Fazla kilolu bir çocuğunuz varsa

Çocuklarının kilo probleminden yakınan ailelerin sayısı artıyor.

Yalnız aileler değil okul yöneticileri de bu durumun farkında. Sorunun kaynağında sadece evde yapılan beslenme ve aktivite yanlışları yatmıyor. Sorunun büyümesinde okul kantinleri ve yemekhanelerinde satılan yiyeceklerin de katkısı var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri’nin çocukların okulda nasıl beslendiklerine biraz daha ciddi yaklaşmaları gerekiyor. Bu yazı çocuğundaki kilo sorununun obezite hastalığına dönüşmesini üzüntü ile izleyen bir annenin ricası üzerine hazırlanmıştır.

DAHA KOLAY HASTALANIYORLAR

Araştırmalar, 10-20 yaş arasında alınan kiloların ileri yaş kilolarını belirleyen en önemli faktörlerden biri olduğunu gösteriyor. Bu yaşlarda alınan kilolar çocuk ve gençlerin sadece metabolizmalarını değil ruhsal dengelerini de etkiliyor. Kilolu kız çocuklarında adet düzensizlikleri, tüylenme, çatlaklar, selülit gibi problemler, boy kısalığı sık görülüyor. Erkeklerde kilo fazlalığı ile birlikte cinsel organlarda gelişmenin yavaşlaması, göğüslerde büyüme, kıllarda azalma gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Fazla kiloluluk ve özellikle de şişmanlık çocuk ve gençlerin kendisine güvenini, kişiliği ile barışıklığını, mutluluğunu bozuyor. Bu çocuklar daha çok yalnız kalma, arkadaş ilişkilerini sınırlama ihtiyacı duyabiliyor. Çevrenin kendisi hakkında iyi düşünmediği, muhtemelen dikkatsiz, yediğine içtiğine özen göstermeyen, tembel, beceriksiz ve başarısız biri olarak gördüğünü zannediyor. Araştırmalar bu çocuk ve gençlerde okul başarısının da düşebileceğini gösteriyor. Kısacası fazla kiloluluk veya şişmanlık çocuk ve gençlerde (özellikle ergenlik çağındakilerde) bedensel ve ruhsal sorunları da birlikte getiriyor.

ÇOK YİYEN, AZ OYNAYAN ÇOCUKLARA DİKKAT

Daha fazla yemek ve daha az hareket etmek çocukluk ve gençlik kilolarının en önemli nedenleri. Yiyeceklerin kalorisinin artması, bu besinlerin okul, dershane ya da evde, yani elinizin ulaşabileceği her yerde hazır olması tehlikenin boyutlarını biraz daha büyütüyor. Fastfood gıdalar önemli birer kilo sabotajcısı olarak gösteriliyor. Önemli bir başka neden de hareketsizlik. Hareketsiz çocuklar daha kolay kilo alıyor. Alınan kilolar hareketsizliği daha kalıcı hale getiriyor. Hareketsizlik ve yanlış beslenmeye ruhsal sorunlar da eklenince iş daha karmaşık bir hale geliyor. Sonuçta çocuklarda bir süre sonra yeme bozuklukları ortaya çıkabiliyor.

NE YAPACAKSINIZ

Eğer kilo fazlalığı sorunu yaşayan bir çocuğunuz varsa sorunu onunla görüşmeden önce bu konuda yardımcı olabileceğini düşündüğünüz ergenlik hastalıkları uzmanı bir doktorla görüşmelisiniz. Doktorla görüşmeden ne kendiniz bir şeyler yapmaya çalışmalı, ne de çocuğunuzu doğrudan bir diyet veya egzersiz uzmanına teslim etmeli veya bir psikoloğun önüne koymalısınız. Onunla nasıl konuşacağınız, işe nasıl başlayacağınız konusunda doktorunuzdan fikir almalısınız. Çocuk obezitesi mücadelesinde diyet yapmanın en önemli yanlışlardan biri olduğunu unutmamalısınız. Sorunun çözümünde doktor, aile, beslenme uzmanı, aktivite uzmanı, rehber öğretmen, sınıf öğretmeni gibi çok farklı insanların işbirliği içerisinde çalışması gerekebiliyor.

Depresyon kalbi de üzüyor

Kalp uzmanları depresyondaki hastaların kalp krizi geçirme risklerinin arttığnı belirtiyor. Ağır depresyon kalpte sadece kalp krizine yol açmıyor. Kalp ritim bozukluklarına da neden oluyor. Bir başka nokta ise kalp hastalarında ortaya çıkan depresyonun hastalığın iyileşme olasılığını azaltması, kontrolünü güçleştirmesi. Kalp krizinden sonra depresyona girme ihtimali artıyor. Kriz sonrası ağır depresyon geçirenlerde ölüm riski 3-4 kat yükseliyor. Kalp hastalarının ve kalp hastalığı riski taşıyanların depresyona karşı daha uyanık olmaları gerektiği belirtiliyor. Klinik Psikolog İlknur Yılmaz

Diyabetikler tatlı meyvelerden kaçınmalı mı

Diyabetli kişilerin "çok tatlı" olduğu gerekçesiyle bazı gıda maddelerini tüketmemeleri gerektiği düşüncesi yaygındır. Bazı meyvelerin diğerlerinden daha çok şeker içerdiği doğrudur ama bu durum bir diyabetlinin bunları yiyemeyeceği anlamına gelmez. Toplam karbonhidrat miktarının, kan şekeri düzeyini, karbonhidratların kaynağından veya kaynağın şeker ya da nişasta oluşundan daha fazla etkilediği konusunda kesin kanıt vardır.

Bir porsiyon meyve, 15 gr karbonhidrat içerir. Tüketilecek miktar, meyvenin karbonhidrat içeriğine bağlıdır. Düşük karbonhidrat içeren meyve yemenin avantajı daha fazla tüketebilme şansının oluşudur. Karbonhidrat içeriği ne olursa olsun, bir meyvenin bir porsiyonunda 15 gr karbonhidrat bulunduktan sonra kan şekeri üzerine etkisi aynıdır.

Yoğurt ve kefir neden yararlı

Yoğurt ve kefirde sağlığa yararlı çok sayıda besin unsuru var ama bu iki önemli besinin gizli gücünün mikroplardan (yanlış okumadınız) mikroorganizmalardan, kaynaklandığını biliyor muydunuz? Bunlar sizi hastalandırmak yerine sağlığınızı koruyan hatta bazı problemleri neredeyse tedavi eden "dost" bakterilerdir. Bu mikroorganizmalar bağırsak iç ortamını dengeliyor, hazmı kolaylaştırıyor, sindirim sisteminin görevlerine destek oluyor. Ayrıca bağışıklık sitemini güçlendirdiği, kolesterol ve hatta kan şekerinin kontrolünü kolaylaştırabildikleri ileri sürülüyor. Onların birer sağlık mucizeleri olduğu henüz yeni fark edildi. Bağırsakta bu bakterilerin sayısı arttıkça reflüden spastik-sinirsel kolite kadar pek çok sorun şiddetini azaltıyor. Gaz -şişkinlik- şikayetlerinde belirgin bir iyileşme görülüyor. Bağırsak iç dengesi iyileşince ishal veya kabızlık gibi problemler de ortadan kalkabiliyor. Kanada’da yapılan yeni bir çalışma antibiyotiklere bağlı ishallerin tedavisinde bu bakterilerden faydalanabileceğini ortaya koydu. California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma bebeklerde alerjiye bağlı cilt döküntülerini probiyotik desteklerin azaltabilecekleri gösterdi. İsrailli araştırmacılar probiyotik bakterilerle karaciğer hastalıklarının oluşturduğu zararlanmaların azaltılabileceğini ileri sürüyor. Bu araştırmalara başkalarını da eklemek mümkün.

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00

Tükettiğim bütün yiyeceklerin light olanlarını tercih ediyorum. Acaba doğru yapıyor muyum?

Glisemik indeksi unutmayın

Yiyecek seçimlerinizi yaparken tükettiğiniz light ürünleri hangi besin gruplarında tercih ettiğiniz önemlidir. Süt yoğurt grubunda az yağlı kavramını tercih etmek kalori kısıtlamasının yanı sıra doymuş yağ alımınızı da sınırladığından akıllıca bir seçimdir. Bunun dışında karbonhidrat grubunda "light" kavramından çok "düşük glisemik indeks" kavramını seçmeniz daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Ekmek ve tahıl grubunda posa içeriği yüksek kepekli ürünler (kepekli ekmek, bulgur, kepekli makarna, kepekli undan yapılmış bisküvi gibi) glisemik indeksi düşük tercihlerdir.

Ekmek grubu yerine zaman zaman tercih ettiğiniz bisküviler, kekler sadece şekerden fakirdir, içersine tatlandırıcı ilave edilerek hafifletilmiştir. Peki ya glisemik indeksi? Beyaz undan yapılmış şekersiz light keklerin daha fazla iştahınızı artırdığını duyar gibiyim. Çünkü bu yiyecekler kan şekerinizde ani dalgalanmalar yapıyor olabilir. Hakkınız 3 adet kepekli bisküvi iken paketin tamamını bitiriyorsanız hedeflenin üzerinde kalori (70 kalori yerine 140 kalori) alırsınız. Bu nedenle "light" ürünleri kullanırken sadece şekersiz, yağsız, tuzsuz gibi kavramların yanı sıra özellikle karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklerde glisemik indeks kavramını da göz önünde bulundurmayı unutmayın.

Diyetisyenim 4 günlük ve proteinden yüksek bir diyet verdi. Bununla hızla zayıfladım. Sürekli bu diyeti uygulasam olmaz mı?

Protein diyeti

Kilo kaybı sırasında takılma noktalarında proteinden zengin, yağ bakımından düşük diyetler kullanılabilir. Ama bu programların da kaç gün uygulanacağı, kaç kalorilik olduğu çok önemlidir. Sürekli proteinden yönünden zengin diyet yapma koroner arterleriniz ve böbrekleriniz için zararlı olabilir. Ayrıca daha çabuk diyetten sıkılmanızı sağlar. Sürekli uygulanması zordur. Yüksek proteinli bir diyet uygularken neleri seçtiğinize de dikkat etmelisiniz.

Et olarak tavuk mu seçiyorsunuz sosis mi? Hindi mi tüketiyorsunuz yoksa sucuk mu? Yağlı etler tercih ederseniz kolesterolünüzü de yükseltmiş olur ve kalp hastalığı riskinizi artırırsınız. Ya da tam tersine tamamen yağsız seçimler yaparak, diyetteki sıvıyağı da keserek proteinden zengin ama dengesiz ve yetersiz bir program uygulamak size ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle diyetisyeninizin size önerdiklerinin dışına çıkmamaya ve size belirtilen süreden fazla diyet yapmamaya özen gösterin.

BİR SORU / BİR CEVAP

Köpekbalığı kıkırdağı ne işe yarar

Bizim kanaatimize göre köpekbalığı kıkırdağının herhangi bir sağlık yararı söz konusu değildir. Kanser önleyici ve eklem kıkırdağı destekleyici etkileri olduğu ileri sürülen bu ürünün tümör oluşumunu önlediğine dair bilimsel olarak kanıtlanmış bir çalışma yoktur. Ayrıca eklemlere faydalı olduğu da son derece kuşkuludur. Biz bu desteğin yararlı olabileceği kanaatinde değiliz.
Yazarın Tüm Yazıları