Empati ustaları daha huzurlu oluyor

Sağlıklı bir hayat sürmenin ilk koşullarından biri kendinizi "iyi" hissetmenizdir. Bu güzel duyguyu yakalamak istiyorsanız çevrenizle daha iyi ilişkiler kurmalısınız.

Bunun yolu biraz da "empati" yeteneğinizi geliştirmekten yani iyi bir "empati ustası" olmaktan geçiyor. "Empati ne demek?" diye soracağınızı biliyorum. Becerebildiğim kadarıyla açıklayayım.

"Empati kurmak, olaylara bir başkasının gözüyle bakabilmek ve onun olaylar hakkındaki duygularını anlamaya çalışmak" anlamına geliyor. Empati kurmayı başaran insanlar ortak amaç ve hedefleri daha kolay paylaşabiliyorlar. Sosyal ilişkileri daha güçlü oluyor. Ulaştıkları yüksek anlayış seviyesi onları hoşgörülü biri yapıyor. Dolayısı ile empati "duygusal bir yapıştırıcı" gibi çalışıyor.

GÜVEN DUYGUSUNU GÜÇLENDİRİYOR

Empati kurmayı başaranlar dostlarına, arkadaşlarına, aile ve akrabalarına daha çok güveniyor. İyi ve kötü günde onlarla birlikte olmanın rahatlığını duyuyor. Bu, güçlü bir özgüven duygusunu beraberinde getiriyor. Sonuç olarak empati kurmayı becerebilenler kendilerini daha güvende hissediyor. Empati kurma yeteneği yüksek insanlar, çevreleri tarafından aranan kişiler haline geliyor. İnsanları, sosyal çalışma ve dayanışma gruplarını bir mıknatıs gibi kendilerine çekiyor. Çünkü bu insanlar çevrelerinde olan bitene daha duyarlı, yardımsever, verici ve vefalı kişiler. Başkalarının gereksinimlerini çabucak fark edebilen ve bu gereksinimleri gidermeye öncelik verebilen gerekirse bu süreçte kendi gereksinimlerini erteleyebilen insanlar bunlar.

DİNLEMEYİ BİLMEK GEREKİYOR

Bizim gözlemlerimize göre iyi bir empati ustası olmak istiyorsanız öncelikle insanları dikkatle dinlemeye ve izlemeye çalışın. Araştırmalara göre, çok anlatanlar değil iyi dinleyenler daha güçlü ve kolay empati kuruyor. İkinci önemli nokta ise başkalarına olan ilginin sadece üzüntüler, kayıplar ve sorunlarda değil, başarı ve sevinçlerinde de sürdürülebilmesi. Çocuğunun mezuniyet törenini yaşayan, kızının düğün merasimini yapan, torunlarını kucağına alıp koklayan biri bu mükemmel hazları paylaşmanın önemini üzüntüler, ölümler, terk edilişlerdeki duygular kadar iyi fark eder. İyi bir empati ustası olmak istiyorsanız işe kendi deneyimlerinizi doğru ve iyi fark etmekle, tadını doyasıya çıkarmakla, acı ve sevinçlerinizi akıllıca yaşamakla başlamalınız.

"Sinirli mide" ne anlama geliyor

"Sinirli mide" (nervous stomach) özgün bir tıbbi tanı değildir. Doktorlar bazen yaptıkları tüm ileri tetkiklere rağmen, ülser veya safra kesesi taşı ya da benzeri bir tanı koyamadıkları hazımsızlık, şişkinlik, gaz, bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerle seyreden klinik tabloyu belirtmek için bu deyimi kullanıyor. Şikayetlerinizin "psikolojik kaynaklı" olduğunu ifade etmenin bir yolu gibi düşünüyorlar. Size "sinirli mide"den söz eden doktorunuza daha öznel olması konusunda uyarıda bulunup bu deyimin sizin bedeniniz için neler kapsadığını sorun. Ayrıca, tüm diğer olasılıkları uzaklaştıracak biçimde gereken tüm testlerin yapılıp yapılmadığını da öğrenin.

Kilo almak istiyorsanız

Kilo almanın kilo vermekten daha zor olduğunu unutmayın. Sabırla, yeme alışkanlıklarınızı değiştirerek mümkün olduğunu bilin. Önce birkaç kilo alır, sonra aldıklarınızı geri verirsiniz. Bu durum vazgeçmenize yol açmasın. Düzenli bir şekilde beslenmeyi sürdürdüğünüzde tekrar kilo alırsınız ve bu kez aldıklarınızı da korursunuz.

Bunları yapmalısınız

Sık yemelisiniz. Günde 3 ana öğün, 2-3 kuvvetli ara öğün yapmalısınız.

Büyük porsiyonlar tüketmelisiniz.

Yediklerinizi planlamamaya çalışmalısınız.

Yüksek kalorili besinler yemelisiniz. Örneğin:

n Kuru meyveleri,

n Zenginleştirilmiş tam tahıl ekmeklerini,

n Kuru baklagil çorbalarını,

n Öğün aralarında kuruyemişleri,

n Kahve, çay, soda yerine, meyve ve sebze sularını, sütü, salebi tercih etmelisiniz.

Haftada 2-3 kez direnç egzersizleri yaparak aldığınız kalorilerin kasa dönüşmesini sağlamalısınız.

Akdeniz mutfağının antioksidan gücü fazla

Araştırmalar Akdeniz mutfağının E vitamini, C vitamini Selenyum, Glutathione, Resveratrol Koenzim Q-10 gibi antioksidan besin unsurlarından çok zengin bir yapısı olduğunu ortaya koyuyor. Akdeniz mutfağının sağlıklı olmasının bir başka nedeni de sağlığa yararlı tekli doymamış yağları (Zeytinyağı) ve Omega-3 yağ asitlerini (DHA ve EPA) daha çok bulundurması. Akdeniz mutfağında barbeküden çok haşlama ve buğulama yöntemlerinin kullanılması daha fazla tahıl, bakliyat kullanılması da önemli özellikler olarak öne çıkıyor. Farklı ülkelerde yapılan çalışmalarda Akdeniz mutfağının yaşlanmayı geciktirdiğini, kalp-damar hastalıklarını azalttığı, bellek bozukluklarına yakalanma olasılıklarını düşürdüğü ve kanser ihtimalini en aza indirdiği belirlenmiştir.

Damarlarınız yaşlanmasın

Kolesterol seviyenizi dikkatle izleyin.

Kan basıncınızı iyi takip edin.

Kan şekerinizi öğrenin.

Ürik asit ve homosistein seviyelerinizi araştırın.

Yılda bir kez tiroid fonksiyonlarınıza baktırın.

İki yılda bir hs-CRP testi yaptırın.

Kilo almayın.

Düzenli egzersiz yapın.

Stres yönetimini başarın.

Omega-3, Folik Asit, B6, B12, C vitamin, E vitamini içeren desteklerden faydalanmayı doktorunuzla tartışın.

Doktorunuza Aspirin kullanmanız gerekiyor mu sorun.
Yazarın Tüm Yazıları