Erkeklere östrojen verelim mi?

Ekekleri hormonları mı yönetir?...

Bu soruyu yanıtlamak kolay değildir ama erkeklik hormonu testosteronun erkekler için -her şey değilse de- çok şey olduğundan kuşkunuz olmasın. Testosteron erkek er bezinin (testis) ürettiği en önemli cinsel hormondur. Cinsel arzuyu ateşleyen ve iktidar gücünü artıran da testosterondur. Erkek iktidarının arkasındaki en önemli güç bu hormondur. Kas gelişimini ve vücut kıllanmasını düzenler. Yağ eritici özelliğiyle erkeklerin göbek bağlamasını engeller.

Testosteron azalınca ortaya çıkan sorunların sayısı bir hayli fazladır. Sıcak basmaları, uykusuzluk, ruhsal sorunlar, kas güçsüzlüğü, uyku bölünmeleri, yorgun uyanmalar, terleme, sinirlilik, alınganlık, öfke-hiddet atakları ya da tam tersine içe kapanmalar ve daha da önemlisi cinsel arzu ve performansın dibe vurması bu sorunların başında yer alır. Özellikle cinsel arzu ve performansın düşmesi ile iktidar kaybı, erkeklerin en büyük korkusudur. Sadece bedensel değil ruhsal yaşamlarının da öncelikle iktidar üzerine kurulu olduğunu düşününce erkeklere hak verirsiniz.

DHEA HAKKINDA NE BİLİYORSUNUZ?

Erkeğin cinsel yaşamını değilse bile ruhsal ve bedensel direncini etkileyen önemli bir madde, bir pro-hormon daha vardır: DHEA... Bu madde böbrek üstü bezinde üretilmekte, üretimi 20’li yaşlara doğru yükselip 20-30 yaş diliminde zirve yapmaktadır. DHEA yağları eriten bir hormondur. Orta yaş erkeklerinde görülen karın çevresi yağlanmasında, bir ölçüde DHEA azalması neden olarak gösterilir.

DHEA azlığında bağışıklık sistemi zayıflamakta, grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı artmaktadır. 30’lu yaşlardan sonra yavaş yavaş azalan DHEA üretimi, 50’li yaşlardan sonra iyice azalmaktadır. DHEA azalması cinsel iktidarı değilse de ruhsal iktidarı bir hayli etkiliyor diye düşünenler var. DHEA’sı azalan erkeklerde iktidar hırsı törpülenmektedir. Erkekler, DHEA azalınca yavaş yavaş geri çekilip kepenk indirmektedir! Yani DHEA seviyesindeki azalma, kendini en çok beyinde belli etmektedir. Bunun nedeni DHEA’nın sinir hücreleri arasındaki ileşitimde önemli bir rol oynamasıdır.

ÖSTROJEN HAYATI UZATIR MI?

Kadınların bir numaralı cinsel hormonu ise östrojendir. Östrojen, kadınların üreme yeteneğinin en önemli hormonudur. Bu hormonun üreme fonksiyonu dışında da önemli görevleri vardır. Kadın bedeninde metabolik faaliyetlerin çoğu, damar sağlığı, cilt bütünlüğü ve daha pek çok şey bu hormonun etkisi altındadır.

Kadınların erkeklerden daha uzun yaşamasında da bu hormonun ciddi bir katkısının olduğunu düşünenler var. Onlara göre östrojen, kadınlarda damar genişliğini koruyan önemli bir faktördür ve kadın bedeninin erkeklerden daha iyi beslenmesini, daha kolay temizlenmesini sağlamaktadır. İşte bu nedenle erkeklerin ömrünü uzatmak için az biraz östrojen mi versek (!) diyenler bile bulunuyor. Erkeklerin birkaç yıl daha uzun yaşamak için böyle bir öneriye hayır demeyeceğini düşünenler var!

Düzenli egzersiz yorgunluğu azaltır

Bilimsel araştırmalar, her gün egzersizin yeni bir yararını daha ortaya koyuyor. Georgia Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, düzenli egzersiz aktivitesi içinde olanların yorgunluk hissinden daha kolay kurtulduklarını ve yorgunlukla daha kolay mücadele ettiklerini gösterdi.

İster ilaçlar, isterse kanser, kalp yetmezliği, şeker hastalığı gibi sorunlardan kaynaklansın, düzenli fiziksel aktivite, yorgunluk sorununun çözümünde ilaçlar kadar etkili bulundu. Herhangi bir hastalık nedeniyle tedavi görenlerin egzersiz aktivitelerine başlamadan önce doktorlarıyla görüşmeleri gerektiğini hatırlatalım. Düzenli egzersizin en iyi uyku ilacı ve en etkili seks desteği olduğunu da unutmamak gerekiyor.

DHEA azalınca keyifler kaçıyor

DHEA üretimi azalan erkekler, depresif bir tutum içine girmekte, sosyal ilişkilerini sınırlamakta ve bazen de başını alıp gitmektedir! Son zamanlarda bazı erkeklerin yaşadığı elektrik kesintilerinin (!) veya evi terk etmelerin arkasında sadece testosteron azalmasının değil DHEA düşmesinin de rolü olduğundan kuşkunuz olmasın. DHEA hem kadın hem de erkekler için bir ruhsal viagra gibidir.

Alkol şişmanlatır!

Alkol sadece organlarınıza zarar vermiyor, yüksek kalori içeriği nedeniyle yağ hücrelerinizi de besliyor, sizi şişmanlatıyor. Alkolün 1 gr’ı 7 kalori sağlıyor. 30 ml. kadar bir distile içki (votka, viski, rakı) ortalama 15 ml. kadar alkol ihtiva ediyor. Bu da yaklaşık 100 civarında kalori demektir. Bazı alkollü içecekler ek olarak içerdikleri karbonhidratlar nedeniyle de kalori kazandırıyor.

Akşam yemeğinizde tükettiğiniz 1 bardak şarap (150 ml.) size 100 kalori kazandırıyor. Bu her gün tekrarlandığında, 5 haftada 500 gr. yağ kazanmak anlamına geliyor. Tükettiğiniz alkol rakı, viski ya da votkaysa işiniz daha da zordur.

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

manager@yasasinhayat.org

Tel: (0212) 236 73 00

BİR SORU

Beş

çayı

keyfi

Akşamüzeri saat beşe yaklaşıyor. Hafif hafif açlık hissetmeye başladınız. Şöyle güzel bir çay ve yanında da... İşte bu güzel çayın tadını çıkarmak mı istiyorsunuz? O zaman iyi dinleyin; ilk önce kahvaltıdan başlamak lazım.

Beş çayında yediklerinizden zevk almak istiyorsanız, güne iyi başlayın ve güzel bir kahvaltı yapın. İki saat sonra birkaç meyve atıştırın. Arada yine güzel bir öğle yemeği ve artık beş çayına hazırsınız. Şimdi çayın yanına bir parça simit veya 3-4 yemek kaşığı kısır (az yağlı), yağsız havuçlu kek, esmer ekmek ve kaşar peyniri ile hazırlanmış minik pizzalar, az yağlı, kepekli un ve tatlandırıcı ile hazırlanmış kurabiyeler, salçalı ekmek, light bisküvi kullanılarak yapılan bir tatlı veya küçük bol maydanozlu bir sandviç...

Bu keyifli beş çayından sonra akşam yemeğine daha rahat oturacak ve daha az yemekle doymuş olacaksınız. Yağ ve karbonhidrattan zengin olan poğaça ve pastalardan uzak durmanızı tavsiye ederim.

Diyetisyen

Güney Ayır
Yazarın Tüm Yazıları