Evde bir köpek var

Evde bir köpek var. Yavru? Ben çıldırmak üzereyim ama baba-oğul hayatlarından çok mutlu.

Zaten bütün iş de onların başının altından çıktı. Bir tanıdığın köpeğinin yavruları. İki kardeşten birini biz aldık, birini de meslektaşım ve arkadaşım Ayşe Aydın’lara verdik.
Her gün Ayşe’yle köpeklerin durumunu konuşuyoruz. Çünkü felaket ısırıyorlar. Ayşe benden daha ilgili ve köpeği veterinere bile götürdü. Öğrendiklerini benimle paylaşıyor. Daha küçük olduklarından 3 ay daha bu ısırmalar devam edermiş ama bizim bacaklar ve ayaklar bütün karizmasını yitirdi; yara içinde. Babalar durumdan memnun.
Sinan pek sevdiğini söylüyor.
Ben baştan tavrımı koydum, benden bir şey beklemeyin diye. Sinan yemeğini veriyor. Çiş yaptığı yeri siliyor. Eve gelir gelmez onun yanına gidiyor, konuşuyor, seviyor. Sonra oynamaya başlıyor. Sonra köpek azıyor. Sonra Sinan bozulmaya, sıkılmaya başlıyor. Köpek daha da azıyor, Sinan’ın canını yakıyor. Sinan bozuluyor ve Lili’nin yanından kaçıyor. Bu arada isim annesi de o. Ve ben hece tekrarlı isimlerin büyük çoğunluğunu çok sevdiğim için bu isme karşı çıkmadım!
En komiği de ne biliyor musunuz? Benim oğlanın köpeği, “Kızıııımmm! Kızım beniiiim!” diye sevmesi. Oğlumun ağzından “kızım” lafını ilk duyduğumda kalakaldım. Muhtemelen babası öyle sevdiği için bizimki de o tavırlarda.
Evet, evde hayvan beslemek çocuklar için çok iyi biliyorum ama ben yine de bahçe gerektiğine inanıyorum. Şu anda pencereler açık yaşadığımızdan evin içinde rahatsız edici bir koku yok, ama tuvalet işinin bir an önce hallolması lazım. Fakat ne babada ne de oğulda henüz böyle bir çaba göremiyorum.
Doğrusunu isterseniz köpeği bir süreliğine buradaki eve almıştık. Sonrasında geldiği yere dönecek, oradaki evde takılacaktı. Ne var ki Sinan Bey onsuz yaşayamayacağını düşünüyor.
Yazarın Tüm Yazıları