Emin Çölaşan: İstanbul'u da istiyor!






Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

ÜLKEMİZDE yaşanan ekonomik krizle boğuşurken bazı güncel konuları unutmaya başladık. Burada çeşitli zamanlarda yazmışımdır. Ben, PKK'nın Almanya'da yayınlanan gazetesini sürekli okurum. Bunların bir yanda ‘‘barış’’ çağrıları yaparken öte yanda nasıl sahtekárlıklar yaptığını da yakından izlerim.

Fakir fukara Kürt kökenli insanlarımız açlık ve sefalet çekerken, her Anadolu insanı gibi Türkiye'nin sıkıntılarının altında ezilirken, bunlar yurtdışında krallar gibi yaşarlar.

Altlarında son model arabalar, görkemli evler ve yabancı bankalarda yatan korkunç paralar bunlarındır.

***

Dün yine bunların gazetesine göz atıyordum. 18 Şubat 2001 tarihli gazetede M.E. Pencewini isimli birinin yazdığı yazıya gözüm takıldı. Şöyle diyordu:

‘‘Kürtler modern bir devlete sahip olacak. O zaman 4 milyon Kürdün yaşadığı İstanbul, Kürt-Türk şehri mi olsun, yoksa Kürtler orada bir otonomiye mi (özerkliğe, bağımsızlığa) sahip olsun tartışması yapılacak.

Belki de İstanbul, Kudüs gibi devletlerarası bir sorun olur.

Şüphesiz, biz de amacımıza ulaşabiliriz.

Kürtler bir gün İstanbul, Halep, Musul gibi kentler için devletlerle diyaloğa geçecek.’’

Vay vay vay!

PKK'nın niyeti çok ciddi. Valla İstanbul'u da alır mı alır! Sonra sıra Ankara'ya, Bursa'ya, Diyarbakır'a falan gelir, onları da alır!

Apo'yu İmralı'dan tahliye ederiz, o da devlet başkanı olur!

Olur mu olur!

***

Ben bunları ciddiye almam da, PKK'ya ülkesinde gazete çıkartan ve o gazetede bu tür yazıların çıkmasına izin veren Almanya'yı eleştiririm.

Bu nasıl bir devlettir ki, başka bir devlete karşı yapılan bu tür aptallıklara ve saygısızlıklara göz yumar?

Bunun adı demokrasi midir, ifade özgürlüğü müdür, nedir?

Türkiye'de Almanya hakkında böyle yayınlar yapılsa, acaba Alman devleti bize protesto notaları yağdırmaz mı? Bu yayınlara son verilmesini istemez mi?

Alman devleti uyuyor mu? Bu yayınları görmüyor mu?

Bir terör örgütü tarafından uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen paralarla çıkarılan gazeteye nasıl göz yumuyor?

Ya bizim devlet ne yapıyor? Bu gibi yayınlarla ilgili olarak Almanya'ya ne yapıyoruz? Her gün protesto ediyor muyuz, yoksa işi oluruna mı bıraktık?

***

Bu nasıl Kürtçülüktür ki, bu adamlar Apo dahil Kürtçe bilmezler. Gazeteleri Türkçe çıkar, aralarında Türkçe konuşurlar.

Bunlar Batı dünyasının Türkiye'nin üzerine saldığı maaşlı piyonlar ve emperyalizmin satılık ajanları olarak görevlerini yerine getirmeye çalışırlar.

Anımsayınız, Apo İtalya'da iken durumuna çözüm bulunması için iki Amerikalıya yalvarma mektupları yazmıştı.

Mektuplar Türkçe idi!

Neyse, ekonomi elden gitti, vaziyet kötü! Ama bundan sonra İstanbul da elden gidecek gibi!

Kader, ne yapalım! Hiç değilse İstanbul'u kurtaralım!

KURBANLAR MEHMETÇİK VAKFI'NA

Sevgili okuyucularım, Kurban Bayramı yaklaşıyor. Eğer kurban kestirecekseniz, bunu bu yıl da Mehmetçik Vakfı aracılığı ile yapabilirsiniz.

Vakıf bu konuda çok güzel bir örgütlenme içinde. Kurbanlarınız bütün dini gerekler yerine getirilerek, ayrıca veteriner denetiminde ve noter huzurunda en sağlıklı bir biçimde, sizin adınıza vekáleten kestiriliyor. Kesimde Diyanet İşleri Başkanlığı görevlileri hazır bulunuyor.

Bunun için yapmanız gereken tek şey, Mehmetçik Vakfı'nın bankalardaki sadece Kurban hesaplarına döviz veya TL olarak kurban bedelini isminizi, açık adresinizi ve ‘‘Kurban bedeli ve vekáletimi Mehmetçik Vakfı'na verdim’’ ifadesini yazdırarak yatırmanız.

Kurban bedeli olarak bu yıl 80 milyon lira yatıracaksınız.

Ziraat, Emlak, Halk, Vakıfbank ve İş Bankası şubelerine yatıracağınız paralar, kurban parası hesabına ücret alınmadan havale ediliyor.

Parayı en geç 2 Mart günü yatırmış olmalısınız.

Kurbanlarınızı Mehmetçik Vakfı'na kestirin. Elde edilen gelirle şehit ailelerine ve gazilerimize maaş ödeniyor, çocukları okutuluyor, en hayırlı işler yapılıyor.

(Ek bilgi için Vakıf internet: http://www.mehmetcik.org.tr. Faks: 0312 284 19 70. Tel: 0312 288 45 98).

Yazarın Tüm Yazıları