Damarlarınıza iyi bakın

İki aydan bu yana şiddetli ayak ağrılarından yakınan hastam, henüz 42 yaşındaydı.

Yıllarca günde 2 paket sigara içen ve kolesterol yüksekliği sorununu bir türlü ciddiye almayan hastamın yaşadıkları ibret vericiydi. Artık 5-10 metre yürümekte bile zorlanıyordu. Biraz hızlı yürüyünce bacaklarına yerleşen şiddetli ağrı ve kramp nedeniyle durmak zorunda kalıyor, basit günlük ihtiyaçlarını gidermekte bile zorlanıyordu.

Bir yıl evvel çok sıkı bir beslenme planı uygulaması, kolesterol yüksekliği ile ciddi bir savaş başlatması, sigarayı hemen bırakması gerektiğini söylediğimde, bu önerileri pek ciddiye almamış, kontrol muayenelerine de gelmemişti. Geçen hafta sonu tekrar gördüm. Ayak parmakları morarmaya başlamış, bir tırnak kesimi sonrasında oluşan enfeksiyon akıntılı bir yaraya dönüşmüştü. Müthiş bir ızdırap ve moral bozukluğu içindeydi. Sorun ilerleyici bir uç damar hastalığının bilinen hikayesiydi.

SEBEP ATEROSKLEROZ VE SİGARADIR

Uç damar hastalıkları önemli bir sağlık sorunudur. Damar hastalıklarını sadece koroner kalp hastalığı ve beyin-damar hastalığından ibaret sanmayın. Eğer ateroskleroz sorununa yakalanmışsanız, şu veya bu şekilde bu problemden diğer damarlarınızın da etkileneceğinden kuşku duymayın. Koroner kalp hastalığına yakalan birinin boyun damarlarında, karın ortasında, kasık arterlerinde ve bacak damarlarında da az ya da çok daralma veya tıkanmalar saptanır.

Uç damar hastalığının da başlıca nedenleri sigara ve aterosklerozdur. Eğer damarlarda meydana gelen daralma belirli bir seviyeyi geçer ya da pıhtı plakalarından kopan parçacıklar daha ilerdeki küçük damarları tıkarsa, ağır bir beslenme bozukluğu başlamakta, o uzvun kan ihtiyacı yeterince karşılanamamaktadır.

ARALIKLI TOPALLAMA ÇOK TİPİKTİR

Uç damar hastalığında en önemli belirti "aralıklı topallama" şikayetidir. Bu belirti hastalığın ileri döneminde ortaya çıkan bir işarettir ve çok tipiktir. Belirli bir mesafeyi yürümekle ortaya çıkan, dinlenmekle geçen ayak ağrıları, uç-damar hastalıklarında en önemli belirtidir. Yürüme esnasında, kalça ve bacak kaslarında ağrı ortaya çıkar. Ağrı özellikle kalça ve uyluk bölgesine yerleşmiştir. Daha aşağı kısımlarda tıkanıklık varsa ağrı baldır kasında oluşur.

Kas ağrısı yürüme esnasında yavaş yavaş artar, durduktan birkaç dakika sonra kaybolur. Tekrar yürümeye başlandığında sabit bir mesafeden sonra ağrı tekrarlar. Eğer bu dönemde de iş ciddiye alınmazsa, bir süre sonra bu damarların beslediği vücut kısımlarında (özellikle ayaklarda) daha ağır beslenme bozuklukları ortaya çıkar. Tırnak uzaması durur, cilt solar ve kurur. Yaraların iyileşmesi gecikir, tüyler dökülür. Ortaya çıkan basit iltihaplar bile ağır, akıntılı enfeksiyonlara dönüşür. Cilt ısısı düşer, vücudun o bölümü daha kolay üşür. Bir süre sonra o alanda ülser ve hatta kangren oluşabilir.

KOLESTEROL VE ŞEKER YÜKSEKLİĞİ DE ÖNEMLİ

Uç-damar hastalıklarının en önemli nedenleri sigara kullanmak ve kolesterol yüksekliği sorununu ciddiye almamaktır. Şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol, trigliserit fazlalığı olanlarda uç-damar hastalıklarına daha sık rastlanmaktadır.

Eğer sigara içiyorsanız hemen bırakın. Damar hastalığı riskini artıran her sorunu ciddiye alın. Kan şekeri, kan basıncı ve trigliserit fazlalığınızı takip edin. Uç damar hastalığının da erken dönemlerde daha kolay tedavi edilebileceğinden kuşku duymayın. Doktorlarınızın önerilerini dikkatle uygulayın. Bu teşhisi kolay, tedavisi zor hastalığın pek ihmale gelmeyeceğini unutmayın.

Damarlar birlikte hastalanıyor!

Beyin-damar ve kalp-damar hastalığı olanların çoğunda cinsel organları besleyen damarlar da sorundan etkilenir. Bu yüzden bir miktar cinsel güç kaybı da yaşanmaktadır. Araştırmalar cinsel güç kaybı belirlenen hastaların büyük bir kısmında kalp ve beyin damar hastalığının bulunduğunu ortaya koymaktadır.

Çok sık kullandığımız "Kalbinize iyi gelen, beyninize de iyi gelir" cümlesini "Kalbinize ve beyninize iyi gelen her şey cinsel yaşamınıza da iyi gelir" şeklinde değiştirmekte fayda vardır. Yaşlanma süreci esas olarak damarlarda oluşmaktadır.

Bir kez daha hatırlatalım: Kaç yaşındasınız sorusunun en doğru cevabı, "Damarlarınızın yaşı ne ise o yaştasınız" olmalıdır. Damarlarınıza gözünüz gibi bakın. Gözünüzün yeteneklerinin yüzde 90’ının da damarlarının gücüne bağlı olduğundan kuşku duymayın.

Dr. Evren ALTINELealtinel@yasasinhayat.org

Dr. Ece HATTATehattat@yasasinhayat.org

---------------------------------------------------------------------------------

Dyt. Güneş AYIRgunes@yasasinhayat.org

Dyt. Nilüfer BAYRAMniluferinceis@yasasinhayat.org

Dyt. Tuğçe BAHÇEtaltan@yasasinhayat.org

Yeni bir kilo kaybı içeceği: Enviga

Uluslararası bir firma tarafından önce Amerika’da sonra diğer ülkelerde piyasaya sürülecek yeni bir içecek, kalori kaybı oluşturarak yani metabolizmanızı hızlandırıp kalori yakmanızı artırarak, kilo kaybına destek olmayı vaat ediyor. Üretici firmanın Enviga adıyla satışa sunduğu bu yeni üründe kafein ve Epi-gallo-kateşin isimli antioksidan var. Epi-gallo-kateşin, yeşil çayda bulunan ve yeşil çayın kilo kaybı yaptıran mucizevi etkisinin arkasında olan moleküldür. Kafeinin de ılımlı dozlarda bile metabolizmayı hızlandırdığı, kalori yakımını kolaylaştırdığı bilinmektedir.

Bu ürünün içerisinde ortalama servis için 100 mg. kafein bulunmaktadır. Eğer kafein alımı 300 mg’ı geçmezse olumsuz etkiler azalmaktadır. Öyle görünüyor ki kafein ve Epi-gallo-kateşin kombinasyonu, önümüzdeki günlerde çok sık konuşulacak. Yine de Enviga ve benzeri mucize çözümlerden çok, daha az kalori tüketip daha çok enerji harcamaya odaklanmak gerektiğini unutmayalım.

Diyetisyen

Tuğçe BAHÇE


Niasin yaşam süresini uzatıyor

Yeni bir çalışma Niasin’in (B3 vitamini) üzümde bulunan Rezveratrol’e benzer şekilde yaşamı uzatan genleri uyardığını ve ortalama yaşam süresini iyi yönde etkilediğini gösterdi. Düşük dozda Niasin’i düzenli olarak tüketmek, sadece faydalı kolesterolü yükseltmiyor, yaşam beklentisi süresini de uzatıyor gibi görünüyor.

Dr. Evren ALTINEL

Mutluluk besinleri (I)

Mutluluk veren besin olur mu demeyin; oluyor! Uzmanlar bazı besinlerin beyne ürettirdikleri mutluluk hormonlarıyla (endorfin ve serotonin), bazılarının da vitamin, mineral ve antioksidan içerikleriyle geçici ve hatta kalıcı mutluluk yarattıklarını belirtiyorlar. İşte size mutluluk düzeyine "zirve" yaptıran 10 gıda... Eğer siz de mutluluk veren besinlerin neler olduğunu merak ediyorsanız, cevabı bu sayfada bulabilirsiniz.

MUZ: Endorfinler mutluluk hissini yaratan doğal hormonlardır ve muz tam bir doğal endorfin deposudur. Muzun kokusu bile insanı mutlu etmeye yeter. Kendinizi güçsüz ve sinirli hissettiğinizde bir muzu hemen soyun, güzelce koklayın ve yiyin. Muz ihtiva ettiği bol potasyumla tam bir enerji deposudur. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum sayesinde strese karşı da iyidir. Orta boy bir muzun 142 kalori olduğunu hatırlatalım. Aşırı tüketildiği takdirde kilo yapabileceği aklınızda olsun.

ÇİKOLATA: Daha çok keyif alıp mutlu olmak istiyorsanız, sütlüsünü değil bitter çikolata yemeniz gerekiyor. Kendinizi kötü hissettiğinizde bir parça siyah (bitter) çikolata yerseniz, beyniniz hemen mutluluk hormonu serotonin salgılamaya başlıyor. Bu nedenle çikolata anlık mutsuzlukları gidermek için çok iyi bir lezzet. Ayrıca çikolatada, yeşil çay ve sebze-meyvelerde bulunan flavonollerden bol miktarda bulunuyor. Bu maddeler kanı sulandırıyor, kalp hastalıkları riskini azaltıyor.

ÇİLEK: Tam bir C vitamini ve antioksidan deposu olan çilek, önde gelen afrodizyaklar arasında yer alıyor. Eritilmiş bitter çikolata ve çileğin bir "sevgililer günü yiyeceği" olması bundandır. Çilek iç salgı bezlerini çalıştırarak vücuda gençlik ve kuvvet kazandırıyor, damarları temizliyor, kanserden de koruyor. (Devam edecek)


Dr. Ece

HATTAT


DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

manager@yasasinhayat.org

Tel: (0212) 236 73 00

Sorun sizde mi, yediklerinizde mi?

Öğle ve akşam yemeklerinden sonra yoğun bir uyku hali yaşıyorum. Yediklerimle alakalı olabilir diye de kendi kendime düşünüyorum. Bu durumu nasıl düzeltebilirim?

Ana öğünlerinizde yaptığınız yiyecek seçimleri ve ana öğüne çok aç oturma halleriniz (yaklaşık 5 saatlik bir açlıkla) yemek sonrasında şekerleme dakikalarını beraberinde getirecektir. Bir süre sonra şekerlemenin ardından uyandığınız anda gerçek bir şekerleme yeme isteği başlayacak ve bu da böyle bir alışkanlık kazanmanızı sağlayacaktır.

Bu durum uzun süren açlıklar ardından ana öğün yemeye başlama ve seçimlerin de sorunlu besinlerden oluşmasıdır. Sorunlu besinler çok kolay hazmedilip, çok hızlı emilen ve kana aynı süratle karışan yiyeceklerdir. Bu besinlerle kısa bir sürede çok fazla kalori alabilirsiniz. Bu besinleri yedikten sonra beyniniz ve mideniz arasındaki ilişkiye bağlı ortaya çıkan tokluk sinyallerinin oluşmasına zaman bile kalmaz.

Sorunlu besinlere en iyi örnekler fast food ürünler, mayonezli sandviçler, kızartılmış yiyecekler, patates cipsleridir. Kremalar, mayonez veya yağlı, şekerli hazır sebze sosları ile masum bir sebzeyi de sorunlu hale getirebilirsiniz. Domatesli sosla tüketebileceğiniz makarnayı da sorunlu besinlerle hazırladığınızda yemekten sonra uyku hali kaçınılmaz olabilir.

Bu nedenle akıllı besinlerle (taze sebze ve meyveler, baklagiller, balık, yoğurt, tam tahıllar ve çeşitli kahvaltı gevrekleri) süslediğiniz bir sofra, ilo kontrolü için de bir avantaj oluşturacaktır. Akıllı besinlerin hazırlanmaları uzun sürer. Çiğnemeleri güçtür, zaman alır ve vücut tarafından enerji oluşturmak için harcanmalarında uzunca bir zaman alır. Çok çabuk ve çok bol tüketilemezler.

Diyetisyen Nilüfer BAYRAM
Yazarın Tüm Yazıları