Bu rakamlar herkesi çarpar

Bu, günde ortalama 154 arızanın yaşandığı Ankara’da, bin 464 kişinin de borcundan dolayı elektriksiz kalması demek.
Bazı bölgelerde vatandaşlara jeneratör aldıracak kadar, bazı bölgelerde de jeneratör aldırmaya yönlendirmese de yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek kadar kesintiye neden olan arızaları topladığınızda yaklaşık iki buçuk yılda tam 155 bin 879 arıza ediyor.
Hep bir arada telaffuz edilince şaşırtan ancak, hemen her gün başımıza gelen elektrik kesintilerini düşününce şaşılmaması gereken bir durum olduğu ortaya çıkan bu rakamı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın soru önergesine verdiği yanıttan öğreniyoruz.

ÇANKAYA’DA 14 BİN ARIZA

Nazlıaka’nın “2010-2012 yılları arasında Ankara’da ve ilçelerinde kaç adet arıza yaşanmıştır” sorusuna verilen yanıtta, Ocak 2010-Eylül 2012 döneminde Çankaya’da 14 bin 36, Keçiören-Yenimahalle-Pursaklar’da 23 bin 511, Altındağ-Mamak-Elmadağ’da 31 bin 925, Gölbaşı-Bala’da 15 bin 822, Polatlı-Haymana’da 15 bin 14, Çubuk-Akyurt-Kalecik’te 15 bin 810, Şereflikoçhisar-Evren’de 6 bin 99, Sincan-Ayaş-Güdül-Etimesgut’ta 18 bin 464, Beypazarı-Nallıhan’da 5 bin 779, Kızılcahamam-Çamlıdere’de 5 bin 119 ve Kazan’da 4 bin 300 arıza meydana geldiği belirtiliyor.

BU KADAR KESİNTİ NEDEN

Arızaların sıklığından yola çıkarak, “Enerjisa’nın ücret politikası nedeniyle gerekli teknik özelliğe sahip eleman çalıştırmadığı daha az elemanla hizmet vermeye çalıştığı iddiası doğru mudur?” sorusunu yönelten Nazlıaka’ya “Enerjisa Başkent’in içinde yer aldığı sektör gereği, belirlenmiş pozisyonlarda teknik olmayan eleman çalıştırma imkanı yoktur. Teknik personelimizin alması gereken her türlü eğitim, başta Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) olmak üzere çeşitli kurumlardan, açılan kontenjanlara göre alınmakta ve yasal gereklilikler doğrultusunda yenilenmektedir” yanıtı verilmiş olsa da, önerge yanıtında “Peki neden bu kadar sık elektrik kesintisi yaşanıyor?” sorusuna cevap bulamıyoruz.

GÜVENCEYE FAİZ YOK

Enerjisa’nın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aracılığıyla verdiği yanıtlarda bir başka çarpıcı tablo daha ortaya çıkıyor. Aynı dönemde, tam bir milyon 481 bin 64 kez, abonelere borcundan dolayı kesme işlemi uygulandığını görüyoruz. Kesme işleminin yanı sıra bağlama bedelleriyle birlikte bugüne kadar “Kesme-bağlama” bedeli olarak 20 milyon liraya yakın para toplanmış. Borçtan dolayı kesme işleminin bir buçuk milyona yaklaşması, vatandaşın ekonomik darboğazda olduğunu gösterse de, burada Nazlıaka bir başka noktaya daha dikkat çekiyor. Güvence bedelleri...

PARA KASADA ERİYOR

Ankara’daki elektrik müşterilerinden 1 Nisan 2006 tarihinden önceki dönemlerde alınıp TEDAŞ’a devredilen güvence bedeli tutarı 44 milyon 141 bin 802 lira. 1 Nisan 2006’dan 31 Ağustos 2012’ye kadar alınan güvence bedeli tutarı ise 118 milyon 830 bin 998 lira olmak üzere kasada tutulan toplam güvence bedeli 162 milyon 972 bin 801 liraya ulaşmış durumda. Ancak, elektrik faturası gecikmelerinde abonelere faiz uygulayan elektrik dağıtım firmaları, abone ve güvence bedellerinin aboneliğin sona ermesi nedeniyle geri ödenmesinde faiz farkı vermeyerek, yalnızca TÜFE oranı üzerinden güncelleştirme uyguluyor. Yanıtı değerlendiren Nazlıaka, “Vatandaşın parası Enerjisa’ın kasasında erimektedir. Bu hukuksuzluğa ve yanlış uygulamaya bir an önce son verilmelidir. Hükümet bu konudaki denetleme yetkilerini kullanmalıdır, vatandaşın çıkarlarını korumak için gerekli önlemleri aşmalıdır” diyor.

Tüketimde de sınıfta kaldık

Meclis’e sunduğu soru önergesinin yanıtlarını değerlendiren Aylin Nazlıaka, elektrik tüketim miktarını da dikkat çekerek, şunları söylüyor:
“Gelişmişliğin en önemli göstergelerinden birisi de kişi başına yapılan elektrik tüketimidir. Dağıtım sistemine sunulan elektrik enerjisi miktarına göre Başkent Ankara kişi başına elektrik tüketiminde 32. sırada yer almaktadır. TEDAŞ 2010 yılı Türkiye Elektrik Dağıtım ve Tüketim İstatistikleri ait bu veriler Ankara’nın kişi başına elektrik tüketiminde Bilecik, Bolu, Burdur, Düzce, Manisa gibi illerimizin gerisinde bulunduğunu göstermektedir. Bu tablo tek başına yeterli olmasa da Ankara’da özellikle sanayi ve tarımda gerekli gelişmeyi yakalayamadığı konusunda önemli bir göstergedir.”