Ferit Dede’nin Şifa Eczanesi

Rahmetli annem, "Aç bakayım ağzını.. Bak, Ferit Dede’n verdi..

Sana iyi gelecek.. Pehlivan gibi olacaksın" deyip, çabucak ağzıma bir kaşık balıkyağını boşaltıverirdi. İnanır mısınız?.. Nasıl da kötü kokardı Norveç balıkyağı.. İçim bulanırdı..

Tam 60 yıl önceydi.. 1948.. 49.. 50.. 51 yıllarıydı.. Annem üzerime titrerdi. Ne yapsın?.. Sekiz ağabeyim ve ablam benden önce ölmüştü. Kimi defalarca düşükte yok olmuş, kimi birkaç dakika, kimi bir saat, kimi bir gün yaşamıştı.

Tarih öğretmeni annem 40 yaşını aşarken son kez bana hamile kalmıştı. "Hocanım doğuramazsın, bağların tutmaz, ölürsün" demişti İzmir’in doğum doktorları.. Ama annem inat etmişti, direnmişti. Milli Eğitim’den izin almış, 8 ay sırtüstü yatmış ve bana hamileyken ismimi "Yaşar" koymuştu..

ONUN İLAÇLARI

Annem üzerime titrerdi, güçlükle doğurduğu bana büyük aşk beslerdi.. Her an ölecekmişim gibi gözü hep üstümdeydi. İki haftada bir Şifa Eczanesi’ne gider, Ferit Dede’ye görünürdük.

Karşıyaka’dan vapura binerdik. Püfür püfür imbat içimizi okşardı. Elele tutuşur vapurdan inerdik.. Saat Kulesi.. Hükümet Konağı.. Kemeraltı derken Şifa Eczanesi’nin kapısından adımımızı içeri atardık. Eczaneydi ama üst katında Ferit Dede’ye bağlı doktorlar hasta bakarlardı. Tezgah başında havanlarda hep eczaları döven amcalar vardı. Ceviz camlı dolaplara, porselen ecza kavanozlarına hayran hayran bakardım.

Ferit Dede, beni avuçları ile kucaklar, ince kemiklerimi kontrol eder, ateşime bakar, dilimi ve hep şişen bademciklerimi inceler, baskülde tartar, boyumu ölçer ve sonra anneme dönüp:

"- Hocanım, balıkyağına devam!.." derdi..

Ferit Dede’nin ağzından "Kalsiyum iğneleri de gerekir" cümlesi de çıkacak diye ödüm kopardı. Ahh bilseniz, Ferit Dede’nin kabadan vurulan kalsiyum iğneleri nasıl da canımı yakardı.. Şırıl şırıl ağlardım..

Böylece dört yaşından sonra irileşmeye başladım. Şifa Eczanesi’nin balıkyağları.. Şifa vitamin hapları.. Ferit kuvvet şurupları.. Kalsiyum iğneleri.. Çeşitli aşılar.. Ve Ferit Dede’nin o hep gülümseyen aziz yüzü..

BALIKYAĞININ TADI DİLİMDE

Ölecek diye beklenen çocuk ne oldu biliyor musunuz?.. Beş yaşına gelince Fuar-Kültürpark’ta düzenlenen 23 Nisan Çocuk Balosu’nda tüm okulların katılımıyla yapılan ’Gürbüz Çocuk Yarışması’nda birinci oldum.. Hem de 3 yıl daha, arka arkaya hep birinci oldum..

Bu Gürbüz Çocuk yarışması şişman ve obez çocuklar için değildi. Boyu, kilosu, kemik ve et yoğunluğu yaşına göre belli ölçüler içinde dengeli olan, kuvvetli ve dinamik çocuklar katılırdı yarışmaya..

Birinci geldikten sonra gider, Ferit Dede’nin elini öperdik.. Şifa Eczanesi’ni ve içindeki uzun boylu, nur yüzlü, hep gülücükler saçan Ferit Dede’yi nasıl unuturum?.. O balıkyağlarının tadı şu an hala dilimde.. Ama bu kez acı değil.. Şeker gibi, lokum gibi tatlı bir his var dilimin ucunda..

KİTAP YAZIYORUM

Kısmet işte.. Ne nedir?

Yıllar geçti.. Bir gün Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın, yani Ferit Dede’nin hayatını yazmak bana kısmet oldu. 1986’da Dr.Nejat Eczacıbaşı Vakfı’nın yayınladığı "Bir Kent-Bir İnsan, İzmir’in Son Yüzyılı, Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın Yaşamı ve Anıları" isimli kitabı 2 yıl araştırıp kaleme aldım.

Kitap yayınlanınca Kemeraltı’ndaki bir kitapçıdan satın alıp koşa koşa vapura yetiştim ve Karşıyaka’daki evimize ulaştım. Kitabı annemin kucağına bıraktım. Annem gözlüğünü taktı, uzun uzun kitabı inceledi. Ne söyleyecek diye kalbim küt küt atıyordu. Sonra bana dönüp, "Ferit Deden kimbilir ne mutlu olmuştur, seninle gurur duymuştur" dedi. Bu aferin cümlesi bana yetip de arttı.

Şimdi 62 yaşındayım.. Ailemden kimse kalmadı. İnanır mısınız, ne zaman eski İzmir’i, Kemeraltı’nı, Ferit Dede’yi, ailemi özlesem "Bir Kent Bir İnsan" kitabının sayfaları arasında kendimi kaybederim. Bu kitap dolayısıyla gözümün önünden bazı portreler geçiyor şimdi.. Rahmetli Dr.Nejat Eczacıbaşı.. Ağabeyim Şakir Eczacıbaşı.. Çok özlediğim rahmetli Kemal Eczacıbaşı.. Can dostum rahmetli Bilgin Peremeci.. Kitabın yazılması için beni öneren sevgili dostum Emre Kongar.. Ve aziz ağabeyim, kitabımın editör-mimarı Ali Gevgilili.. Hepsine sonsuz şükran borcum var..

İZMİR SİMGESİ

Süleyman Ferit Eczacıbaşı, İzmir’in tıp tarihinde, sosyal yaşamında, hayırseverlikte, hemşehri kaynaşmasında bir eşsiz semboldür. Şifa Eczanesi, bu aziz kişinin her eylemini, girişimini oluşturan mübarek çatının ismidir.

Şifa Eczanesi, nur yüzlü, hep gülümseyen sahibi "Ferit Dede" sayesinde, benim gibi onbinlerce-yüzbinlerce İzmirlinin çocukluk hatıralarında baş köşeye yerleşmiştir.

Geçen hafta, İzmir’imizin en önemli tıp, tarih ve hayırseverlik portreleri arasında mümtaz bir yeri olan Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın sembol olmuş Şifa Eczanesi ile Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’in buluşmasının mutluluğu içinde olduk.. Çok seçkin bir törenle fakültede hayata geçirilen Ferit Dede’nin sevimli eczanesi geçmişten geri getirilip, geleceğe, yani genç kuşaklara emanet edildi.

ANLAMLI TÖREN

Saygıdeğer Dekan Prof.Dr.Varol Pabuççuoğlu öncülüğündeki Eczacılık Fakültesi’nin çok kibar çalışanlarıyla Bülent Eczacıbaşı yönetiminde İstanbul’dan gelen Eczacıbaşı Holding’in,örneğin Suphi Ayvaz dostumuz gibi, her zamanki seçkin yönetici ve çalışanları, "Şifa Eczanesi" çatısı altında buluştu.

Sayın Varol Pabuççuoğlu, sayın Bülent Eczacıbaşı ve çok veciz konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Candeğer Yılmaz, görüşleriyle töreni onurlandırdı. Ben de Ferit Dede anılarımı anlattım.

Ferit Dede’mizin "Şifa Eczanesi" bundan böyle üniversite çatısı altında binlerce öğrenciyle buluşacak, içinden güzide Eczacıbaşı Topluluğu’nu doğurmuş bir tarih, tıp, bilim ve sanat öyküsü olarak hep anılacak.. Gidip gezebiliriz..

İzmir’in simgesi Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın ünlü eczanesi genç kuşaklara emanet edildi.

İzmir’in simgesi Ferit Dede

Osmanlı’dan cumhuriyete, İzmir’in yakın tarihinde derin izler bırakmış olan büyük hayırsever Süleyman Ferit Eczacıbaşı, şehir çocuklarının "Ferit Dede"si idi..

Gürbüz Çocuk birincisi

Şifa Eczanesi’nin şifa veren ilaçları sayesinde güçlenip, Gürbüz Çocuk Yarışması birincisi olduğum 1952 yılında, annem Tarih öğretmeni Zehra Aksoy ile birlikteyiz.

Tarihi ortamda buluşma

Şifa Eczanesi’nde buluşanlar: Yaşar Aksoy, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Varol Pabuççuoğlu, merhum Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın torunu ve İzmir Kültür ve Sanat Vakfı (İKSEV) Başkanı Filiz Sarper Eczacıbaşı, Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nın torunu ve Eczacıbaşı Holding Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz.. (Fotoğraflar: Cesur Sert)

Şifa Eczanesi Müzesi

Eczacılık Fakültesi’nin dekanlık koridorunda yeniden kurulan Şifa Eczanesi, tarihi geçmişini ilginç biçimde yansıtmakta.
Yazarın Tüm Yazıları