Bahar Korçan’a ipek puşi, Çinlilere mermer

DİYARBAKIR’dan çarpıcı bir kare.

Eksinin altına düşmüş, dondurucu bir soğukta Sur İçi’nde dolaşırken yanımızdan iki, üç yaşında "çıplak ayaklı" bir kız çocuğu geçiyor.

Biz kalın paltolu, eldivenli, şapkalı, o çıplak ayaklı.

Üstelik üstü başı perişan.

Yoksulluğun böylesi.

Yine Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın verilerine dönersek, Güneydoğu Anadolu’da günde 2 doların altında geliri olanlar nüfusun yüzde 60’ını teşkil ediyor.

Diyarbakır Sur İçi’ndeki "çıplak ayaklı" küçük kızın ailesi bu kocaman dilimde yer alıyor olsa gerek.

Peki şehrin başarı hikayeleri?

Soruyu Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya’ya yönetiyorum.

"İpek kozacılığı ve mermer" diyor.

İpek ve mermer birbirine ne kadar karşıt iki şey.

Birincisi ne kadar uçucu ve hafifse, ikincisi o kadar cüsseli ve ağır. İkisi bir arada hem kırılgan, hem dayanıklı Diyarbakır’ı simgeliyor gibi.

İPEKÇİLİK YENİDEN

Tarihi "İpek Yolu"nun geçtiği Diyarbakır 19. ve 20. yüzyıllarda Avrupa’ya ihracat yapan önemli bir ipek merkezi. 1930’lu yıllarda Bursa’nın bugün ürettiği 1 milyon ipek kozası üretiyor. 1960’larda yıllık üretim 300 ton civarında.

Derken 10-15 yıl öncesi ipekçilik durma noktasında, dut ağaçları sökülüyor.

AKP Diyarbakır milletvekili, eski oda başkanı Kutbettin Arzu’dan birkaç yıl önce AB fonlarıyla ipekçiliğin yeniden canlandığını duyup, yazmıştım.

Kaya, Diyarbakır’ın yeniden ipekçiliğe dönüş serüvenini şöyle anlatıyor:

"AB’den aldığımız yaklaşık 700 bin euroluk fonla ipekçilikle ilgili üç proje geliştirdik. İpek böceği yetiştirmek, ipek iplik çekim atölyeleri ve ipek kumaş ve halı dokumacılığı."

Çin’den alınan makinelerle Kulp ilçesinde iplik çekim atölyeleri faaliyette.

120 kadına istihdam sağlanmış.

2007 yılında 6 bin dut fidanı dikilmiş, ipek kozası yetiştiren ailelerin sayısı artmış.

Mehmet Kaya "Özel girişimciler için şimdi ipek ve halı dokumacılığı yapıyoruz" diyor.

Moda Tasarımcıları Derneği, UNDP ve GAP İdaresi’nin ortak projesi "GAP Moda" da yer alan modacı Bahar Korçan örneğin Diyarbakırlı genç kızların tezgahından çıkan ipek puşilerle ilgileniyor.

Yeni kreasyonlarında bunlara yer vermek istiyor.

KROM VE BAKIR ARARKEN MERMER

Modacıların da ilgisini çektiğine göre, ipekçilik Diyarbakır için gelecek vaat eden bir sektör gibi görünüyor.

Mermercilik sektörü ise kendini kanıtlamış durumda.

Diyarbakır ekonomisinin dinamosu haline gelen sektörün gelişmesine neden olan kişi ise Raif Türk.

Eski bir gazeteci olan Raif Türk ile sohbette ilginç şeyler anlatıyor.

80’li yılların sonunda Diyarbakır’da krom ve bakır madenlerini araştırırken tesadüfen karşısına mermer çıkmış.

"O dönemlerde Diyarbakır ve çevresindeki mermer yataklarıyla ilgilenen yoktu. Önce İtalyanlarla ortak mermer yataklarını işletme hakkını aldık" diye anlatıyor.

Diyarbakır kolay bir çoğrafya değil.

Olaylar, çatışmalar derken İtalyan ortak ayrılmış.

90’lı yılların sonuna doğru tek başına tekrar işe girişmiş Raif Türk.

Yaklaşık 10 yıl sonra şirketi Dimer mermercilik sektöründe 4. sıraya yükselmiş. 2007 yılında ise 2. ya da 3. sıraya yükselmesini bekliyor.

Dimer, bugün Japonya, Hindistan, Kore, Yunanistan, İtalya dahil 50 kadar ülkeye ihracat yapıyor.

ÇİN’E MAL GÖNDERMEK DAHA KOLAY

Raif Türk "İç pazardan ziyade dış pazarla ilgileniyoruz. Zira Mersin Limanı’ndan Çin’e mal göndermek karayolundan İstanbul’a göndermekten ucuz"
diyor.

Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı olan Türk’ün öncülük yaptığı sektörde bugün 21 fabrika var.

Diyarbakır’dan yapılan ihracatın yüzde 90’i mermer sektöründen.

Sektör toplam istihdamın yüzde 30’unu karşılıyor.

Bölgenin en büyük mobilya fabrikasının da sahibi olan Raif Türk’ün gönlünde esas yatan ise bağcılık ve şarapcılık.

İpekçilik, şarapcılık derken acaba Diyarbakır o eski parlak günlerine kavuşur mu?

600 milyon Euro’ya turizm şaha kalkar

DİYARBAKIR’da kaldığımız Class Oteli’nin sahibi Nedim Çizmeci aynı zamanda Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı.

Çizmeci,
şehri ziyaret eden yerli, yabancı turist sayısında 2007 yılında bir yıl öncesine göre yüzde yüz bir artış olduğunu söylüyor.

2008 yılı için beklentisi 400 bin civarında.

"Sadece bizim otelde mart, nisan ve mayıs ayları için 48 tane GAP turu rezervasyonu yapılmış" diyor.

Dediğine göre, Diyarbakır’ın turizm projeleri tamamlandığında turizm "şaha kalkabilir".

Nedir o projeler?

Sur içi rehabilitasyonu, sur ve burçların onarımı, Dicle Vadisi projesi.

Turizm ve Tanıtma Derneği’nin hesaplarına göre bu projelerin maliyeti 600 milyon euro.

Diyarbakır turizmini uçuracak bu para nereden gelecek?

İşte orası meçhul.
Yazarın Tüm Yazıları