyelerini, her iki kurumun da başkanlığını yapan Işınsu Kestelli’yi yalnız bırakmamak gerekir.
Çünkü, bu algıyı yönetmek gerekir, bir iletişim kazasına uğramamak gerekir.
Yapılmak istenen de bu zaten...
Bu fikre İzmirlileri alıştırmak.
Ben de tam tersini söylüyorum ve iddia ediyorum.
Türkiye büyüyecekse, Türkiye 2023’te 500 milyar dolar ihracat yapacaksa, Türkiye montaj sanayinden bilgi üreten ve bunu transfer edecekse...
Bunu sadece İstanbulla yapamaz.
O zaman topyekün bir kalkınma modelinden bahsetmemiz gerekir.
O zaman her bölgenin, her kentin kendine göre misyonu olması gerekir.
O zaman İzmir gibi, dünyanın en gelişmeye açık şehirlerine ihtiyaç duyması gerekir.
Vadeli İşlemler Borsası fikri, İzmir’de oluşturuldu, bu proje İzmir’de hayata geçirildi, borsa burada dünyanın en iyileri arasına girmeyi başardı.
Ve burada kalmayı da çoktan hak ediyor.

 

Haberin Devamı

Bu öneriyi ben de destekliyorum

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, açılan binlerce metrekare büyüklükteki alışveriş merkezlerinin yatırımcılarına imar izni verilirken “otel yapma şartı” getirilmesini önerdi. Tercan, turizme gönül vermiş kişilerden... Uzun zamandır da İzmir’in tanıtılması için ekibiyle yoğun bir çalışmanın içinde...
Bülent Tercan haklı, ama o da biliyor ki, bu konuda ön haberler gelmeye başladı.
Çok değil, birkaç ay sonra İzmir’e büyük otel zincirlerinin aldığı kararlarla ilgili bilgiler kamuoyuyla paylaşılacak.
Hep söylüyorum, İzmir – İstanbul Otoyolu’na başlanması, Adnan Menderes Havalimanı’nın büyütülüyor olması, EXPO beklentisi yatırımcıların da ilgisini çekiyor.
Unutmamak gerekir ki, yeni fuar alanıyla birlikte artacak olan fuarlar ve kongreler için de mevcut turizm altyapısının yeterli olmaması da bir başka etken...
İnciraltı’yla birlikte İzmir’in sağlık turizminde de öne çıkacağı bir başka gerçek...
Ama yine de Bülent Tercan’ın önerisini desteklediğimi belirtmek isterim.

Haberin Devamı

Bu insanları vicdan testinden geçirmeli

Balda dönen sahteciliğin ne boyutlarda olduğunu tartışırken bir de zeytinyağı meselesi ortaya çıktı. Hatta Zeytindostu Derneği ve Ege Zeytin Zeytinyağı Tanıtım Komitesi Başkanı Metin Ölken daha da ileriye giderek, “Bu iş sırf balda değil. Bizim durumumuz daha kötü. Sahtecilik balda 1 ise, zeytinyağında 5” diyor. Ege’den giden prinanın Antep’te zeytinyağı diye satıldığına dikkat çekiyor. Bu sözleri duyunca inanın “Kim bilir neler yiyoruz” demekten kendimi alamadım.
Hadi diyelim bir yere kadar bu iş bir ticari mesele, ya sonrası...
Bu insanların hiç mi vicdanı yok, hiç mi çekindikleri bir şey yok.
O yüzden sık sık diyorum ya...
Türkiye’de herkesi vicdan testinden geçirmek gerekir diye...

Takip edesim yok

Haberin Devamı

Bu arada ben de kendimi bir testten geçirdim. Dedim ki... Türkiye’de müthiş prodüksiyonlara imza atılıyor. Filmler eskiye çok daha kaliteli, çekimler müthiş, senaryolar daha inandırıcı... Yeni oyuncular, yeni yönetmenler, yeni senaristler yetişiyor. Bakıyorum, Türk filmleri gişe rekorları kırıyor, Türk dizileri dünyanın her yerinde izleniyor. İnadımı kırarak, Türk filmlerine de gitmeye, bazı dizileri de izlemeye başladım. Tabii ki seçerek, zamanım el verdiğince... Ama bakıyorum ki, başlangıçtaki hevesim ilerleyen bölümlerde kalmamış durumda. Yani ne takip edesim, ne de seyretme isteğim var. Ben yine CD’lerime ve kitaplarıma döneyim. Ve yenilerini bekleyeyim.


Herkes için adalet

Haberin Devamı

Bugün gözler Büyükşehir davasında olacak. Başkan Aziz Kocaoğlu’nun da olduğu 129 kişinin yargılanmasına başlanıyor.
Bu davaya siyasi diyenler olduğu kadar aksini savunanlar da var.
Aslında hangi taraftan bakarsanız bakın, herkes aynı şeyi söylüyor.
“Bu süreç bize zarar veriyor...”
CHP’liler de böyle düşünüyor, AK Partililer de...
Hatırlayın...
Bu konuda istisnasız bütün AK Parti İzmir milletvekilleri benzer yorumlar yaptılar.
Ve sürecin AK Parti hanesine zarar yazdığını söylediler.
CHP’liler de davaların büyükşehri iş yaptırmaz hale getirdiğini söylüyor.
Elbette, böyle durumlar biz gazetecilere bolca malzeme çıkarır.
Ama öyle anlaşılıyor ki, her iki siyasi parti de davanın bir an önce sonuçlanmasını ve adaletin yerini bulmasını istiyor.
Zaten bizler de aynı şeyi bekliyoruz.
Herkes için adalet istiyoruz.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları