Bekir Coşkun: Pako'dan Hıncal'a mektuplar...

Bekir COŞKUN

‘‘Sayın Hıncal Uluç...

Benim adım Pako...

Eğer siz geçen pazar günkü köşenizde benim adımı yazmamış olsaydınız, size asla mektup yazmazdım...

Hani nasıl diyorsunuz; cevap hakkı...

Yazınızda ‘‘Pako'ya mektuplar yazan senteller (saf enteller)... Hayvansever adı verilen birtakım yaygaracı çapulcular ve geri zekálı enteller...’’ dedikten sonra bizleri seven insanları aşağılayıp, olmadık hakaretler yağdırıyorsunuz.

Ve tüm İstanbulluları katliama davet ediyorsunuz.

*

Aziz dostum...

Yazınızda hayvan katliamını haklı göstermek için ‘‘Atları da vururlar’’ deyimi var. Doğru, at amcaların ayakları kırıldığında, onarılamadığı için, acı çekmesinler diye vururlar.

Ama sizin ayağınız kırıldığında vurmadılar...

Çünkü insan olmanın yüceliği buradadır; insan olmanın onuru, yapıcı ve sevecen olmasındadır.

Yazınızın bir başka yerinde de kuduzdan ölen bir yaşlı kadından söz ediyorsunuz.

Kuduzdan en çok biz ölürüz...

Bizi koruyun diye insanlara sığındık. Kuduz varsa bu; tembel tembel oturan belediye veterinerlerinin ve mafyaya peşkeş çekilen arazilerin bir evlek kadarını bile bizlere ayırmayan yerel yönetimlerin ayıbıdır.

Peki; kirli sulardan enfeksiyon kapıp -kuduzdan tam üç bin kat fazla- ölen insanlara karşın dereleri kurutup, içinde yırtıcı hayvan var diye ormanları yakacak mısınız?..

*

Özellikle ATV'de, yayın sorumluluğuna sahip olduğunu sandığımız o Kırca saçlı abi ile yaptığınız konuşmadan sonra, yurdun her yerinde bizleri öldürmeye başladılar.

O gece hayvanseverlerden babama gelen telefonlardan anladım. Bütün gece katliam sürdü. Anneleri de vurdular, yavruları da...

Bu sizin günahınızdır.

Bizler isteyerek doğmayız.

Bir gün gözümüzü bu dünyada, insanlara en yakın yerde açarız. Bizim de duygularımız, acılarımız, sevgimiz, hasretimiz, ağıdımız vardır. Siz hiç sahibi üzgünken kuyruk sallayan köpek gördünüz mü?..

Bizlere haksızlık ettiniz.

Belki bilmeyerek bir serum, ya da aşı rantı yüzünden bizleri öldürttünüz. Oysa bizim evrensel bildirgemizde ‘‘Bu koca dünyada bize de yer verin’’ denilir.

O yer de sizin olsun... Ben Pako...’’