Doğan Hızlan: Maç gecesi dolu salon

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Yaşayan en büyük opera sanatçılarından biri, dünyanın 1 numaralı bas'ı Paata Burchuladze'nin AKM'de önceki gece bir konseri vardı.

Sponsorluğunu da Hürriyet üstlenmişti.

Gelin görün ki korkunç rastlantı bizim uykularımızı kaçırdı. Çünkü aynı gece Galatasaray-Mallorca maçı da vardı.

Çok korktuk. Herkes bu kritik maça gider, salon boş kalabilirdi.

Ama doldu. AKM'nin büyük salonu ve balkonu. Türkiye aynı gece hem stadı hem salonu doldurdu.İkisi de önemliydi.

İkisine de hakettiği değer verildi.

Zevklerin renk ıskalasındaki genişliğinin güzel bir örneğini yaşadık dün gece.

Gazetede arkadaşlarla konuşurken de zevk bölümlenmesinin değişik tonlarını yaşadım.

Ben elbette Paata Burchuladze'yi tercih edecektim. Konsere gelmeyenlere kızdım mı?

Hayır, sitem ettim ama insanların sevdiklerinin, tutkularının peşinde gitmelerinin olağanlığını kabul ettim.

Artık İstanbul yalnız karşıt iki kutbu değil, sanat dünyasının farklı etkinliklerini dolduracak yoğunlukta bir kültür başkenti kimliğine çoktan kavuştu.

Aynı gece Devlet Tiyatrosu'nda Ferdi Merter'in Dava'sı da kalabalık bir izleyici kitlesini salona çekebilmişti.

* * *

AKM'ye gelen konukları Ayşe Sözeri Cemal ile ben karşıladık.

İlk izlenimim; konuklarımızın buraya Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök davet etti diye bir protokolü yerine getirmenin zorunluluğuyla değil, uluslararası çapta bir opera sanatçısını dinlemek için geldikleriydi.

Bir çok konuğumuz bize teşekkür etti. Biz onlara teşekkür borçluyuz, güzel bir müzik gecesinde bizimle birlikte oldukları için.

Basın, sanat, sanayi, ticaret, edebiyat dünyasının tanınmış ve önemli adları bu konsere gelmişlerdi.

Paata Burchuladze, söylemeye başlayınca, salon büyülü bir mekána dönüştü. Müzik dünyasının bütün güzelliklerini bize gösteriyordu, bir öndere teslim olmuştuk.

Birinci bölümde Çaykovski, Borodin, Rahmaninov, Mussorgski'nin eserlerinden seçme aryaları seslendirdi. Yevgeni Onyegin, Prens İgor, Boris Godunov demek Paata Burchuladze demekti. Bu operalar onun adıyla birlikte anılırlardı.

İkinci bölümdeki besteci Verdi idi.

Sempatik sanatçı, İstanbul seyircisiyle müzik bağını ilk saniyede kurmuştu.

Ivan Anguelov'un yönettiği İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu'nun eşliği çok başarılıydı.

Ünlü orkestra şefi Herbert von Karajan, Burchuladze için Şalyapin'den sonra en büyük bas demişti, bir çok festivalde en güzel eserleri birlikte seslendirmişlerdi.

Ünlü bir operacı dostum, onun konserini dinledikten sonra, o sadece arya söylemedi aynı zamanda şan dersi verdi, dedi.

Dramatik aryalardan sonra Sevil Berberi'nden Don Basilio'nun aryasıyla komik unsurdaki başarısını da kanıtladı.

* * *

PAATA BURCHULADZE'nin programı 2003 yılına kadar doluydu. Sevdiği İstanbul'un güzelliğinin çağrısına ve Yekta Kara'nın ısrarına dayanamadı.

Kültür başkenti İstanbul'un soy kütüğü onun adıyla daha da zenginleşti.

Yazarın Tüm Yazıları