CHP, ’değişim’ini hangi kadrolarla yapacak

CHP’nin ’Çağdaş Türkiye için Değişim’ adlı programın dikkatle okunması gerekiyor. Özellikle Türkiye’nin, AB ile ilişkilerinde önemli tespitler yapılıyor. Bu konuda deniliyor ki:

Haberin Devamı

"Avrupa ile ilişkilerdeki koşulumuz eşit koşullu cumhuriyetimizin kuruluş değerlerine saygılı, onurlu tam üyeliktir. CHP bunun dışında hiçbir seçeneği kabul etmez."

CHP ödün verme veya ikinci derece üyelik gibi dayatmaların önüne set konuluyor. Programda Gümrük Birliği resti de çekiliyor: "Türkiye’yi tam üyelikten dışlamayı ya da özel bir statü verilmesini öngören politikaları AB’nin resmi görüşü haline dönüşmesi halinde başta Gümrük Birliği olmak üzere mevcut taahhütlerimizi gözden geçiririz" deniliyor.

Etnik kimlik üzerinde de özetle şöyle deniliyor: "Etnik kimlik bir şereftir... Etnik farklılıklar ülkemizin zenginliğidir... Asimilasyon değil entegrasyon öngörüyoruz..."

Peki bu politikaları kim yürütecek?.. CHP’nin kadroları belli. Yeni bir isim sahneye sürülmüş değil; gelmek isteyenlere de kapılar kapalı. Kadınlar ve gençler unutulmuş...

CHP bugüne kadar ilçe belediyelerinden, Büyükşehir’lere bir aday çıkarılamaz mıydı? Bazı yerlerde mevcut isimlerle seçime gidilecekse CHP sürprizlerle karşılaşabilecek.

AKP, Melih Gökçek’le ilgili tartışmaları dikkatle izliyor; üzerindeki tozu silkeletiyor.

CHP’nin başarısız belediye başkanlarını sorgulamıyor; işi örgütlere değil de anketçilere bırakıyor.

DSP ile ’işbirliği’ konusunda dikkatli bir tutum sergilenmedi.

Tüzük ve Program değişikliği, 29 mart yerel seçimlerinden sonra uygulanacağına göre, genel merkez ’enerjisini’ yerel seçimlere ayıramaz mıydı? Hayır, çünkü hesaplar başka.

Ne yazık ki aday tespitinde zorlanılan yerlerde ’anket’ yapılacağı söyleniyor. Örgüt ve milletvekilleri, dışardan gelmek isteyen yeni isimlere sıcak bakmıyor. Halbuki bir parti büyüğü tarafları bir araya getirip makul bir uzlaşı sağlayabilirdi adaylar üzerinde. O da olmadı.

Peki böyle yapılacaksa yeni ’çağdaş değişim programı’na neden ihtiyaç var!

Prof. İlber Ortaylı: Tehciri Almanlar önerdi
Özür devletten devlete olur

KEREM Çalışkan, Prof. İlber Ortaylı’ya "Ermenilerden özür dilekçesi girişimi hakkında ne diyorsunuz?" diye soruyor.Ortaylı diyor ki:

"Özür devletten devlete konuşulacak iştir. Birtakım adamların kendilerini milletin temsilcisi yerine koymaları geçerliliği olan bir işlem değildir. Ermeni devleti ile görüşülür bu işler. Diasporadaki bazı Ermenilerle, buradaki adamların yaptıkları işler kimseyi ilgilendirmiyor. Ermenistan var ortada, bunu onunla konuşacaksın. Ermenistan’la temas olursa öyle başlar bu işler. Devletler tartışır böyle işleri. Ayağa düşecek konular değil bunlar. Ayağa düşerse ne olur? Hiçbir netice alınmadığı gibi, insanlar birbirine düşman olurlar. Kutuplaşma da artar.

Prof. Ortaylı, bu olayın genosid (soykırım) diye tanımlanmasına şiddetle karşı çıkıyor. Çalışkan’ın "Almanların Ermeni tehcirindeki rolü nedir?" sorusuna ise şu yanıtı veriyor:

"1. Dünya Savaşı sırasında Genelkurmay başkanımız Alman’dı; Bronsart Paşa (Bronsart von Schellendorf). Ama Alman Genelkurmayı’nın adamı tabii. Onlarla yazışıyor. Onlardan emir ve telkin alıyor. Buraya da telkin ediyor. Ermeni tehciri konusu da onların telkin ve tavsiyesi. Ruslar Sarıkamış yenilgisi sonrası ilerlerken Ermeniler cepheyi geriden vuruyor. Onların Ermenileri sürmekte gerekçesi cephe gerisini teminat altına almak."

Haberin Devamı

Ermeni sürgünü Alman tavsiyesi / Kerem Çalışkan'ın röportajı

Bahçeşehirliler hüzün içinde
"BAHÇEŞEHİR Belediyemiz kurtuldu. Nasıl kutlamalıyız. Önerim bir hamsi partisi olabilir veya yılbaşı gecesi çok ama çok çoşkulu bir kutlama" diyor Dr. Bülent Özcan

Ne yazık ki, haber doğru çıkmıyor.

Belediye Başkanı Kemal Aydın, Danıştay 8. Daire’nin son kararına göre, 2 bin nüfusun altında gösterilen 862 belde kurtuldu; çünkü bunlar nüfus sayımının iptali için dava açtmışlardı, kazandılar. Büyükşehirler’de ilk kademe hüviyetindeki belediyeler, ilçe olarak birleştirildiğinden biz Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla kurban edildik. Bu karar bizi kapsamıyor. Başakşehirliler olarak hüzünlüyüz."

Prof. Toprak’a karşı İslamcı kampanya
BOĞAZİÇİ Üniversitesi’nden Prof. Binnaz Toprak’ın Açık Toplum Enstitüsü adına yaptığı ’Türkiye’de farklı olmak’ araştırmasına (araştırma Anadolu’da muhafazakar çevrelerin laiklere ağır baskı yaptığını ortaya koyuyor) İslamcı kesimden değişiklik tepkiler geliyor.

Daha önce aynı profesörün ’türban’ araştırmasını överek göklere çıkaran çevreler şimdi "Böyle araştırma olmaz" diye ağızlarına geleni söylüyorlar. Tartışmayı NTV’ye taşıyan Ruşen Çakır da, saldırılardan nasibini aldı. Ahmet Taşgetiren, Çakır’ı ’Müslüman kesime komplo yapmakla’ suçladı. Çakır da bu kadar haksız suçlama karşısında adeta isyan etti.

Zaman gazetesi de, 1. sayfasında ’araştırmanın gerçekleri yansıtmadığını" iddia ediyor. AKP’nin araştırmalarını yapan ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu da "Bu araştırmayı Türkiye İstatistik Kurumu’na verseniz kaale bile almaz" yorumunu yapıyor.

Anlaşılan İslamcı çevreler, işlerine gelen araştırmayı destekliyorlar. Araştırmayı beğenmezlerse, bunu yapan kişi saygın bir bilim adamı da olsa karalamakta tereddüt etmiyorlar.

Biliyor musunuz
AKP’nin Kadıköy Belediye Başkanlığı’na, TAÇ Vakfı Başkanı, eski 2 No’lu koruma kurulu üyesi, Koç ailesinin restorasyon projelerine imza atan, Patara kazılarının kazı mimarlığını yürüten Y. Mimar Sinan Genim’in aday göstereceğini... KARABÜK’te AKP’li Hüseyin Erer’in karşısına CHP’den, Türkiye’de ilk Zihinsel Özürlüler Derneği kurucularından ve Muharip Gaziler Derneği Genel Sekreteri, Kıbrıs gazisi Fikret Gökçe’nin çıkacağını... MHP Çankaya adayı olarak Sami İşel’i açıkladığını... ESENYURT Belediye Başkan Yardımcılarından Mustafa Akboğa’nın yeni Arnavutköy ilçesi belediye başkan aday adayı olduğunu... GAZİANTEP Şehit Kamil Belediye Başkan Yardımcısı AKP’li Bekir Öztekin’in Şahinbey veya Şehit Kamil merkez ilçelerinden aday adaylığı için başvurduğunu... CHP eski Genel Başkanı İsmet İnönü’nün vefatının 35. yılında Maçka’taki anıtı önünde yarın anılacağını.

Yazarın Tüm Yazıları