Bana hediyeni söyle...

Geçenlerde aklıma, hamileyken sıkıntıdan Sinan’a hazırladığım albüm kitap geldi.

Benim ve eşimin çocukluğundan başlayarak fotoğraflardan kronolojik bir albüm yapmış, altına da yazılarla kitabı süslemiştim. Ailelerimiz, arkadaşlarımız, mesleklerimiz, sevdiğimiz pek çok şey bir şekilde içine girmişti.

O zamanlarda bu müthiş bir fikirdi tabii. Ama artık daha güzeli var. Dijital ortamda hazırlayabileceğiniz, nefis bir fotokitap. Evinizde, bilgisayarınızın başında kendi fotoğraf kitabınızı yapabileceksiniz. Bunun için önce fotokitap programı, en yakın fotokitap bayiliğinden alınacak bir program CD’si yardımıyla ya da www.fotokitap.com.tr adresinden bilgisayara ücretsiz olarak yükleniyor. Sonra, dijital ortamda çekilerek bilgisayara aktarılmış her türlü fotoğraf, tamamen isteğe göre arka planları, efektleri, şablonları kullanarak sıralanıyor, yerleştiriliyor, yazılarla süsleniyor... Programda hazır olan şablon, fon ve renkleri kullanabileceğiniz gibi internetten alabileceğiniz ya da elinizde bulunan her türlü vinyet ya da resimle sayfanın süslemesini yapabiliyorsunuz. Mesela resmi 360 derece döndürebiliyor ya da siyah beyaz ve antik tonlara çevirebiliyorsunuz. Resimlerden detay alıp onu büyültebiliyor hatta fon olarak kullanabiliyorsunuz. Anlayacağınız tasarım olarak pek çok şey deneme ve bulma fırsatınız var. Veee istediğiniz gibi bir anı kitabını bilgisayarda oluşturuyorsunuz. Düzenlenen foto kitabı, program menüsünün yönlendirdiği şekilde bir CD’ye kaydediyorsunuz. CD’yi internet adresinden öğreneceğiniz en yakın foto kitap bayiine teslim ettikten sonra, hazırladığınız foto kitap 4 gün içinde elinizde oluyor. Üç boy tercihiniz var. Sayfa sayısı da 28, 36 veya 44. Kalın ve son derece kaliteli bir cilt kapağı var. Fiyatlar da 34.90-52.90 arasında değişiyor. Şu ana kadar en çok aşkla ilgili kitaplar yapılmış. Ama biz annelerin hemen bunu bastıracağına inanıyorum.

Evet, bu bana çok eğlenceli geldiği için sizlerle paylaşmak istedim.

Bu arada pazartesi okula başladık. Son derece memnunum. İnanın oğlum da memnun. Artık o kadar sıkılmıştı ki! Sanırım 3 ay tatil çok uzun. Bence bu süreyi azaltıp kışın bir hafta daha tatil açmak lazım. Evet ya, bu fikir üzerine gitsek mi acaba biz anneler... Bir iki hafta önce açılsın okullar ama kışın ara tatiller olsun.

Bebek bezi kullanımoranı yüzde 44

Neyse, beni okuyan anneler arasında çocuğu daha okulda olmayanları, fazla okul muhabbetiyle sıkmayalım. Hemen onlara da bir haber verelim: Yeni bir bebek bezi çıktıııııı... Daha çok gıda sektöründen tanıdığımız Ülker, Baby Star markalı bebek bezi ile kişisel bakım sektörüne girdi. Bunun için Baby Ülker. 25 milyon dolarlık yatırımla üstün teknolojili üretim merkezi kurdu. Ve burada gerçekten annelerin dikkatini çekecek kalitede bebek bezi üretimine başladı. Marka, aynı zamanda, Çocuk Esirgeme Kurumu’na da 1 yıl içinde 1 milyon bebek bezi de bağışlayacak.

Size biraz ilginç bilgiler de vereyim mi yeri gelmişken: Türkiye’de 4 milyon bebek var ve her yıl ortalama bir milyon daha doğuyor. Ortalama günlük bebek bezi kullanımı 4. Tabii ki bebeğin yaşı küçükken daha fazla. Büyüdükçe sayı düşüyor. Bebek bezini ilk bulan İsveçli bir kadın. Banyo perdesinden yapmış. Ama 1800’lü yıllarda keten ve pamuklu bezin çengelli iğne ile tutturulup kullanılması yöntemine başlanmış. Şimdi kullandığımız bezlerin ana maddesi olan selüloza 1960’larda geçilmiş. 1980’lerde iyice gelişen, genişleyen bir sektör haline gelmiş.

Ne var ki yurdumuzda bebek bez kullanım oranı yüzde 44. En üst sırada Marmara Bölgesi var. Yani memleketimizde doğan bebeklerin ve annelerinin yarısı bu rahatlığa henüz erişemiyor.

Evet, umarız daha fazla anne, yaşadığı günlerin keyfini çıkaracak imkanlara ulaşır.

Bebeğiniz hırçınlaştığında

Hepimiz çocukların iki yaşında sıkı bir kriz dönemine girdiğini biliyoruz. Anneliğin ilk sürprizlerinden biri bu. Ama bazen bir yaş civarında da hırçınlaşabiliyorlar. Tekme atıp vurmaya çalışıyor, hatta bazenel bile kaldırıyorlar. Bu durumda size düşen iş, onu sakinleştirmek.

Aslında, 1 yaşındaki çocukların etrafındakilere tekme atması, ısırması ve vurması gelişimlerinin normal ilerlediğinin bir göstergesi. Çocuğunuzun gösterdiği bu sinirli davranışların nedenlerini anlamalı ve ona anlayışla yaklaşmalısınız. Hırçın davranışlarını engelleyebilmek için öncelikle bu davranışların temel nedenini anlamanız gerekir. İşte çocuğunuzun sinirli davranışlarının olası sebepleri:

Konuşamaz: Bu yaşlardaki çocuklar için duygularını ifade etmek oldukça zordur. Çünkü ne istediğini bir türlü söyleyemez ve ne düşündüğünü sizin anlamanızı bekler. Özgürlüğüne kavuşmak ve karşılaşacağı engellerle baş edebilmek için önüne ne gelirse ısırır ve tekmeler.

Kendisini savunur:
Bazen yaptığı hareketlerde haklı olabilir. Başka bir çocuk, biberonunu almıştır ya da saçını çekmiştir. Böyle bir durumda karşısındakine vurmaması, mükemmel bir oto kontrol gerektirir. Ama bu yaşlarda çocukların oto kontrol sistemi fazla gelişmediğinden, bu davranışı normal karşılanabilir.

Her şeyi ağzına götürür: Bir yaşındaki çocuklar, ellerine geçen her şeyi ağızlarına götürerek keşfetmeye çalışırlar. Buna arkadaşlarının kolları da dahildir. Bunun sebebi genellikle duyusal keşiflerde bulunmaktır.

Etki-tepki denemesi yapar: Özellikle yeni yürümeye başlayan çocuklar için, dokunulduğunda ses çıkaran oyuncaklar üretilir. Bu yaştaki çocuklar hangi davranışlarının ne gibi sonuçlar doğuracağını bu yolla öğrenirler. Oyuncağı salladıkları zaman ses çıkaracağını anlarlar. Böylece "Arkadaşımı ısırdığım zaman ne olacak" diye düşünmeye başlarlar.

Derinlik kavramı yoktur: Yeni yürümeye başlayan çocukların (yer, yön, derinlik) kavrayışları gelişmemiştir. Bu yüzden çoğu kez bir odanın en uç köşesinde oturduklarını görebilirsiniz. Aynı sebepten dolayı, bazen de arkadaşlarının çok yakınında oturabilirler. Bu yakınlık zaman zaman şiddete yol açabilir ve refleks olarak onlara vurabilirler.

Tahammül edemez: Bu yaşlardaki çocuklar tahammülsüzdür. Acıktığında, yorulduğunda ya da canı sıkıldığında, aniden sert tepkiler vermeleri normaldir.

Bunları yapmayın! 

Birisini ısırdığında vereceğiniz ceza, sevmediği veya acı yiyecekler yedirmek olmasın. Bu onu çok korkutur.

 Çocuğunuza "Nasıl hissettirdiğini anlasın" diye düşünerek ona vurmaya ya da onu ısırmaya kalkmayın. Aksi takdirde ona zarar vermek istediğinizi düşünür.

 Karşılık vermesine izin vermeyin. ’Kurban’a, ’suçlu’ olana vurmasını söylemek, hırçın davranışları desteklemek olacaktır.

 Bakıcıların aşırı tepki vermesine engel olun. Eğer çocuğunuz kreşteki öğretmenlerini veya arkadaşlarını tekmeler ya da ısırırsa, onu eve yollamamalılar. Bunun yerine oynanan oyunlara bir süreliğine katılmasını engellemek uygun bir ceza olur.

DURDURMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ

Hayır deyin: Çocuğunuz birisine zarar verdiğinde, o anda tepki verin. Kısa ve anlaşılır kelimeler seçin ve yüksek sesle söyleyin. Ciddi bir tonla, "Hayır!", "Vurma!", "Isırmak yok!", "Canını acıtma!" diyebilirsiniz. Sonrasında, başka bir şeyle uğraşmasını sağlayın.

Saldırılardan karlı çıkmasın: Eğer agresif davranışları sonucunda istediği şeyi elde ederse, bunu yapmaya devam edecektir.

Haklının tarafında olun: Çocuğunuz suçluysa onun tarafını tutmayın. Ama, ona suçunu açıklarken hoşgörülü davranın ve böyle davranarak dikkat çekemeyeceğini öğretin.

İyi davranışlarını ödüllendirin: Kavga etmediği zaman, ona sakin davranışlarını çok beğendiğinizi, onu takdir ettiğinizi söyleyin ve ödüllendirin.

Onu gölgede bırakın: Günün her anını çocuğunuzla oynayarak geçirmek istemeyebilirsiniz. Ama bu yaşlar, çocuğunuzdan bir adım önde olmanız, birkaç saniye sonra ne yapabileceğini tahmin etmeniz gereken yaşlardır. Yaralanmalara yol açabilecek oyuncaklarla oynamasını engelleyerek işe başlayabilirsiniz.

Dikkatini başka yere çekin: Hayal kırıklığını biraz olsun yatıştırabilmek için, çocuğunuzla oyunlar oynayın. En sevdiği oyuncakları alın ve onunla birlikte vakit geçirin.

Nefes almalarını sağlayın: Aynı yaştaki çocuklar uzun süre aynı yerde birlikte kalırlarsa, kısa bir süre sonra birbirlerine saldırmaları kaçınılmazdır.

Bir öğrenci de siz sevindirin

Kipa mağazalarından satın alınıp ihtiyacı olan öğrencilere bağışlanacak olan her bir okul çantası için bir tane de Kipa ve Unilever bağışlıyor. Okul malzemeleriyle dolu çantalar, Kipa mağazalarında toplanıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı’nca belirlenen okullarda okuyan öğrencilere ulaştırılıyor. Kipa’nın Türkiye’deki tüm mağazalarında, 23 Eylül’e kadar gerçekleşecek olan kampanya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın "Eğitime Yüzde 100 Destek" projesi altında uygulanıyor.

Müşteriler, satın alacakları bu özel bağış çantaları için kampanyaya katılım sertifikası da alıyor. Kampanya sonunda, 5 bin öğrencinin okul gereksinimleri karşılanmış olacak.

Okul çantalarının fiyatı 15.90 YTL. İçlerinde 6’lı kurşun kalem, silgi, kalemtıraş, yapıştırıcı, 2 tane şeffaf kırtasiye bandı, 4’lü kırmızı kalem, 12’li pastel boya, karton kutu, 8’li sulu boya, 12’li kuru boya, çocuk makası ve 5 tane defter var. Ayrıca Unilever tarafından çocukların kişisel temizlik alışkanlıklarına katkıda bulunmak amacıyla diş macunu, diş fırçası ve sabun konmuş.
Yazarın Tüm Yazıları