Değişmeyen ne kaldı

BİR çocuk Süper Lig’de haftanın gündemine giriyor. 14 yaşındaki Ömer Faruk, taca çıkan bir topu hemen Mehmet Yıldız’a vererek, Sivasspor’un Trabzonspor maçındaki ikinci golüne katkı sağlıyor.

Ve bu çocuğun hareketi, Beşiktaş’ın Eskişehir’de ikinci golünü hazırlayan Yusuf Şimşek kadar sükse topluyor.

Zaman her şeyi değiştiriyor ve geliştiriyor! Gençlik dönemlerimde bu çocuklar elleri belinde, bir seyirci gibi maç seyrederlerdi. Hatta, zaman zaman oyuna dalıp topu bile unuturlardı. Çoğu da sinirleri burnunda futbolculardan fırça yerdi.

Amaçları 2.5 lirayı kapıp, cep harçlığı yapmaktı. Ama daha çok F.Bahçe, G.Saray veya Beşiktaş’ın bir maçını bedava izleyebilmekti. Onlar için bir derbi izlemek sanki bayram şenliği gibiydi.

Şimdi bir maçın kaderine veya bir golün asistine ortak oluyorlar.

Zaman her şeyi değiştiriyor ve geliştiriyor.

Süper Lig’in puan cetveline bakıyorum, bir Anadolu takımı Sivasspor adım adım şampiyonluğa koşuyor. Beşiktaş’a kafa tutuyor. Her fırsatta inancını tekrarlıyor. Bu gücü de kendinde görebiliyor.

Kaç yıl geçti aradan... Saydım, parmaklarım yetmedi. Trabzonspor tam 25 yıl önce Anadolu’ya bir şampiyonluk armağan etmiş. Sonra kocaman bir sessizlik. Ve yıllarca süren İstanbul hegemonyası... 3 Büyükler saltanatı!

Acaba diyorum, zaman bu alışkanlığı da değiştiriyor mu?

Kimse kesin bir şey söyleyemiyor. Kim bir kelam etmeye yeltense, cümleyi tamamlamadan dilini içeri çekiyor.

Trabzonspor’un Sivas saltanatına son vereceğine inananlar, farklı yenilginin ardından söylediklerine bin pişman...

Beşiktaş’ın, Eskişehir’de biteceğine karar verenler, tam gaz tornistan...

Bülent Uygun, Trabzonspor maçından sonra bir tahmin yapıyor. Ve diyor ki...

Geride kalan 15 puanın 10’unu alırsak şampiyonuz.

Mustafa Denizli
’den bir gün sonra yanıt geliyor...

Göreceğiz, hesabı doğru mu yaptı Bülent Hoca!

Yıllar sonra bir Anadolu takımı, İstanbul saltanatını zorluyor. Ve bir Anadolu takımı teknik direktörü bir büyüğün hocası ile şampiyonluk polemiğine girebiliyor. Söylediğim gibi...

Zaman her şeyi değiştiriyor!

Acaba, sıra Süper Lig’e mi geldi...

* * *

ZİRVENİN iki ortağını yeni haftada iki önemli maç bekliyor. Ve neler konuşuluyor neler.

Hani, şu sempati puanları var ya. Birileri bu puanları kafasına uygun cömertçe dağıtıyor.

Kimine göre, Gaziantepspor, Sivas’a direnmez!

Yani, Sivas, G.Antep deplasmanından transit geçer.

Kimine göre F.Bahçe, Beşiktaş’a hemşerilik kıyağı yapar!

Yani, ezeli birer rakip de olsalar, İstanbul’un hatırına çatışmazlar.

Bekleyip göreceğiz. Her ikisi de bu maçlardan rakipleri ile kol kola mı, yoksa saç-saça baş-başa mı çıkacaklar?

Zaman her şeyi değiştiriyor. Menfaatler, dostlukları da çökertiyor. Yine de göreceğiz. Herkes gibi merakla bekliyorum...

Sempati puanları kime nasip olacak?

* * *

İKİ takım da derbiye yaralarını sararak çıkacak. F.Bahçe’de 3’er maç cezalarını tamamlayan kaleci Volkan Demirel ile Semih Şentürk derbi ile tekrar sahalara dönecek.

İki sakat Gökhan Gönül ile Emre Belözoğlu’nun da derbide oynayabilecek duruma geldikleri söyleniyor.

Ankaragücü maçında sağ adalesinde sertleşme oluşan Alex’in de derbide oynayabileceği kesinleşti. Buna karşın derbide sarı kart cezalısı Önder Turacı yok.

İşte, F.Bahçe’nin sıkıntısı da bu noktada kümeleşiyor. Edu ve Lugano’nun yokluğunda bir de Önder’in cezası her halde Aragones’i bir hayli düşündürüyor.

İspanyol hoca, bu bölgede Yasin-Can Arat ikilisini oynatacak. Yoksa, bir başka alternatif mi deneyecek...

Beşiktaş, derbiye tam kadro hazırlanıyor. Bel ağrıları bulunan Nobre de çarşamba günü takımla idmanlara başlayacak. Derbide oynama olasılığı da fazla. Yine de karar Denizli’nin...

Beşiktaş’ın derbiye nasıl bir kadro ile çıkacağını merakla bekliyorum. Daha doğrusu, kadroya beklenmedik bir isim sızabilir mi, düşünüyorum...

Çünkü zaman, Mustafa Hoca’yı pek değiştirmedi. O, yine sürprizleri seviyor!

* * *

VE Yusuf Şimşek... Hep atacağı harika bir golün düşleri ile yaşar. Ve dostlarına sık sık tekrarlar...

Bir gün öyle bir gol atacağım ki, kimse unutamayacak.

Sevgili Yusuf Şimşek, Eskişehirspor maçında Holosko’ya öyle bir gol attırdı ki, bundan böyle düşlediği golü atamasa da, attırdığı bu golle hep anılacak.
Yazarın Tüm Yazıları