Dünya Neleri Konuşuyor

Gila BENMAYOR
Haberin Devamı

Esat olmadan asla

SURİYE ile İsrail arasındaki görüşmelerinin bir sessizlik dönemine girdiği sırada İsrail Başbakanı Ehud Barak patladı: ‘Hafız Esat olmazsa bu iş yürümez.’’

CNN'e yaptığı açıklamada ABD sponsorluğundaki görüşmelerin seyrinden rahatsızlığını dile getiren Barak ‘‘Görüşmeler ben ve Clinton arasında gelecek değil ya... Bazı kararları Esat olmadan alamıyoruz’’ diye de yakındı.

Suriye demek Esat demek. Esat olmadan iki taraf arasındaki görüşmelerden hemen bir sonuç alınamayacağı doğru. Ancak Barak'ın, Suriye liderinin ABD'ye gönderdiği Dışişleri Bakanı Faruk Şara'ya gerçek muhatap gözüyle bakmamasının gerisinde bir kırgınlık yatıyor.

Anımsatmak gerekirse, Shepherdstown görüşmelerinin ilk gününde Barak'ın Faruk Şara'ya uzattığı eli havada kalmıştı.

Bir hafta boyunca, defalarca biraraya geldikleri halde İsrail Başbakanı ile Suriye Dışişleri Bakanı hiç tokalaşmamıştı.

Daha önce Mısır, Filistin ve Ürdün ile barış görüşmelerinde iki tarafın liderlerinin bol bol tokalaşıp, kucaklaşmalarına tanık olan İsrail kamuoyu doğrusunu söylemek gerekirse Şara'nın soğuk tavrını pek yadırgadı.

Shepherdstown görüşmeleri süresince İsrail gazetelerinin ‘‘Bugün yine tokalaşma yok’’ şeklinde manşetler attıkları görüldü. ‘‘Tokalaşmaya Esat'tan izin çıkmadı’’ diye spekülasyonlar yapıldı.

Amerikalıların verdiği davetlerde de hep aynı soğuk hava esti. Ayrı masalarda oturuldu.

Görüşmeleri izleyen İsrailli bir gazeteci arkadaşım anlattı: İsrailli meslekdaşları ‘‘merhaba’’ demek için yanaştıklarında Suriyeli gazeteciler tüyüyormuş.

Barak'ın ‘‘Esat olmadan olmaz’’ demesinden sonra Başkan Clinton da Suriye liderini telefonla arayıp ‘‘jest’’ talebinde bulundu. Şimdi top Esat'ta. Önümüzdeki çarşamba günü kalkıp ABD'ye giderse görüşmelerin seyri değişecek. Göreceğiz...

Alman elçisi: Kalbim Türkiye'de

Alman Büyükelçisi Hans-Joachim Vergau beş yıl sonra Almanya'ya geri dönüyor. Vergau bildiğiniz gibi patavatsızlığı ile tanınan bir diplomat. ‘‘Öcalan idam edilirse AB'yi unutun’’ ‘‘Güneydoğu sorunu Almanya'nın da sorunu’’ gibi açıklamalarıyla Ankara'nın tepkisine yol açmıştı. Büyükelçi İstanbul'daki Başkonsolosluk binasındaki veda resepsiyonunda oldukça dokunaklı bir konuşma yaptı. Konuşmasını Türkçe olarak ‘‘Sevgili Türk dostlarım Türkiye'ye veda edeceğimi düşündükçe yüreğim acıyla doluyor, ama bu güçlü Türkiye'nin geleceğine bakınca kalbim sevinçle doluyor’’ diye bitirdi. Vergau'nun dili pek Türkçeye dönmüyordu, ama Kayser Salonu'ndaki davetlilerin tümü onu yürekten alkışladılar. Ayaküstü sohbet ettiğim Vergau'nun eşi Gesa Vergau neredeyse ağlamaklıydı: ‘‘Bunca yerde görev yaptık ilk kez böylesine kötüyüz. Türkiye'ye bu kadar bağlanacağımız hiç aklımıza gelmemişti’’. 17 Ağustos depreminden sonra tüm zamanını afet bölgesinde geçiren Gesa Vergau'ya bakılırsa Berlin'deki emeklilik günleri zor olacak. Tesadüf resepsiyonda Fransız Konsolosu Eric Lebedel'in de ay sonunda Fransa'ya döneceğini öğrendim. Lebedel'de yüreğini burada bırakacak diplomatlardan.

Uzun yıllar önce Amerikan Konsolosluğu'nda görevli olan dostum Donald Terpstra, Vergau'nun resepsiyonundan tam bir gün sonra Bogota'dan gönderdiği e-postasında aynen şunları söylemiş: ‘‘Geçen gün televizyonda İstanbul ile ilgili bir belgesel seyrettim. Burnumun direği sızladı. Bogota'dan sonra Panama'ya geçiyorum ve 2001 yılında emekli oluyorum. Acaba İstanbul'a kesin dönüş yapsam mı diye düşünüyorum’’

Ne dersiniz? Türkiye bağımlılık yapıyor gibi.

Finlandiya'ya kadın başkan

Finlandiya'da bugün yapılacak başkanlık seçimlerinin en şanslı adayı bir kadın: Dışişleri Bakanı Tarja Halonen. Dışişleri Bakanı Halonen eski başbakan Esko Aho ve üç kadın adaya karşı mücadele edecek. Yani seçim arenası bir tür ‘‘cinsiyet savaşına’’ sahne olacak. Diğer kadın adaylara gelince, eski Savunma Bakanı Elizabeth Rehn dokuz torun sahibi. Yeşillerin gözdesi Heidi Hautala vejetaryen mutfak kursları veriyor. Riitta Uosukainen ise kocasıyla seks deneyimleri best seller olmuş ilk kadın parlamento başkanı. Ne ülke ama!

Yunanistan'dan mektup var

ANAKÜLTÜR'un kurucusu Ceylan Orhun hep söylerim benim dünyaya açılan pencerelerimden bir tanesi. Yeryüzündeki tüm kadın ve sanat faaliyetlerini ondan daha iyi kimse bilemez. Bodrum'daki sakin bir yaşam sürdürüyor gibi görünüp her dakika dünyanın dört bir yanıyla iletişim halindedir Ceylan. En son e-postama aktardığı mektup Yunanistan'dan. Yunanlı Aliki Moschis-Gauguet, Unesco'nun sponsorluğunda ‘‘Sanat-Kadın- Akdeniz’’ adıyla, merkezi Rodos'ta yeni bir oluşumu müjdeliyor. Amaç, Akdeniz kıyılarındaki kadınların yaratıcı enerjilerini desteklemek. ‘‘Sanat-Kadın-Akdeniz’’, çok kültürlülüğün benzersiz bir örneği olan Akdeniz'i bir barış denizine dönüştürmek istiyor. Projeyle ilgilenenler aşağıdaki adresten daha ayrıntılı bilgi alabilirler:

Mrs Aliki MOSCHIS-GAUGUET

Prefecture of the Dodecanese

Platia Elefterias - Rhodes (Greece)

Fax: + 00 30 241 39 888

Tel: + 00 30 241 96 096

e.mail: moschis@hotmail.com

Yazarın Tüm Yazıları