Doğan Hızlan: Türk piyanistlerinin büyük dayanışması

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

SANATÇI dayanışmasının duyarlı örneklerinden birini yaşayacağız cumartesi akşamı, saat 21.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde.

Türkiyenin dünyaca ünlü piyanistleri; arkadaşları, meslektaşları piyanist Vedat Kosal'ın sağlığına kavuşabilmesi için çalacaklar. Kimileri Türkiye'nin değişik şehirlerinden, kimileri de yurt dışından buraya koşup gelecekler.

Çünkü hepsi de Vedat Kosal'ın iyileşip, piyanosunun başına bir an önce geçmesi için çalıyorlar.

Dünyaya örnek gösterilecek gecelerden biri. Türkiye'nin sanatçısının birbirine gösterdiği vefanın, dayanışma duygusunun simgesi.

Ünlü piyanistlerimiz aynı gece, aynı sahnede çalacaklar. Dualarını, iyi dileklerini, melodilerini kilometrelerce uzaktaki arkadaşlarına gönderecekler.

Katılanların listesini okuduğunuzda, açıklamanın, uzun yazıların gereği olmadığına karar vereceksiniz.

İsterseniz isimleri birlikte okuyalım.

Güher Pekinel, Süher Pekinel, Ayşegül Sarıca, Verda Erman, Gülsin Onay, Arın Karamürsel, Aydın Karlıbel, Seher Tanrıyar, Emre Elivar, Muhittin Dürrüoğlu Demiriz'i arka arkaya dinlemek bir müzik şölenidir.

Şölenin geliri ile Vedat Kosal sağlığına bir an önce kavuşacak.

Almanya'da, Amerika'da tedavi edilecek. Tıp dünyası seferber oldu, şimdi de sıra sanat dünyasında.

O gecenin güzelliğinin ardında, hasta yatağındaki bir piyanistin tuşlarından çıkan sesleri hayal edeceksiniz.

Sanatçının sanatçıya sevgisi beni her zaman etkilemiştir.

Evin İlyasoğlu, konser için sanatçıları aradığında, sanatçılarımızdan evet cevabını alınca çok sevinmiş, bana anlatırken nerdeyse ağlayacaktı.

Birlikte Vedat Kosal'a üzülürken, bir yandan da sanatçı duyarlığının güzelliğini birbirimize anlattık.

* * *

VEDAT KOSAL'ı tanıyan, onun sanatçı kişiliğine, efendiliğine, zarifliğine, sanatına karşı duyduğu saygıya hayran olur.

Sadece bir icracı değildir o, bir araştırmacıdır.

Vefa bilir bir öğrencidir, usta olmuş ama ustasını unutmamıştır.

İstanbul efendisi kimdir diye sorsanız, aklıma ilk gelen o olur.

Hocası Cemal Reşit Rey'i anılarında, söyleşilerinde yaşatmış, repertuarına mutlaka onun bir eserini koymuştur.

Bonn Büyük Elçiliği'nde verilen bir davette, yabancı konukların önünde Cemal Reşit Rey'in bestelediği Onuncu Yıl Marşı'nı çaldığı geceyi hálá hatırlarım, bu marşı Almanlar, yabancı elçilik mensupları da dinlemişlerdi.

Müziğin dışındaki konferanslarla da dışarda etkinlik gösteriyordu.

* * *

BÜTÜN ünlü piyanistlerimizi dinlemek istiyorsanız, bu eşsiz geceyi kaçırmayın.

Hepimiz, sanatçı dayanışmasının onurlu gecesinde onları yalnız bırakmayalım.

Biz de sanatçılarımızı desteklediğimizi ispat edelim.

Yazarın Tüm Yazıları