Fırıldak...

İKİ gün önceki gazetelerde ‘‘Türk askerinin (Süleymaniye'de) gözaltına alınmasını bizim istediğimiz yolundaki iddia tamamen asılsızdır’’ dediği bildirilen Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Celal Talabani bu defa düpedüz suçüstü yakalandı:

Arkadaşımız Faruk Zabcı 100'ü aşkın ABD askerinin, Süleymaniye'deki Türk Özel Harekat Birliği Ofisi'ne 4 Temmuz günü, en az o sayıda peşmerge (Silahlı Kürt gücü) eşliğinde yaptığı baskının, Celal Talabani'nin oğlu Bafel Talabani tarafından video filmine çekildiğini bildiriyor.

Bafel Talabani baskından bir saat kadar önce kendi cipiyle Türk askerlerinin bulunduğu binanın 100 metre kadar yakınına gelip baskını beklemiş ve Amerikan askerleriyle KYP'ye bağlı peşmergelerin saldırısını baştan sona kaydetmiş.

Yavrucak herhalde 11 kişilik bir Türk birliğinin üç yüz kadar silahlı tarafından kahramanca (!) esir alınmasını ‘‘övünülecek’’ bir şey sandı. Çektiği görüntüleri ileride bir gün çocuklarına gösterirken, yüzünün kızarıp kazırmayacağını ihtimal hiç hesap etmedi.

Ama onunki hadi çocukluk diyelim... Ya babası?

Babası... Yani Celal Talabani bildiğiniz gibi tam bir hokkabazdır. Kimle konuşursa onun keyfine gidecek laf söyler. Nitekim kendisiyle Moskova'da görüşen gazetecilere:

‘‘Zaten bu olayda yer alan bütün Amerikan askerleri Kerkük'ten geldiler. Bizi önceden bilgilendirmediler ve izin istemediler. Biz Türk askerlerinin gözaltına alınmasını ve onları bu halde görmek istemiyorduk. Onlar bizim misafirimiz. Onları buraya (Kuzey Irak'a) biz davet ettik. Amerikalılara bu yaptıklarının yanlış olduğunu söyledik’’ diyerek sözlerinde samimi olduğu izlenimi vermeye çalışmış.

Gazeteci milleti kaşımadan durur mu?

Tutmuşlar Talabani'ye, ‘‘Türkiye ziyaretinin hálá gündemde olup olmadığını’’ sormuşlar. O da yüksekten atmış ve:

‘‘Türkiye tarafından bir davet alırsam giderim ve Süleymaniye'deki olayda bizim hiçbir rolümüz olmadığı konusunda kendilerini temin ederim’’ demişti.

Ama önceden planlanmış gezisinden vazgeçti. Herhalde suçluluğunun ortaya çıktığını kendisi de gördü.

Yine de sorarsanız, gözünü kırpmadan size, ‘‘Kürdistan Yurtseverler Birliği Türkiye'nin dostudur’’ der.

Bu adam sadece bize değil, herkese karşı böyledir. Nitekim Barzani ile birlikte, ‘‘Kerkük ve Musul'a girmeyeceğiz’’ diye Amerikalılara söz verdiği halde, fırsatı yakalayınca kendisine bağlı peşmergelere ‘‘Kerkük'ü alın’’ emri veren odur. Bu yüzden ortağı Barzani tarafından alenen kınanan adamdır.

Bu adamın dostluğuna ve dediklerinin doğruluğuna inanan, akıllıyım diye ortalarda dolaşmamalıdır.
Yazarın Tüm Yazıları